Apple ile Cağaloğlu'nun hâlâ Cağaloğlu olduğu, her sokağa bir gazetenin, bir medya kuruluşunun düştüğü zamanlarda ilk kez karşılaştım. Daha sonra çeşitli vesilelerle uğradığım ajanslarda da sürekli Apple kullanılıyordu.
Apple ile Google'ı kıyasladığımda bir tarafın sürekli kullanıcıyı - "kullanıcı adına" da olsa- sürekli kısıtladığını görüyorum. Apple çıkardığı son ürünü iPad ile yine aynı tutumu sergilerken Google tam tersine yeni engeller yerine var olanları kaldırıp atıyor.
Bu açıdan, Google'ın 19-20 Mayıs 2010 tarihinde, San Fransisco'da düzenlediği Geliştiriciler Konferansı'nda sergilediği yenilikleri sadece teknolojik açıdan değil, bilişim özgürlüğü açısından da önemsiyorum. Bakalım Google teknoloji dünyasına neler kazandırıyor?
TV
Google'ın enerji üretiminden genetik bilimlerine faaliyet göstermediği alan kalmadığı biliniyor. Ama TV işine bu kadar kapsamlı bir şekilde gireceğini kim tahmin ederdi? Google, TV işini, kendi imzasını taşıyan Nexus One markalı akıllı telefonlarda olduğu gibi şansa bırakmıyor.
Başta Sony ve Logitech olmak üzere işinin ehli firmalarla çalışan Google, bu kez işi sağlama alıyor. Google TV, set-top box'larda ve televizyonlarda kullanılacak, özel olarak üretilen cihazlar sonbaharda piyasaya çıkacak. Google TV'nin uzaktan kumandası da özel olarak tasarlanacak.
Google, artık birçok akıllı telefonun vazgeçilmez unsuru Linux bazlı işletim sistemi Android'i TV projesinde de devreye sokuyor. Android yüklü Google TV'de, klavyeye ihtiyaç duymadan, Chrome tarayıcısı üzerinden internet üzerindeki bütün video kaynakları taranabilecek. Uzaktan kumanda olmadı, Android telefonunuzu da kullanabileceksiniz.
Google TV, Android işletim sistemleri yüklü akılı telefonlarla bütünleşik çalışacak. Web üzerinde görüntü sorgusunu telefonunuzda girdikten sonra Wi-Fi aracılığıyla Google TV'ye yollayabileceksiniz. Bütün bunlar, evdeki elektronik cihazların tek bir işletim sistemi altında haberleşip, "koordine içinde çalıştığı" bir dönemin çok yakın olduğunu gösteriyor.
TV-telefon işbirliğinin de yalnızca görüntü sorgusu seviyesinde kalmaması, telefon-TV bütünleşmesinin daha ileri boyutlara taşınması bekleniyor.
Google TV uçsuz bucaksız Web içeriğini TV ekranlarına indiriyor. Hatta Google TV ile ilgili bazı haberlerde "multi milyon kanallı TV" başlığını kullananlar oldu. Abartı da olsa TV ile Web arasındaki sınırları kaldırıp atılmış olmasının, kullanıcıya bin bir pencere açacağı kesin... Web içeği ile kablodan veya uydu yayınları birleşerek görüntülü yayın tek bir platformda kavuşuyor. Bu yeni mecranın yalnızca izleyicilere değil, TV ve diğer görüntülü yayın kuruluşlarına da ek gelir olarak dönecektir.
Froyo
Google Android işletim sistemine Cupcake, Donut, Eclair gibi tatlı isimleri veriyordu. Froyo ile bu gelenek devam etti. Yeni bir derleyiciye kavuşan Android, yüksek CPU performansıyla dikkat çekiyor. Kullanıcının soru işaretlerinin büyük kısmını yanıtlayan yeni up uçları aracı, kameralara ince ayar ve çoklu dil desteği öne çıkan diğer özellikler...
Kuşkusuz yüklemelerin bundan sonra harici depolama birimine yapılacak olması, ana hafızayı rahatlatacak. Daha önce çeşitli uygulamalarla sağlanan tethering'e de yeni sistemde izin verilmiş: Artık Android yüklü akıllı telefonunuz da "WiFi hotspot" hackinge ve diğer ara uygulamalara gerek kalmadan işlevini görecek.
Google Tunes
Google kendi iTunes'ını kuruyor. Bu çerçevede iTunes benzeri bir müzik, resim ve video paylaşım sistemine sahip olan SimplifyMedia'nın (http://www.simplifymedia.com/) satın alınması ile ilk adım atılmış oldu.
Wave
Ve Google sonunda elektronik postaya da yeni bir yorum getirdi. Wave, özetle e-posta ile anlık mesajlaşmayı birleştiren bir iletişim ve işbirliği platformu. Bu kadar mı? Aslında anlatılacak çok şey var o yüzden Wave'ı önümüzdeki haftalarda ayrıntılı şekilde inceleyeceğiz.
WebM
WebM, Google'ın açık kaynak kodlu medya atağının bir parçası. Google ilk aşamada video sıkıştırıcısı VP8'i satın aldığını duyurdu. Adobe firması da VP8'e flash desteği sağlayacağını açıkladı. Yeni format, HTML5'e geçiş açısından büyük önem taşıyor.
Kullanıcılar, WebM'in kapsadığı video sıkıştırıcısı ve çözücüler sayesinde internet tarayıcıları video ve ses içeriklerini herhangi bir başka bir uygulamaya gerek kalmaksızın HTML5 sayfalarında erişebiliyorlar.
Kısacası WebM, kullanıcının dertsiz tasasız, HTML5 destekleyen tarayıcılarla gezintisinde sahne arkasında çalışacak önemli bir mekanizma işlevi görecek. (NH/EÖ)