"Yaşamayı yaşamak istiyorum, demiştim./ Neylersin ki bu damda bu dem/ Ayaklarımla uyaklarımda zincir,/ Böyle topal koşmalarla geçiyor günlerim,/ Oysa -methetmek gibi olmasın kendimi ama- /Yaşamım benim en güzel şiirim..." (Can Yücel)
Giresun Belediye Meclisi toplantısının ardından yemekteyiz... Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Aykut Gezmiş'in, "Güre'de açılacak parkın adının 'Can Yücel Parkı' olmasına ne dersin?" sorusu üzerine heyecanlanıyorum. İçimi gizli-açık bir sevinç kaplıyor.
Gezmiş'in, "Ben seni en çok Çınar dergisindeki 'Can'ımızla Buluştuk' başlıklı yazından tanıyorum" cümlesi geliyor aklıma. Anlıyorum ki soru da zaten bunun üzerine soruluyor...
Muhabbet sürerken, Belediye Başkanı Kerim Aksu parkın açılışında aileden birinin bulunmasından mutluluk duyacaklarını söyleyince Can Yücel şiirlerini seslendiren, Can ailesinin dostu Sezai Sarıoğlu'nu aramak ve telefon numaralarını edinmek de doğal olarak bana düştü.
Aldığım büyük kızı Güzel ile küçük kızı Su'nun telefon numaralarını Başkan Yardımcısı Ömer Cinel'e verdim. Cinel aile ile görüştü. Datça'da ilk Can Şenliği'ne katıldığım günlerde aile ile tanıştığımdan ben de ressam Su ile görüşerek yerel yönetimin bu tarihsel projesini aktardım. Datça'daki şenliğe katılmam Can Yücel'in deyişiyle "Ne güzel bir tesadüf" olmuştu.
Çok mutlu olan Su zamansal bir manisinden dolayı gelemeyeceğini belirtti. Su, annesi Güler Hanım'ın hasta olduğunu, ablası Güzel'in onun yanında bulunduğunu, abisi Dr. Yeni Hasan'ın da Kanada'da olduğundan katılamayacaklarını ancak en kısa zamanda Giresun'a gelerek parkı ziyaret edeceklerini, kararı alan Başkan Aksu ve Meclis üyelerine teşekkür edeceklerini söyleyince bir Giresunlu olarak öyle sevindim ki sormayın...
Daha sonra, 4 Aralık günü yoğun bir katılım ve coşkuyla, bir bayram havasında "Can Yücel Parkı" Giresunluların hizmetine girdi. Sözün burasında, Türkçe şiirin büyük ustalarından "Ben hayatta en çok babamı sevdim" diyen Can Yücel'in, Türkiye'nin en ünlü Milli Eğitim bakanlarından Giresunlu Hasan Ali Yücel'in oğlu olduğunu hemşerilerime bilgi notu olarak düştükten sonra onu biraz daha tanımanız için birkaç dizelik bir şiirini paylaşayım: "Bana bir varmış de/ Bir varmış bir yokmuş deme/ İçime dokunuyor."
Giresunlular için "bir yokmuş" olan, Can Yücel'i "bir varmış" haline getirerek yerel şiirlerin, şairlerin ve şiir severlerin kalbini kazanan yöneticilere ne kadar teşekkür etsek azdır, alkışlıyorum... Şimdi gözlerimiz uygun bir zamanda kentimize konuk olacak Can Yücel ailesinin yolunu bekliyor...
Yalnızlığın çoğul türkülerini söyleme ısrarını, "Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi" diyerek sürdüren, insanı ezici, bütünselliğini bozucu her şeye karşı çıkan, işçi sınıfından, emekten, halktan, ezilenlerden, ötekilerden razı olduğunun altını özenle çizen, insan güzeli şair Can Yücel'in adının Giresun'da da ölümsüzleşmesi kuşkusuz Can'severlerden biri olan beni de çok mutlu ediyor...
"Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm/ değdi yorgunluğuma/ bi ölüm kaldıydı onu da gördüm/ beni pişman etmedi doğduğuma" diyen Can Yücel, "Mekânım Datça olsun" vasiyeti üzerine şimdi Datça'da deniz gören mezarında yatıyor...
Şiirle politik eleştirinin en güzel izdivacını yapan, aşkın, öfkenin, başkaldırının, inadın, sosyalizmin ve hayatın şairi olan, öz tanıtımını da, "Ömrümce hep muhalif yaşadım, devletçe de menfi bir TİP sayıldım, bu nedenle kan grubum RH negatif" dizeleriyle özetleyen Can Yücel'e saygıyla... (SY/EÖ)