Şimdi hayal etmesi bile zor, İbrahim Gökçek 8 yıl önce yaygın medyanın bir kanalında, CNN Türk’te canlı yayına katılmış, yaklaşan konserlerine milyonları beklediklerini anlatıyor, “Bu ülke bağımlı, emperyalizme bağımlı” diyordu. 15 Nisan 2012’de Bakırköy’deki konsere yine binler gelmiş, şarkılarını onlarla birlikte söylemişti.
Bugün ise grubun iki üyesi, İbrahim Gökçek ile Helin Bölek konser verebilmenin de arasında olduğu talepleri karşılanmayınca, ölüm orucunda hayatlarını kaybettiler. (Bu yazı yazıldığı gün de cenazesinin kaldırılmak istendiği Gazi Cemevi’ne biber gazıyla müdahale edildi.)
Grubun dört üyesi ise halen İçişleri Bakanlığının “Aranan Teröristler” listesinde, 300 bin lira ödül vaadiyle aranıyor.
Grup Yorum’un hem şarkıları hem de üyelerinin yaşadıkları, memleketin kısa tarihi gibi. İktidarın yargı eliyle kontrol ettiği baskılardan en çok etkilenenlerden oldular. Grubun diğer özelliği, birbirinden ne kadar farklı olsa da kendini solda tanımlayan herkesin kesişim noktası olması.
Kitaplarda yazılanlardan önce onların şarkı sözleri öğrenildi, çok insanın ilkgençliğinde bir Yorum anısı var. Çünkü 35 yıldır sadece sahnelerde değil sokakta da bizimleler.
12 Eylül’ün tozu kalkmamışken, 1985’te kurulan grup, profesyonel dille söylersek, “protest, özgün müzik ve Anadolu rock gibi müziğin çeşitli dallarında eserler üretiyor”.
İlk albümleri 1987’de yayınlandı: Sıyrılıp Gelen. Albüme adını veren şarkı da dahil grubun halen dinlenen klasikleri, bu albümde yer aldı.
Onu 1988’de Haziran’da Ölmek Zor / Berivan adlı albüm takip etti.
Diğer albümleri şöyle: Türkülerle (1989), Cemo / Gün Gelir (1989), Gel ki Şafaklar Tutuşsun (1990), Yürek Çağrısı (1991), Cesaret (1992), Hiç Durmadan (1993), İleri (1995), Geliyoruz (1996), Marşlarımız (1997), Boran Fırtınası (1998), Kucaklaşma (1999), 15. Yıl Seçmeler (2000), Eylül (2001), Feda (2001), Biz Varız (2003), Yürüyüş (2004), Yıldızlar Kuşandık (2006), Başeğmeden (2008), Halkın Elleri (2013), Dünden Yarına Ustalarımız/Ruhi Su (2015), İlle Kavga (2017).
23 albümleri 2 milyondan fazla sattı. Türkiye’nin en kalabalık konserleri gerçekleştirdiler, Kürtçe, Lazca, Zazaca, Arapça, Çerkezce de söylediler, pek tasvip edilmese de rap şarkıları da… Halen de Youtube gibi müzik platformlarında, Türkiye’de her dönem paylaşılan şarkıları var. İçlerinden Metin Kahraman, İlkay Akkaya, Hilmi Yarayıcı, Efkan Şeşen gibi sanatçılar çıktı. Konserlerinde gruba, Aynur Doğan, Zülfü Livaneli, Tuncel Kurtiz, Aylin Aslım'ın da içinde olduğu memleketin tanınmış tiyatrocuları, şarkıcıları, şairleri eşlik etti.
Ama Yorum sadece müzik yapmadı. Eylemlere, işçi direnişlerine, boykotlara, grevlere, okul işgallerine katıldı, destek verdi. Birçok üniversite eyleminde şarkılar onlara aitti.
Tam da bu sebeple yüzlerce üyesi gözaltılarda işkencelerden geçti, onlarcası tutuklandı. Yıllardır konserleri yasaklı. Sadece içinden geçtiğimiz dönem değil daha önce de konser yasakları, albüm yasaklamalarıyla sık sık karşılaştılar.
Onlar her dönem “sakıncalıydı” ancak baskın ve tutuklamaların bunca yoğunlaşması daha önce olmamıştı. Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü İstanbul, Okmeydanındaki İdil Kültür Merkezi son iki yılda 10’dan fazla kez polis baskınına maruz kaldı. Baskınlarda enstrümanlar başta olmak üzere birçok eşya kırıldı veya kaybedildi. Nota defterleri ve şarkı kayıtları zarar gördü.
Hatta grup, o kırık enstrümanlarla Halkıyız Kazanacağız’ı söyledikleri bir klip çekti:
Bu baskınlarda 30’dan fazla kişi tutuklandı, yıllardır grubun emekçilerinden Ali Aracı da dahil dört üyesi halen hapishanede. İbrahim Gökçek bianet’e yazdığı mektupta ondan şöyle bahsediyordu: “Bütün Grup Yorum üyeleri aslı olmayan gizli tanık beyanlarıyla tutuklandı. Bugün 4 Grup Yorum üyesi İdil Kültür Merkezimizde bulundukları için ve iftiracı tanıkların beyanlarıyla tutuklu. Biri Ali Aracı. Ben, direnişimin gücü ve sizlerin sahiplenmesi sayesinde tahliye edildim. Ben beraber besteler yaptığımız çalışma arkadaşımı yanımda istiyorum, Ali ile yeni besteler yapabilmek istiyorum.”
Grup Yorum’dan İbrahim Gökçek ve Helin Bölek helan tutuklu oldukları sırada “Konser yasaklarının bitmesi, kültür merkezlerinin basılmaması ve tutuklu üyelerinin serbest bırakılması” talepleriyle açlık grevine başladı, ardından açlık grevini ölüm orucuna çevirdiklerini açıkladılar.
Gökçek katıldığı ilk duruşmada “Bu, son konuşmam olabilir” demiş, neden açlık grevinde olduklarını şöyle anlatmıştı: “Ben yaşamak istiyorum, gitar çalmak istiyorum, konser vermek, sevdiklerimi görmek istiyorum. Ama bunun koşullarının sağlanması lazım. Sanatımızın karşısına ağır silahlarla ağır cezalarla çıkılmasın.”
Helin Bölek 20 Kasım 2019’da İbrahim Gökçek de Adli Tıp’ın raporu sonrası 24 Şubat 2020’de ara kararla tahliye edildi.
Helin Bölek ölüm orucunun 288. günündeyken 3 Nisan 2020’de hayatını kaybetti. Gökçek, grubun konser başvurusu yapmasının ardından 5 Mayıs'ta ölüm orucunu 323. Gününde sonlandırarak hastanede tedavi altına alındı. Konser başvurusunun olumlu sonuçlanması, İbrahim'in iyileşmesi bekleniyordu ama olmadı. O da 7 Mayıs’ta hayatını kaybetti.
Gazeteci Mehmet Ali Birand, 32. Gün belgeselinde grubu “Her defasında küllerinden yeniden doğan” diye tanımlıyor. Birand’a hak vermemek imkânsız. (AS)