Gürcistan'da Rus işgalinin yarattığı kriz sürüyor. Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Gürcistan'ın Güney Osetya'ya saldırısı 30 bin Osetin Kuzey Osetya'ya kaçmasına yol açarken Rusya'nın Gürcü yerleşim birimlerine saldırıları yaklaşık 80 bin kişinin yerinden olmasına yol açtı.
Savaştan önce Güney Osetya'da 50 bin Oset ve 20 bin Gürcünün yaşadığı tahmin ediliyordu.
Gürcistan içinde yerinden olan ailelerin büyük çoğunluğunu Gori ve çevresindeki yerleşim yerlerinden kaçarak Tiflis'e gelenler oluşturuyor.
Tiflis'teki pek çok okul mülteci kampı görünümünde. Bu savaş sırasında yerlerinden olan kişilerin bir kısmı, daha önce Abhazya ve Güney Osetya'dan kaçmış olan Gürcü sivillerden oluşuyor.
1991 yılında yaklaşık 13 bin Gürcü Güney Osetya'dan ve 250 bin Gürcü (Abhazya nüfusunun yarısı) Abhazya'dan kaçmıştı.
Batı Gürcistan'da Abhaz milisleri ve Rus askerlerinin denetimi altında olan bölgelerde evlerinden kaçan insanların sayısı bilinmiyor.
Rus askerleri ve Abhaz milislerin Abhazya'nın kuzeyinde Mingrel ve Svanların yaşadığı Kodori Vadisini almasıyla birlikte burada yaşayan 3 bin Gürcü Kutaisi'ye sığındı.
Rusya, henüz BM ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Güney Osetya'ya girmesine izin vermiyor.
Güney Osetya içinde yerinden olan Oset ve Gürcülere insani yardım sadece Rusya Federasyonu'nun resmi kuruluşları tarafından sağlanıyor.
Tskhinvali ve çevresinde su ve yiyecek probleminin kritik boyutlarda olduğuna dair duyumlar var.
Görgü tanıkları, savaştan önce nüfusu 30 bin olan Tsikinvali'in bütün sakinlerinin yerinden olduğunu belirtiyor.
Güney Osetya'daki Gürcü köylerinde çok daha ciddi bir insani felaket yaşanıyor.
İnsan Hakları İzleme Komitesi, Rusya'nın hem Güney Osetya hem de Gori ve diğer Gürcü yerleşim bölgelerinde sivil hedeflere karşı büyük ve uzun vadeli tahribata yol açan bombalar kullandığını açıkladı.
'Cluster bomb' olarak bilinen bombalar, kara mayınlarına benzer sonuçlara yol açıyor ve silahlı çatışmalar uluslararası hukukunda yasaklanmış bulunuyor.
Diğer bir ciddi sorun ise, Oset milislerin Gürcü sivillere karşı intikam eylemleri. Uluslararası gözlemciler ve gazeteciler, Oset milislerin sadece Gori'de değil, Borcomi gibi çatışma bölgesinin tamamen dışında olan kasabalarda da yağma yaptığını doğruluyor.
Bu bölgelerde Oset ve Oset-Gürcü aileler de bulunuyor; Oset milisler, Gürcistan denetimi altında yaşamayı seçen bu aileleri hain olarak niteliyor.
Gürcistan merkezi hükümetinin denetiminde yaşayan Osetlerin nüfusu, Güney Osetya'da yaşayan Osetlerin nüfusuna yakın.
Etnik olarak karışık aileler de çoğunlukla Gürcistan'da yaşıyor.
Fakat daha büyük bir kaygı, Güney Osetya'nın Gürcü bölgelerini terk etmeyen Gürcü ve etnik olarak karışık aileler.
Daha çok yaşlıların kaldığı bu köylerin bir kısmının Rus ordusu ve Oset milisler tarafından tamamen tahrip edildiği biliniyor. Bu kişilerden haber alınmamıyor. Yabancı gazeteciler, Pazar günü Tsikinvali'de yaklaşık 40 Gürcü 'savaş esiri'nin kent merkezinden geçirilerek zorla çalıştırıldığına tanık oldular.
Elleri arkalarından bağlı Gürcülerin neredeyse tamamı oldukça yaşlıydı.
Güney Osetya'da Osetler ve Gürcüler aynı kaderi paylaştığı halde iktidar sahipleri yine kazançlı.
İnsani felaket etnik nefreti besliyor. Ajans France Press için çalışan bir gazeteci, Gürcü doktorunun yanan evini seyreden bir Oset kadının söylediklerini şöyle aktarıyor: "Gürcülerle birlikte asla yaşamam."(YB/EZÖ)