“Filistin İçin Teknoloji” serimizin bu bölümünde, Wired yazarı Paresh Dave’in Google Haritalar’ın Batı Şeria’daki Filistin yerleşimleri için doğru sonuçlar vermediğini ortaya koyan araştırmasını, Diyar Saraçoğlu bianet için Türkçeye çevirdi. Başta Google olmak üzere teknoloji tekellerinin, İsrail Apartheid devletiyle kurdukları ortaklıklar aracılığıyla, farklı yollar ve araçlarla Filistinlilerin yaşamlarını hedef almaya devam ediyor.
Batı Şeria’da kısa bir süre önce bir Pazartesi günü, insan hakları avukatı Diana Buttu, yalnızca 10 mil (yaklaşık 16 kilometre) kadar kısa bir mesafeyi gitmek için arabasında dokuz saat boyunca sıkışıp kaldı. İsrail yetkilileri, işgal altındaki Filistin topraklarında yoğun bir otoyolda büyük bir araç yığılmasına neden olan geçici bir kontrol noktası kurmuştu. Dünyanın birçok yerinde sürücüler, Google Haritalar gibi uygulamalarla bu tür yol kesintilerinden kaçınabiliyor ya da bunları önceden tahmin edebiliyor. Ancak milyonlarca Filistinlinin yaşadığı Batı Şeria’da bu, söylemesi kolay, gerçekleştirmesi zor bir durum.
Batı Şeria sakinleri, uzun süredir Google Haritalar’daki eksik ve güncel olmayan verilerden şikâyet ediyor. Özellikle yol kısıtlamaları ve sokak düzenlemeleriyle ilgili doğru bilgilere ulaşamamak, uygulamayı güvenilmez ve kullanımı zor hale getiriyor. Ancak geçen yılın Ekim ayında Gazze’de başlayan savaş, Filistin hükümet yetkililerinin eski hukuk danışmanı Diana Buttu gibi sürücüler için bu sorunları daha da derinleştirdi. Buttu, “Tüm bunlara çok kızgınım” diyor. “Manevra yapmaya çalışırken gereğinden fazla zihinsel enerji harcıyorsunuz.”
Wired, Diana Buttu ve Batı Şeria’da araç kullanan dört kişiyle görüştü. Bu kişiler, dünyanın en popüler navigasyon uygulamasının bazen kullanıcıları trafik sıkışıklıklarına, duvarlarla karşılaşabilecekleri veya İsrail yetkilileriyle potansiyel olarak tehlikeli durumlara yol açabilecek kısıtlanmış yollara yönlendirdiğini belirtti. Bu tür sorunlar, Filistinlileri tıkanıklık ve yol durumu gibi bilgileri sosyal medya üzerinden paylaşarak ve toplayarak kendi alternatif çözüm yollarını geliştirmeye yöneltti.
Kullanıcıların dile getirdiği sorunların bir kısmı Google’ın kontrolü dışındaki koşullardan kaynaklanıyor. Savaş zamanında kontrol noktaları daha sık ve öngörülemez hale geliyor, ayrıca İsrail bölgede GPS sinyallerine müdahale ediyor. Buna rağmen kullanıcılar, Google’ın Haritalar uygulamasını Filistinliler için daha güvenli ve daha güvenilir hale getirmek adına daha fazlasını yapabileceğine inanıyor.
Google bünyesinde, haritalar ürün ekibinde veya savunuculuk alanında görev yapan mevcut ve eski çalışanlardan üçü, isimlerinin gizli kalması koşuluyla, geçen yıl boyunca onlarca çalışanın şirket liderlerini, Filistinlilere fayda sağlayacak Google Haritalar iyileştirmeleri yapmaya çağırdığını belirtti. Bu çalışanlar, kamuoyunda konuşma yetkileri olmadığı için anonim kalmayı tercih etti.
Mevcut bir Google çalışanı, eriştiği dahili verilere dayanarak, Batı Şeria’daki kullanıcıların büyük ölçüde Google Haritalar’ı navigasyon amaçlı kullanmayı bıraktığını öne sürüyor. Google sözcüsü Caroline Bourdeau, bu iddia hakkında yorum yapmayı reddetti. Bourdeau, kontrol noktalarının neden olduğu trafik sıkışıklıklarının Google’ın rota ve tahmini varış süresi hesaplamalarına dahil edildiğini belirtti.
Bourdeau, yaptığı açıklamada, “Google Haritalar’ın bu bölgede önyargılı davrandığına yönelik iddialar temelsizdir. Batı Şeria ve Gazze’de binlerce yol, sokak adı, yer adı ve posta kodunu güncelledik. Bu son derece karmaşık bölgeyi daha doğru bir şekilde haritalandırmak için sürekli olarak doğru veri elde etme çabalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bourdeau, Wired’a yaptığı açıklamada, Google’ın Batı Şeria’daki yol, sokak adı ve yer bilgilerini güncellemek amacıyla bölgedeki kuruluşlar ve veri sağlayıcılarıyla etkin ve önleyici bir şekilde işbirliği yaptığını belirtti ve Batı Şeria ve çevresindeki bölgelerin haritalandırılmasının, sahadaki sürekli değişen koşullar ve mevcut verilerin tutarsızlığı ile yetersiz tanımlanmış olması nedeniyle oldukça karmaşık olduğunu ifade ediyor. Google Haritalar’ın jeopolitik konularda tarafsız bir duruş sergilediğini vurguluyor.
Geçen ay Google Haritalar, kullanıcıların Batı Şeria’daki adresleri daha kolay arayabilmesi için bir güncelleme yayınladı. Bourdeau, Google Haritalar’ın 2021’den bu yana Batı Şeria ve Gazze’de yaklaşık 5.000 mil (yaklaşık 8047 km) yeni yol eklediğini belirtiyor. Batı Şeria’nın bazı bölgelerini yöneten Filistin Yönetimi’nin Telekomünikasyon ve Dijital Ekonomi Bakanlığı’nda genel müdür olan Nour Nassar ise Wired’a yaptığı açıklamada, Google’ın bu çabalarını takdir ettiğini ifade ediyor.
Uzun süredir devam eden şikâyetler
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı, bazı Filistinlilerin “dijital apartheid” olarak nitelendirdiği durumu daha görünür hale getirdi. Birkaç teknoloji şirketindeki küçük çalışan grupları, YouTube ve Instagram gibi yaygın kullanılan hizmetlerin Filistinlilere nasıl kısıtlandığını ya da onlar için daha az etkili çalıştığını protesto etti. Özellikle Google Haritalar, yıllardır süregelen bir hayal kırıklığı kaynağı oldu.
2018 yılında, Filistin dijital haklar örgütü 7amleh, Google’ı haritalama araçlarındaki tasarım tercihleri nedeniyle eleştiren bir rapor yayımladı. Raporda, bu tercihlerin Filistinlileri dezavantajlı duruma düşürdüğü ve İsrail hükümetinin tartışmalı bölgeyle ilgili görüşlerini meşrulaştırmaya yardımcı olduğu iddia edildi.
Raporda şu ifadeler yer aldı: “Dünyanın en büyük küresel haritalama ve rota planlama hizmeti olan Google Haritalar, küresel kamuoyunu etkileme gücüne sahip. Bu nedenle, uluslararası insan hakları standartlarına uyma ve Filistin’in gerçekliğini doğru bir şekilde yansıtan bir hizmet sunma sorumluluğunu taşıyor.”
Çevrimiçi haritalar, milyarlarca insanın çevrelerindeki dünyayı anlamalarının birincil yollarından biri haline geldiğinden, Google gibi teknoloji şirketlerinin siyasi olarak hassas bölgeleri ve toprakları nasıl tasvir ettiği ve adlandırdığı, düzenli olarak kamuoyunda tepkilere ve felsefi tartışmalara yol açıyor. ABD, Hindistan ve Çin gibi bazı ülkeler, yıllar içinde haritalama sağlayıcılarına belirli gereklilikler getirdi. Ancak Batı Şeria’daki sorunlar, tarihsel olarak fazla dikkat çekmeyen ancak bugün kullanıcılar için her zamankinden daha büyük güvenlik endişeleri doğuran bir konuya, yani navigasyona odaklanıyor.
İsrail’in Hayfa kentindeki evinden, iş veya arkadaşlarını ziyaret için sık sık Batı Şeria’daki Ramallah’a seyahat eden Buttu, Google Haritalar’ın son yıllarda onu birçok kez yanlış yönlendirdiğini söylüyor. “Beni 2003’ten beri duran bir duvara doğru sürmem gerektiğini söyleyen yönlendirmeler aldım” diyor.
Diğerleri ise Kudüs’ü Batı Şeria’dan ayıran Kalandiya kontrol noktası yakınındaki aynı duvarla karşılaştıklarını ve neredeyse duvara çarpmanın adeta bir “geçiş ritüeline” dönüştüğünü ifade ediyor. ABD merkezli bir şirket için Ramallah’ta uzaktan çalışan Leyla, gizlilik nedeniyle yalnızca ilk adını kullanmak istediğini belirterek, “Doğu Kudüs’teki bir mahallede bir ofise ulaşmaya çalışıyordum ve Google Haritalar beni tamamen yarıda kesilmiş bir yola yönlendirdi,” diyor. “Bu yol, duvar tarafından tamamen kapatılmıştı.”
Google’dan Bourdeau, Wired’a yaptığı açıklamada, şirketin rotayı incelediğini ve durumu güvenilir verilere göre doğrulayabilirse bir güncelleme yapacağını belirtti.
Savaştan önce bile, Batı Şeria’daki Google Haritalar kullanıcıları potansiyel olarak tehlikeli yönlendirmelere alışkındı. Kullanıcıların sıkça dile getirdiği bir sorun, Google’ın serbestçe kullanılabilen yollar ile yalnızca İsraillilerin kullanımına açık olan yollar arasında ayrım yapmaması. Bu yollar, İsrail yerleşim yerlerine giriş çıkış yolları gibi, Filistinlilerin kullanmasının yasak olduğu alanlara götürebiliyor.
Hayfa’dan Ramallah’a giderken Google Haritalar, Buttu’yu bir keresinde kapalı bir kapıya yönlendirdi. Bu noktada, İsrail askerlerinin silahlarını ona doğrultarak aracına yaklaştığını söylüyor. “Bir hata yaptığımı açıklamak zorunda kaldım” diyor. Google’ın “yerleşimci yollarını optimize ettiğini” belirten Buttu, “Bu yollar benim gibi bir Filistinli için çok tehlikeli olabilir” diye ekliyor.
Bourdeau, Google’ın Filistin ve İsrail rotaları arasında ayrım yapmadığını çünkü bunun, kullanıcıların vatandaşlık gibi kişisel bilgilerini bilmeyi gerektirdiğini belirtiyor.
Google Haritalar’ın kendisini yerleşim bölgelerine yönlendirdiği durumlarda, Buttu, kaybolmuş bir yabancı olarak görünmek umuduyla İngilizce konuştuğunu söylüyor. Diğer Filistinli kullanıcılar ise Wired’a, beklenmedik şekilde riskli alanlara girdiklerinde mümkün olduğunca hızlı bir şekilde geri dönmeye ya da geldikleri yolu takip etmeye çalıştıklarını ifade ediyor.
Bazı durumlarda ise Google Haritalar, özellikle El Halil ve Ramallah gibi Batı Şeria şehirleri arasında gezinirken tamamen yol tarifi vermeyi reddediyor. Bunun yerine uygulama, “sürüş yol tarifleri hesaplayamadığını” bildiriyor (Wired, bu sonucu yeniden doğrulamayı başardı.) Mevcut Google çalışanlarından biri, bunun nedeninin, Google’ın Batı Şeria’nın üç idari bölgesi arasında yol tarifleri etkinleştirmek için yeterli yatırım yapmaması olduğunu öne sürüyor. Bu üç bölgeden ikisi, resmi olarak İsrail yetkililerinin daha fazla kontrolü altında. Google sözcüsü Bourdeau ise şirketin bu sorunu çözmek için çalıştığını ifade ediyor.
Yeni zorluklar
Kullanıcılar, tüm dezavantajlarına rağmen, özellikle bilmedikleri bölgelere seyahat ederken Google Haritalar’ı hâlâ faydalı bulduklarını Wired’a ifade etti. Ancak savaşın başlamasından bu yana, uygulamanın kullanımı onlar için neredeyse katlanılmaz hale gelmiş. Çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra, Google “yerel toplulukların güvenliğini korumak” amacıyla bölgedeki canlı trafik durumunu genel olarak görüntüleme özelliğini devre dışı bıraktı. Artık kullanıcılar, rotalarındaki trafik koşullarını görmek için belirli bir konum girmek zorunda kalıyor; bu da bazı durumlarda ek bir adım ve daha fazla çaba gerektiriyor.
İki mevcut Google çalışanı, savaş sırasında değişen koşullar ve çatışmaları takip eden spam artışı nedeniyle, Google’ın hem çalışanlardan hem de Batı Şeria’daki sürücülerden gelen eksik sokaklar veya yerlerle ilgili önerilen düzenlemeleri büyük ölçüde dikkate almadığını belirtiyor. Bu durum, uygulamadaki yol verilerinin geçen yıl boyunca güncelliğini yitirmesine yol açtı. Bourdeau ise Google’ın, önerilerin güvenilir kaynaklar tarafından doğrulanabildiği durumlarda güncellemeleri uyguladığını ifade ediyor.
Kullanıcı katkıları büyük önem taşıyor, çünkü Filistinli yetkililer, Batı Şeria’daki yoğun kentsel mahallelerden geçen dar ve dolambaçlı yolların trafiğini düzenlemek için sokak düzenlemelerini sık sık değiştiriyor. Özellikle Ramallah’taki yetkililere atıfta bulunan Buttu, “Çift yönlü bir caddeyi tek yönlü hale getirebiliyorlar ya da tam tersini yapabiliyorlar” diyor. “Neredeyse her gittiğimde yolların değiştiğini fark ediyorum.”
Batı Şeria’daki şehirlere sıkça seyahat eden 7amleh’in savunuculuk direktörü Jalal Abukhater, Google Haritalar kullandığını tahmin ettiği sürücüleri kolayca fark edebildiğini söylüyor. Bunun sebebini, bu sürücülerin genellikle tek yönlü bir caddede ters yönde ilerlemeleri olarak açıklıyor. “Bu durum gerçekten garip” diye ekliyor.
Bir diğer sorun, İsrail güçlerinin Hamas savaşçılarını engellemek amacıyla bölgede GPS sinyallerine müdahale etmesi. Bu müdahaleler, Google Haritalar gibi navigasyon hizmetlerinin kullanıcıların mevcut konumlarını belirlemesini bu yıl sıklıkla zorlaştırıyor. Leyla, “Savaştan önce bir veya iki kez nerede olduğumu anlayamadı” diyor. Şimdi ise Google Haritalar, onu Batı Şeria yerine zaman zaman Beyrut, Lübnan veya Amman, Ürdün’de konumlandırıyor. Bourdeau, Google’ın sinyal karışıklığının etkisini tahmin edemeyeceğini çünkü ne zaman ya da nerede gerçekleştiğini bilmediğini ifade ediyor. İsrail ordusundan bir sözcü, bu konuda yorum yapmayı reddetti.
Leyla ve diğer kullanıcılar, alternatif navigasyon uygulamalarının da mutlaka daha iyi olmadığını söylüyor. Bazı kullanıcılar, Wired’a, Apple Haritalar’ın birkaç Batı Şeria şehrinde işe yaradığını, ancak iPhone’ların bölgede nispeten nadir bulunması nedeniyle erişimin kısıtlı olduğunu belirtiyor. Google’a ait Waze ise bir başka seçenek olarak öne çıkıyor, ancak Wired ile konuşan kullanıcılar, uygulamanın İsrail merkezli olması nedeniyle genellikle Waze’den uzak durmayı tercih ettiklerini söylüyor. Bourdeau, Waze ekibinin dünya genelinde yayıldığını belirtiyor.
Birçok Filistinli, trafik sıkışıklıkları ve yeni kontrol noktalarının yerleriyle ilgili güncellemeleri toplu olarak paylaşmak için Telegram kanalları, WhatsApp sohbetleri, Facebook grupları ve Arapçada “trafik sıkışıklığı” anlamına gelen bağımsız bir uygulama olan Azmeh’ye yöneliyor. Bu bilgiler daha sonra rotaları manuel olarak planlamak için kullanılabiliyor. Ancak Batı Şeria’da seyahat etmenin öngörülemez doğası, insanların programlarına üç saate kadar ekstra süre eklemeleri gerektiği anlamına geliyor, diyor Abukhater.
Bu geçici çözümler yine de her zaman işe yaramıyor. Eylül ayında, Leyla, Batı Şeria’daki Eriha’da tanımadığı bir bölgede bir arkadaşının evini bulabilmek için, bölgeyi iyi bilen biriyle 30 dakika boyunca telefonla konuşmak zorunda kaldı. İsrail’de yaşayan ve güvenlik gerekçesiyle anonim kalmak isteyen bir Filistinli teknoloji çalışanı ise geçen ay bir saatlik yolculuğunun beş saat sürdüğünü anlattı. Bu gecikmenin, bir kontrol noktasının beklenenden daha erken kapanmasından kaynaklandığını ve Google Haritalar’ın bu durumu hiç göstermediğini belirtti.
Filistinli avukat Diana Buttu, bir gün Google Haritalar’ın topluluğunu gerçekten kapsayan özellikler geliştireceği günü hayal ediyor. Yaklaşık bir ay önce, Batı Şeria’da araç kullanırken en yakın benzin istasyonunu bulmak için uygulamayı kullandığını ve bir tuvalet bulmayı umduğunu anlatıyor. Ancak Buttu, benzin istasyonunun yanında bulunan kişinin, Filistinli olduğu gerekçesiyle tuvaleti kullanmasına izin vermediğini söylüyor.
Google Haritalar, işletmelerin kendilerini LGBTQ dostu ya da kadınlara ait olarak etiketlemelerine olanak tanıyor. Buttu’ya göre, Batı Şeria’daki işletmelerin kendilerini “Filistin dostu” olarak etiketleyebileceği benzer bir özellik, sadece teknoloji devinden anlamlı bir jest olmakla kalmaz, aynı zamanda dünyanın en zor navigasyon yapılan bölgelerinden biri için hayati bir iyileştirme sunabilir.
(DS/VC)