Bu haftanın oyunu Kaplan Sarılması’nı Kemal Hamamcıoğlu yazmış, Bahar Kerimoğlu yönetmiş. Sahnede Şebnem Bozoklu, sesi ile de Kerem Fırtına oyunda yer almış. Tek perdelik oyun Toy İstanbul’da sahneleniyor.
“Mutluluğunuz güvence altında”
“Bir birliktelik yaşayıp gitmek” için geldiği “mutluluk odası”nda partner seçimi yapan bir kadın. Görüntüsünden, konuşmasından anladığımız orta sınıf, bekar, çok kibar ve biraz da utangaç. Ona partner seçiminde yardım eden robot sesinin önerilerini, her seferinde kibar ama mahcup mahcup yanıtlıyor. Robotun adı Kaan. Kadının adını bilmiyoruz çünkü gizlilik anlaşması gereği Kaan kadına adını sormuyor.
Kaan, ideal partnerinin nasıl olmasını istediğine ilişkin sorduğu sorular arasında, sık sık “mutluluğunuz güvence altında” sloganını yineliyor. Başlarda rahatlatıcı olan slogan seçim sorularında ilerledikçe rahatsız bir hal alıyor
Odadaki eşyalar iki kişilik yatak, yatağın üstünde bir ayna dışında, küçük bir sehpa üstünde sadece sürahi ve bardaktan ibaret. Ancak Kaan’ın sözlü yönlendirmelerine eşlik eden görüntüler duvarlardan aralıksız akmakta. “İdeal partneriniz Brad Pitt’e benzemeli mi?” Hemen Brad Pitt’in en yakışıklı hali yansır duvarlara. Tabii her zaman bu kadar insani -ya da çekici mi demeli- olamıyor. Yükselen kalp atışları ritmi de, istenen partner kaslarının tıp kitaplarından fırlamışçasına hali de orada. Amaç kadının tercihlerine yardımcı olmak. Duvarlarda akan görüntüler ve robotun sesi, çok yapay ve teknoloji ile çevrili bir hayatın ve zamanın işaretlerini bize verir. Kadın oraya ait değildir ama çabası samimidir. Kadının bazı yanıtlarında kendi hayatındaki deneyimleri anlatmasından anlıyoruz ki; çok da iyi bir ilişki geçmişi olmamış. Mutluluğunu güvence altına alma ihtiyacı buradan doğmuş olmalı. Peki, bu mümkün mü?
“Mükemmel erkek”
Sonuçta mükemmel erkek 30 yaşında, siyah gözlü, bitter çikolata kokulu, 1,95 boylu, kaslı, buğday tenli bir adam olarak idealize edilir. Bazı soruların yanıtları Kaan’a bırakılır. Çünkü “Kaan onu üzmeyecektir”.
Seçimler yapılmış, ideal partner belirlenmişken, en son soruya gelindiğinde durumun rengi değişir.
Kaplan sarılması
Künye Dekor: Muhtar Pattabanoğlu Işık: Ayşe Ayter Müzik: Alican Okan Oyuncular: Şebnem Bozoklu, Kerem Fırtına Yazan: Kemal Hamamcıoğlu Yöneten: Bahar Kerimoğlu Asistan: İdil Talu, Buğra Üstün, Çağdaş Dilber Tasarım: Ayşegül Karacan (Fotoğraflar) Yapım: Sponsor: Coolevent |
O zamana değin, orta sınıf, daha fazla modern, daha az romantik; aslında sadece “bir sevişme yaşayıp gidebilecek” kafada olduğu sanılan kadın için sevişme sonrası sarılma biçimi sorusu tüm ezberi bozar. İnternet sitesi soruları arasında yer almayan bu soru, gerçek olmayan partneri birden gerçek kılma riskini ortaya koyar. Peki sizi sevmeyen bir adamın size sarılmasını ister misiniz? Bu fazla acınası değil midir? Bu hayatınızdaki eksikliği en keskin hali ile göstermez mi? Sonrası, sonrası için tiyatroya buyurun diyoruz.
Öncelikle tiyatro oyunu seçiminde daha modern, güncel oyunlara meyleden biri olarak, dekor ve prodüksiyon açısında o kadar güncel peşinde olmadığımı söylemeliyim. Kimi oyunlarda kullanılan aşırı ışık, ses, görüntü, hatta dumanı, oyunun gücünü azaltır buluyorum. Ancak bu oyundaki projeksiyon kullanımını neredeyse üçüncü oyuncunun sahnede oluşu olarak değerlendirdim. Ya da Kaan’ın sadece ses olmaktan çıkıp tüm odayı kaplaması. Üç duvara aynı anda yansıtılan görüntüler, olması istendiği gibi kimi zaman izleyiciyi geriyor, kimi zaman yoruyor, kimi zaman da gülümsetiyor.
Şebnem Bozoklu’yu yıllar önce ilk kez DOT’un sahnelediği Vur/Yağmala/Yeniden oyun serisinde izlediğimde çok beğenmiştim. Bunca yıl sonra tekrar sahnede izlemekten büyük keyif aldım. Kerem Fırtına’nın sesi de robot Kaan’da etkileyici olmuş.
Bunun yanı sıra birçok oyunun en büyük handikabı olan karakterlerin içinin yeterince doldurulmaması Kaplan Sarılması’nda da fark ediliyor. Kadın oyunun büyük bölümü boyunca seçimlerini arka arkaya- evet kabul kimi zaman da mahcup mahcup- yaparken, birden patlamasına neden olan “sevişme sonrası sarılma biçimi” sorusunun onda yarattığı etkiyi anlamamız için seyircinin eline çok da fazla ipucu verilmemiş. Bu tam verilmeyince, geçişteki hızı içselleştirmek de çok kolay olmuyor. Sadece “bütün kadınların aslında aşkı istemesi” fikri kanımca yetmemeliydi.
Buna rağmen Kaplan Sarılması’nı mutlaka izlenmesi gereken oyunlardan olduğunu da söylemek gerekiyor. (BY/EA)