Türkiye’nin en özgün sanatçılarından biri Mabel Matiz. Şarkılarıyla olduğu kadar, LGBTİ+’lara verdiği açık destekle de iktidar ve yandaş medyanın hedefinde.
“Onur Ayımız kutlu olsun” dedi, linç başladı
Matiz, muhafazakar medyanın dikkatini yanlış hatırlamıyorsam 2023’te Elle Style Awards sahnesinde çekti. Ödülünü, “Her türlü baskıya rağmen varlıklarını korkusuzca haykırmaya devam eden Türkiyeli LGBTİ+’lara” ithaf etti.
Ardından Powertürk Ödülleri’nde, milyonların diline dolanan “Antidepresan”la sahneye çıktı. Kısa konuşmasında, “Onur Ayımız kutlu olsun” dedi.
ODTÜ’de bayrak açtı, salon alkışladı
Mayıs 2025’te ODTÜ Bahar Şenliği’nde sahneye çıkan Matiz, binlerce öğrencinin önünde LGBTİ+ bayrağı açtı. Öğrenciler alkışlarla, sevinç çığlıklarıyla karşılık verdi.
Akit ve Yeni Şafak gibi gazeteler ise yine aynı dili tekrarladı: “Sapkınlık”, “tehlike”, “ahlaksızlık”… ODTÜ’lü öğrencilerin alkışlarını bile “eyvah” diye yazdılar.
Mesela Akit yazarı Selma Savcı, sanatçı Matiz’i hedef aldı ve şöyle yazdı:
“Buraya kadar zaten bu sapkından beklenilen şey diyorsunuz… Esas bizim için en büyük tehlike işte tam burada başlıyor. Birçok öğrencinin de o paçavra bayrağını gördükten sonraki sevinç çığlığı atması işte bizim için ‘eyvah’ denilecek cinsten” dedi. Savcı yazısında şunları söyledi: “Bir eğitim yuvasında, binlerce öğrencinin önünde şarkı söyleyen ve daha sonra ise gay’lere, lezbiyen’lere sözde özgürlük kisvesi altında aile kurumumuzu parçalamak için didinen bu ahlaksızlar sürüsüne karşı canhıraş mücadele eden bu Mabel denilen alçağın bayrağı açması ve herkesin ıslıklarla protesto etmesini beklerken, çığlıklar atarak sevinç naraları atması hakikaten ciddi önlemlerin alınmasının artık vazgeçilmez olduğunu bizlere göstermektedir.”
Kara liste iddiaları
Sonra Efes Antik Tiyatro’da bu yaz konserlerinin iptal haberleri geldi. Yalın, Melek Mosso, Sertab Erener ve Matiz gibi sanatçılar “yasaklı” listesine alındı. Resmi bir açıklama yapılmadı fakat Mabel Matiz’in duruşu ortadaydı ve açıklamaya da pek ihtiyaç yoktu.
Şimdi de şarkısına yasak talebi
Şimdi de Mabel Matiz’in 5 Eylül’de yayımladığı “Perperişan” şarkısı hedefte. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, şarkının “aile kurumuna zarar verebileceğini” öne sürerek erişim engeli istedi. Erkeklerin her ay en az 20 kadını öldürdüğü onlarca çocuğu istismar ettiği memlekette Mabel’in şarkısı nasıl oluyor da aile kurumunu zarar veriyor? Aile kurumuna zarar veren asıl olarak patriyarkal düzenin kendisi.
Hatırlatayım, şarkının sözleri, aşktan, tutkudan ve kırılganlıktan bahsederken, iktidar bunu bile “toplumsal infial” diye yaftaladı. RTÜK’ün daha önce “Karakol” klibini iki erkeğin aşkını anlattığı için yasakladığını da hatırlatmış olayım.
Klibi yasaklandı da şarkı daha az mı dinlendi? Klip görünmez mi oldu?
“Asıl mesele şarkılar değil”
Mabel Matiz’in 9 Eylül’deki Harbiye Açıkhava’daki konserinde “Perperişan” isimli şarkıya dair anlattığı anekdotu dahi çarpıttı bu medya. “Annesi bile şarkıyı beğenmedi” dediler.
Matiz konserde aslında şunu söyledi:
“"40 yaşına da gelseniz annenizden o onayı mutlaka alıyorsunuz arkadaşlar. 'Oğlum çok beğendim, müziğine bayıldım ama sözler biraz müstehcen mi?' dedi. 'Ay anne' dedim. Yakalarsam muah muah ile büyümüş bir insan olarak... Şahındandır diyorum. Anneciğim tabii yazık o benim karşılaşacağım olası ve muhtemel zorluklarla ilintili yürek çarpıntısı yaşadığı için sık sık. O yüzden arada böyle küçük de olsa beni mıncırıyor ama iyi ki var, iyi ki var annelerimiz."
Oysa herkes biliyor: Rahatsız oldukları Mabel’in şarkıları değil, onun cesurca ortaya koyduğu varoluşu.
Bu ülkede ne şarkılar, ne türküler geçti sahneden… Hiçbiri yasaklanmadı.
Hiçbir diziyi izleyip cinsel yönelimini/kimliğini değiştiren birini görmedim. Ama her ay, bu düzenin de devletin de korumadığı onlarca kadına ve çocuğa tanığım.Fakat her ay, bu düzenin korumadığı bu devletin korumadığı onlarca kadına ve çocuğa tanığım.
Onur yürüyüşlerini yasaklamaya çalıştınız, gökkuşağını yasaklamaya çalıştınız, şimdi de şarkılara sıra geldi.
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki: Varoluş yasaklanamaz. Şarkılar da.
Yazının yazıldığı dakikalarda Mabel Matiz’den şu açıklama geldi:
"Herkese selamlar,
Sofrada bereket, sokakta selamet, insanda dürüstlük ve daha niceleri gibi dertlerimiz varken, başka bir derdimiz yokmuş gibi günlerdir yazdığım şarkı sözleri sosyal medyada konuşuluyor. Kasıtlı, son derece art niyetli ve aklıselim biri tarafından algılanması imkansız olacak şekilde bambaşka bir yerlere çekiliyor. Şaşkınlıkla izliyorum.
100’ü aşkın eserin söz yazarı olarak, ilk ve son kez, Perperişan şarkısı özelinde kafaları biraz netlemek gereğini görüyorum. Şarkılarım her zaman hayatın pek çok alanından ilham almış ve hayatın kendisini anlatmıştır. Benim yazım tarzımla ortaya çıkmış bir üründe herkes, her dinleyen, kendine ait, kendine dair kişisel anlamlar bulabilir. Sanatın ve edebiyatın çekici ve güzel yanı da budur zaten.
Bu şarkı halk edebiyatı geleneğine öykünerek, metaforlar üzerinden bir aşk hikayesini anlatıyor. Dinleyenlerimin son derece aşina olduğu muzip bir anlatım tarzı. Misal, kuş dediğin yuva da kurar göklere de uçar. Artık nereden almak istersen.
Sadece bir noktayı son derece net olarak ifade etmem gerekir ki, şarkıda geçen “toy bebe”, “kelek / ham / hayattan derslerini almamış ruh” manası taşımaktadır. (Kuşkusuz biçimde ve de tabii ki!)
Benim bu hikayenin neresinde olduğumun yorumunu ise sizlerin temiz kalplerine bırakıyorum. En kadim kültürel değerlerimiz arasında olan “ozanlık” gereği, bunun şahit olanı ve anlatıcısı da olabilirim.
Son olarak, kamu düzeni ve genel sağlığımızın alt tarafı bir şarkıdan bozulacak kırılganlıkta olmadığına inanmak istiyorum. Bu algı yaratma çabaları arasında, zihni ve kalbi rencide olan ne kadar sevenim varsa her birine yürekten sarılıyorum."

Mabel Matiz Filistin için söyledi: Yalnız değilsin

Mabel Matiz’in 'Perperişan' şarkısı erişme engellendi
(EMK)









