"Geyliğin yanlış olduğuna hiçbir zaman inanmadım, homoseksüellikte bir günah, bir kötülük görmedim" diyordu 44 yaşında hayata gözlerini yuman New York'lu gey aktivist Vito Russo. 1969'daki efsanevi Stonewall ayaklanmasından başlayarak ayrımcı Reagan döneminde, AIDS'in Amerika Birleşik Devletleri'ni (ABD) kasıp kavurduğu 80'li yılların sonuna kadar gey hakları için mücadele eden Russo HBO televizyonunun bir belgeseline konu oldu. Pembe Hayat derneğinin 17-24 Ocak tarihleri arasında düzenlediği 2. KuirFest kapsamında gösterilen etkili yapımda Hollywood filmlerinde eşcinselliğin olumsuz temsilini de işleyen "Sakıncalı Film Dolabı" (The Celluloid Closet) kitabının yazarı olarak tanıdığımız Vito'nun bir homoseksüel hastalığı olarak lanse edilen AIDS'in gerçek yüzünü afişe etmeye çalışırken aynı musibete yakalanıp yenik düşüşüne tanık oluyoruz.
60'lı yıllarda gey olmak
11 Temmuz 1946 New York doğumlu Vito Russo İtalyan kökenli bir aileden geliyordu. Çocukluğundan itibaren sinemaya olan merakıyla dikkat çeken, annesinin gözbebeği Vito şehrin atmosferini küçük yaşlarda solumaya alıştığından ailesinin New Jersey'e taşınmasından hiç bir zaman hoşlanmadı ve ilk fırsatta doğduğu şehre dönüp cinsel hayatına doludizgin dalmayı tercih etti.
Tabii o zamanlar eşcinsellik ülkede hâlâ bir tabu olduğundan gizlice yaşanıyor, geylerin gittiği mekânlar sık sık polis tarafından basıldığı gibi özellikle travestiler aşağılanıp kötü muameleye tabi tutuluyorlardı.
Bu durum eşcinsellerin takıldığı Stonewall Inn'de 27 Haziran 1969 gecesi vuku bulan direniş sayesinde çözülmeye başlayınca, her ne kadar olayı bir ağacın tepesinden seyretmeyi tercih etmiş olsa da Vito'nun politik uyanışı tetiklenir; geylerin baskıları utanç içinde, pasifçe kabul etmelerine olan kızgınlığı aktivizme dönüştüğü gibi karizması ve liderlik vasfıyla siyasi hareketin başlıca organizatörlerinden biri olur.
Gey Aktivistleri İttifakında etkin rol alırken "camp" film gösterileriyle müdavimlerin ortak kültür ve jargonunun geliştirilmesine büyük katkılarda bulunur; müesseseye gelir kazandırırken sonradan büyük ilgi görecek "Sakıncalı Film Dolabı" kitabının da temellerini atmaktadır.
Sinemada eşcinselliğin temsili
Tabii Vito'nun tek amacı geyleri eğlendirmek değildi; sinemanın ilk yıllarında çeşitli biçimlerde temsil edilen eşcinsellik ABD'nin muhafazakârlaşmasıyla filmlerde yasaklanmış, uzun yıllar gizli kodlarla hissettirildikten sonra serbest bırakıldığında da kötücül karakterlerin adeta bir numaralı özelliği olmuştu.
Yıllar boyunca derlediği malzemeyi yayımlatmakta epey zorlanan Vito üniversiteler de dahil olmak üzere ülkenin birçok ortamında gerçekleştirdiği tanıtımlarla toplumun yıkanmış beynini önyargılardan arındırmaya çalıştı. 1981 yılında basılabilen kitabı kısa zamanda çok satanlar listesinde yer aldı ve 1987'de yenilenmiş baskısıyla yazarın sinema tarihçisi vasfını perçinledi.
Gey hakları için mücadele
1983'de kendi yazdığı, prodüksiyonunu yaptığı ve sunduğu bir belgesel-dizide yer alan LGBT haber kuşağı ülkede örneği daha önce görülmemiş bir televizyon olayıydı.
Vito, gey ve lezbiyenlerin medyada aşağılanmasına karşı GLAAD'ın kurucuları arasında yer aldı, AIDS furyasının patlamasından sonra devletin pasifliğine karşı ayaklanma hareketi olarak hatırlanan ACT UP'ta etkin rol aldı.
ABD dönem başkanı Ronald Reagan'ın muhafazakâr tavrının izdüşümü yetersiz ilaç politikası binlerce geyin büyük hızla yaşamını yitirmesine sebep oluyor, hastalık eşcinsellere musallat olan bir ceza gibi görülüyordu.
ACT UP büyük bir mücadele sayesinde gerçeklerin su yüzüne çıkmasını sağlamış fakat bu arada Vito Russo'nun sevgilisi Jeffry'nin AIDS'den ölmesine mani olunamamıştı.
1985'te HIV pozitif olduğu anlaşılan Vito hayata sıkıca tutunarak hastalığa beş sene boyunca direnmekle kalmadı, aktivizmini son ana kadar sürdürdü ve gey tarihine adını yazdırdı.
Belgesel Vito'nun yönetmeni 15 Eylül 1969 doğumlu Jeffrey Schwarz prodüktör olarak birçok yapıma imza atmış faal bir sinemacı. Martin Scorsese, David Lynch, Jonathan Demme, Ron Howard, Sam Mendes, Wes Craven, Rob Reiner, Joe Dante, Paul Verhoeven, John Carpenter, Sidney Lumet ve Coen kardeşlerle işbirliği yapmış, pek çok ödül kazandığı gibi Vito için de övgü dolu eleştiriler alarak başarısını kanıtlamış bir New York'lu.
Bu arada ilaç sektörünün hastalığın etkilerini minimuma indiren antiviralleri geliştirmesini müteakip AIDS gündemden düşüp sadece özel günlerde hatırlanır oldu.
Durumun vahameti hakkında bilinçlendirilmeyen yeni nesillerin tıpkı diğer hastalıklar gibi bundan da muaf olmadıkları gerçeği adeta yok sayılıyor. Acaba benzer örneklerde görüldüğü gibi HIV'le ilgili ilaç üretenler bu durumdan yararlanıyor olabilir mi? (MT/EKN)