İkinci Dünya Savaşı’nın ilk kadın savaş muhabiri ya da dışa kapalı dönemlerinde Sovyetler Birliği’nde fotoğraf çekebilen ilk fotoğrafçı ya da efsanevi Life dergisinin ilk kadın fotoğrafçısı... Hangi tanımı seçerseniz seçin aynı kadın çıkacak karşınıza: Margaret Bourke White.
Fotoğrafçılığın şekillendirdiği hayatı boyunca çektiği fotoğraflarla dünyanın nasıl şekillendiğine tanıklık etmemizi sağladı Bourke White.
Nazi Almanyası’nın Sovyetler Birliği’ni işgali sırasında Moskova’daydı. ABD Hava Kuvvetleri Kuzey Afrika’ya gittiğinde o da oradaydı. Savaş sonrası Buchenwald Toplama Kampı’na giren gazetecilerden biri de oydu. Gandhi giderek daha fazla dünyada tanınırken White’ın kamerası da çalışıyordu.
Life’a hayat verdi
Babası Joseph White ile annesi Minnie Bourke’un soyadlarını taşıyan Margaret Bourke White 1904 yılının ağustos ayında New York’un Bronx bölgesinde doğdu. Mucit bir baba ve teşvik edici bir anneyle büyüyen Bourke için fotoğrafçılık ilk başlarda sadece bir hobiydi.
Bu hobi giderek onun ayrılmaz bir parçası haline gelirken Bourke de üniversiteye başlamıştı. Ancak Colombia Üniversitesi’nde eğitim aldığı konunun fotoğrafçılıkla ilgisi yoktu: herpetoloji.
Zaten pek de uzun sürmedi bu alandaki eğitim yaşamı. Bir dönemlik eğitimin ardından babası Joseph White’ın ölümü üzerine okulu bıraktı ama fotoğrafa olan ilgisi artan bir tempoyla yaşamını doldurmaya devam ediyordu. Fotoğrafçı Clarence Hudson’la beraber çalışmaya başlamıştı.
Üniversite deneyimi Colombia’yla sınırlı kalmadı White’ın. Michigan, Purdue, Western Reserve... En sonunda 1927’de Cornell Üniversitesi’nden mezun oldu. Bir yıl sonra da Cleveland’a taşınarak reklam fotoğrafçılığına başladı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ilk reklam ve endüstriyel fotoğrafçılarından olan Bourke White, 1930’larda o dönemde Batılı fotoğrafçılar için girmesi pek de pek kolay olmayan Sovyetler Birliği’ne giderek Sovyet endüstrisini fotoğrafladı.
1929 ile 1935 arasında Fortune dergisi editörü ve fotoğrafçısı olarak çalıştıktan sonra 1936’da Henry Luce tarafından Life dergisinin ilk kadın fotoğrafçısı olarak işe alındı. Life’ın 23 Kasım 1936 tarihli ilk sayısı Bourke’un Fort Peck Barajı kapağıyla basıldı.
Bourke kesintili olarak 1969 yılına kadar Life’ın fotoğrafçısı olarak çalıştı.
1930’larda ABD ve Kanada’yı vuran kum fırtınası sonucu ortaya çıkan kuraklık mağdurlarını fotoğrafladı.
En ünlü çalışmalarından biri “Dünyanın En İyi Hayat Standardı Olan Ülke” tabelasının altında sıraya girmiş kuraklık mağdurlarının fotoğrafıydı. Bu çalışma daha sonra müzisyen Curtis Lee Myfield’in 1975 tarihli There's No Place Like America Today albümünün kapağına konu oldu.
Gandhi’yi fotoğraflayan kadın
İkinci Dünya Savaşı’nda ilk kadın savaş muhabiri olan Bourke Nazi Almanyası’nın Sovyetler Birliği’ni işgali sırasında Moskova’daydı. İşgali görüntüleyen Bourke daha sonra ABD Hava Kuvvetleri’yle birlikte Kuzey Afrika’ya, İtalya’ya ve Almanya’ya gitti. 1945’te savaş bittikten sonra Buchenwald Toplama Kampı’na giren gazeteciler arasındaydı.
Bourke kampı fotoğraflamasını şöyle anlatıyordu:
“Kampta kamera kullanmak benim için büyük bir rahatlamaydı. Bu sayede kendimle gözümün önündeki dehşet arasında ince bir engel koydum.”
Hindistan Pakistan çatışmasını izleyen Bourke aynı zamanda “Gandhi’yi fotoğraflayan kadın” olarak da biliniyordu. Bu lakabı, şanslı bir şekilde doğru zamanda doğru yerde olmasıyla kazandı.
Bourke, Mahatma Gandhi’yle, 30 Ocak 1948’de Hindistanlı liderin suikaste uğramasından sadece birkaç saat önce röportaj yapmıştı.
Gandhi’yi çıkrık başında kitap okurken fotoğraflayan Margaret Bourke White, 1982 yapımı Richard Attenborough’un yönettiği Gandhi filminde Candice Bergen tarafından canlandırıldı.
Ne var ki bu etkileyici meslek yaşamı sürse de 1953’te parkinson hastalığının ilk semptomlarının görülmeye başlamasıyla hayatı zorlaşmaya başladı.
Semptomların başlamasından tam 18 yıl sonra, 1971’de, Connecticut’ta tedavi gördüğü Stamford Hastanesi’nde öldü Bourke.
Hastalığı sırasında çalışmaya devam etti ve bu dönemde Portrait of Myself isimli otobiyografisini yazdı.
Yazı ile ilişkisi bu otobiyografiden ibaret değil Bourke’un.
1939’da evlenip üç yıl evli kaldığı romancı Erskine Caldwell ile birlikte 1937’de Güney’in Büyük Bunalım’daki koşullarını anlattığı You Have Seen Their Faces adlı kitabı yazdı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Dear Fatherland, Rest Quietly kitabında savaş boyunca şahit olduklarını kaleme aldı. Bu kitap Bourke için bir çeşit iç dökme, bir rahatlama fırsatıydı.
Margaret Bourke White 67 yıllık yaşamında iki defa evlendi, iki defa boşandı. 12 kitap yazdı; Joseph Stalin’in, Mahatma Gandhi’nin, Muhammed Ali Cinnah’ın, Nim Churl-Jin’in ve dünyanın her yerindeki insanların fotoğraflarını çekti. (EA/YY)