Çocukluğumda hayat sokaklarda geçerdi. Hemen her ihtiyacımız kimi el arabaları kimi de kamyonetlerle taşınırdı. Yoğurtçusu, sütçüsü ve destancısı... Evet, destancı o zamanın seyyar satıcıları arasındaydı.
Başta cinayetler olmak üzere gerçek hayattan alınıp hikaye edilmiş, hüngür hüngür ağlatma etkisine sahip "vukuatlar", etkili bir ses tonuyla nakledilir, dinleyenlerin basılı nüshadan almaları sağlanırdı.
Destancı'nın şiirleriyle açılan o büyülü, farklı dünyaya daha sonra bilim kurgu filmleri ve romanlarıyla ulaştım. Bu hafta, modern destancıları yad ediyor ve bir zamanlar bilim kurguyken sıradanlaşan teknolojileri gözden geçiriyoruz.
Sibernetik organizmalar
İtiraf ediyorum ki onlardan biri de bendim: Başrolünde Lee Majors'un oynadığı "Altı Milyon Dolarlık Adam" dizisi başladığında, ekran karşısında nefes almayı bile unutan veletler arasındaydım. Tabii şimdi gösterilse yeni kuşakların ne kadar ilgisini çeker, orası şüpheli. ( http://www.youtube.com/watch?v=Zmv12M_MHqc&feature=related )
Bu dizinin ardından Terminatör ve Robocop serisi filmlerin işlediği "Robot-İnsan" ya da "İnsan-Robot" teması da artık bilimsel araştırmalarla ete-kemiğe bürünüyor. Çok yakında robot protezler mükemmele yakın bir şekilde gerçek vücut parçalarıyla değiştirilebilecek.
ABD'nin Cornell Üniversitesi'nde "siborg böcekler" yetiştirildi. Böcekler ve yüksek teknoloji birbiriyle bütünleştirilerek uzaktan yönlendirilebilir organizmalar ortaya çıkarıldı. İngiltere'nin Reading Üniversitesi'nde ise bir robota fare beyni takıldı. (http://www.youtube.com/watch?v=1-0eZytv6Qk )
Düşünce gücüyle makinelere hükmetmek
İnsanların beyin gücüyle makineleri yönettiği bir dünya fikri, en son, yönetmenliğini Jonathan Mostow'un yaptığı, başrolünde Bruce Willis'in yer aldığı "Suretler" (Surrogates) filminde işlendi.
Gerçek insanların evlerinde yan gelip yattığı filmde, onların mükemmelleştirilmiş görünümlerine sahip robotlar günlük işleri yapar: İşe gider, para kazanır, alışveriş yapar. Hatta "sahibinin" ayağa kalkacak mecali olmadığından ayağına bir bardak su götürüp yeni bir güne hazırlanmak üzere şarj cihazına bağlanır. (http://www.youtube.com/watch?v=UGwQ74cH5O0 )
Klavye ve fare yavaş yavaş tarihe karışıyor. Ara cihazların ortadan kalktığı başta bilgisayar olmak üzere muhtelif elektrikli cihazı doğrudan beynimizle yöneteceğimiz günler yaklaşıyor. ABD-Avustralya ortaklı Emotiv ile California merkezli NeuroSky bu alanda somut ürünler geliştiren şirketlerin başında geliyor.
Emotiv imzasını taşıyan özel başlık, beyindeki elektriksel faaliyetleri yakalayıp kablosuz bağlantı yoluyla bilgisayara gönderiyor. Beyin dalgaları okunuyor ve bunlar bilgisayar komutlarına dönüştürülüyor. Sinirsel faaliyetlerin okunmasında yaklaşık 100 yıldır kullanımda olan elektroensefalografi ya da EEG yönteminden yararlanılıyor. (http://www.youtube.com/watch?v=ZMiQx4Mhh_U )
Emotiv'in rakibi Neurosky şirketi ise MindSet adını verdiği bir headset geliştirdi. Benzer bir sistemle beyin dalgaları dijital sinyallere çevriliyor. Kullanıcı konsantre olduğunda ekran üzerindeki herhangi bir nesneyi hareket ettirilebiliyor. (http://www.youtube.com/watch?v=CV411vt_51w )
Düşünceleri dijitalleştirmek için hâlâ sensörlere ihtiyaç duyulması, bu alanda aşılması gereken bir sonraki engel olarak öne çıkıyor. Terleme ve yüzden kayma halinde sensörlerin komutların iletmesinde büyük sıkıntı yaşanıyor.
Uçan otomobiller
Başrolünde Harrison Ford'un yıldızlaştığı Blade Runner ve Milla Jovovich'li The Fifth Element'te uçan arabalardan geçilmez. Tepeden tırnağa bilgisayarla bütünleşen otomobiller, artık bir sonraki aşamaya geçebilir. ( http://www.youtube.com/watch?v=nn8y3w9XySY )
Geçenlerde İtalya'dan Çin'e 13 bin kilometrelik "sürücüsüz araç projesi" başlatıldı. 4 elektrikli motoru sayesinde hareket edebilen araç, yolunu 4 lazer tarayıcısı ve 7 video kamera ile kendisi bulacak. (http://vislab.it/ ) Kuşkusuz yeni kuşak araçlara adapte edilen bu teknolojiler, daha önce hiç görülmemiş düzeyde güvenliğe erişilmesini sağlıyor.
ABD merkezli Terrafugia şirketi tarafından üretilen "Terrafugia Transition" isimli araç ise ilk uçan otomobil oldu. Normal benzinle çalışan araç seri üretime geçti. 2011'den itibaren sahiplerine teslim edilmeye başlanacak. ( http://www.youtube.com/watch?v=aeQL-dUjlOg )
Yaklaşık 194 bin dolara satılacak Terrafugia'nın biraz daha otomobil yanı ağır basarken dikey iniş ve kalkış yapabilen "Moller Skycar M400", yarım milyon doları bulacağı tahmin edilen fiyatıyla daha çok kişisel uçuş aracı sınıfına giriyor ( http://www.youtube.com/watch?v=ElS9BKSsezw ). "Yarım milyon dolar da para mı, nerede benim uçan arabam" diyenlere 2 yıl daha sabretmeleri tavsiye olunur.
Görünmezlik
Görünmezlik, muhtelif mitolojilerden çağdaş bilim kurgu eserlerine sürekli karşımıza çıkan konulardan biridir. Roma mitolojisinde ölülerin ve yeraltı dünyasının Tanrısı Pluto, giyeni görünmez yapan bir kaska sahiptir. Harry Potter serilerinde görünmezlik peleriniyle karşılaşırız. Başrolünde Kevin Bacon'ın oynadığı Hollow Man, Star Trek ve Predator görünmezlik temasının ortaya çıktığı filmlerdendir. ( http://www.youtube.com/watch?v=KQexGUjj5i4 )
Şimdiye kadar bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar, görünmezlik prensibini şöyle tanımlıyor: Hücre ve doku etrafındaki ışığı bükerseniz gölge oluşmayacak, dolayısıyla sözkonusu doku görünmez olacaktır. Japonya'nın Tokyo Üniversitesi'nde geçen yıllarda geliştirilen bir kıyafet "optik kamuflaj" esası çerçevesinde çalışıyordu. Giysinin sırtında yer alan bir kamera arka plan görüntüsünü, ön tarafa yansıtıyor, giysiyi giyen kişilere ön taraftan bakanlara şeffaflık hissi veriliyordu. ( http://www.youtube.com/watch?v=JKPVQal851U )
ABD'nin Duke ve Berkeley Üniversiteleri de bu konuda araştırmalarıyla isimlerini duyurdu. Duke'da elektronik devrelerden yararlanılarak bir tür "görünmezlik pelerini" üretildi. Farklı bir teknoloji üzerinde çalışan Berkeley uzmanları ise bazı küçük çaplı nesneleri görünmez kılmayı başardılar. Çalışmaların bundan sonraki hedefiyse insandan binalara çok daha büyük nesnelerin görünmezliğe kavuşması... ( http://www.youtube.com/watch?v=Ja_fuZyHDuk&feature=related )
Uçan kaykay
Geleceğe Dönüş 2'den bildiğimiz uçan kaykaylar, Avustralya merkezli Arbortech firması tarafından Airbord ismiyle üretiliyor. Sürücü, 35 litrelik motorla, saatte azami 30 kilometre yol alan araca ağırlığını sağa sola vererek yön veriyor. Fiyatı 15 bin dolar! ( http://www.youtube.com/watch?v=P_-PQdrgw2A )
Işın silanları
Flash Gordon'la, Uzay Yolu ve Kaptan Körk'le büyümüş bir kuşağın mensubu olarak ışın tabancaları ve lazer kılıçlarına bilimum çizgi roman ve filmlerden aşinayım. Şimdi teknoloji bunları da yavaş yavaş gerçeğe uyarlıyor. (http://www.youtube.com/watch?v=gZ0v2yTmT6c )
Şangay merkezli Wicked Lasers'in laser pointer diye sattığı "Spyder III Pro Arctic", filmlerdeki gibi her tür dokuyu delip geçmese de ciltte yanıklara yol açıyor, yara bantlarını ikiye bölebiliyor. Güvenlik uzmanları, internet üzerinden 200 dolara satılan cihazın bir an önce yasaklanmasını talep ediyor. (http://www.youtube.com/watch?v=y53798f-FVM&playnext=1&videos=aOu4sd2q5R4&feature=rec-LGOUT-exp_fresh%2Bdiv-1r-1-HM )
ABD Ordusu tarafından geliştirilen "Active Denial System" (ADS) kodlu silah ise mikrodalgalar yayarak belli bir mesafedeki insanları hedef alıyor. 95 Ghz fazlı dalgalar, derinin yaklaşık 0,4 mm altındaki sinir hücrelerine etki ediyor. Şimdilik bir cipe monte edilerek tatbik edilen silahın daha küçük boyutları üzerinde çalışıldığı haber veriliyor. ( http://www.youtube.com/watch?v=dmuyLIrSjxI&feature=related )
Üç boyutlu görüntü devrimi
Yıldız Savaşları ve Gerçeğe Çağrı filmlerinden tanıdığımız hologram teknolojisi de çok yakında akıllı telefonlarımıza adapte edilirse şaşırmayın. Bu teknolojide, herhangi bir cismi tanımlayan ses veya ışık dalgalarının üç boyutlu şekilde ve lazer ışınlarıyla görüntülenmesi esastır. Avustralyalı Telstra, bu alanda ürettiği çözümlerle ismini duyuran şirketlerden. (http://www.telstra.com.au/ ) Telstra mühendislerine kalsa, yalnızca sunumlar değil, çok yakında futbol karşılaşmaları da üç boyutlu olarak aktarılabilecek. Gerçeği aratmayan bir görüntüyle Brezilya'da oynanacak 2014 Dünya Kupası karşılaşmalarının, dünyanın herhangi bir stadına, aynı boyutlarda aktarıldığını düşünün. FİFA'ya yeni bir gelir kaynağı!
Herkes her dili anlayacak
Google (http://translate.google.com/) ve Bing'in ücretsiz çeviri hizmetleri sürekli gelişiyor. Microsoft mühendisleri bu konuda bir adım daha attı. "Translating Telephone" adı verilen ürün, Mart ayında tanıtıldı. Üründe konuşma tanıma (Speech Recognition) ile makine çevirisi teknolojileri bir araya getirilmiş. Konuşma önce metne dönüştürülüyor, bu metin çevrildikten sonra bir makine tarafından seslendiriliyor. Bu teknoloji, çok yakında farklı diller konuşan iki kişinin, telefonun hemen hemen eş zamanlı yapacağı çeviriyle iletişim kurabilmesini mümkün kılacak. Microsoft'un çevirmen telefonu İngilizce-Almanca ile açılışı yaptı, umarım gerisi de gelir. (http://www.youtube.com/watch?v=QtCRTUmYDoo )
Ekranlara veda
Steven Spielberg'ün 2001'de vizyona giren "Azınlık Reporu"nda (Minority Report) birçok heyecan verici teknolojinin izleri serpiştirilmişti. Tom Cruise'un hareketerle yönettiği bilgisayarlar bunlardan biriydi.
Dokunmatik ekrana ihtiyaç duymayan, havaya "çizilen" komutlarla bilgisayarın yönetildiği bir dönem çoktan başladı. Bu alanda öne çıkan kavram, Türkçeye zengin gerçeklik olarak aktarılan Augmented Reality: Bu teknoloji, gerçek görüntü üzerine gerçek zamanlı olarak 3 boyutlu model, animasyon gibi sanal nesnelerin eklenmesi esasına dayanıyor. ( http://www.youtube.com/watch?v=hBTwmn3sYb0 ) Augmented Reality teknolojisinin hedefi, daha doğal ve zenginleştirilmiş ortam sağlamak...
Hollandalı yazılımcılar tarafından Anroid ve iPhone platformları için geliştirilen Layar isimli mobil uygulama Augmented Reality konusunun ne kadar heyecan verici olduğunu ortaya koyuyor (http://www.layar.com/ ). Uygulama şimdilik Hollanda'da çalışıyor. Layar'la görüntülediğiniz bir grup binada hangi konutların satılık hangilerinin kiralık olduğunu görüntü üzerine saydam bir katman (adı da oradan geliyor, layer) eklenmesi suretiyle öğreniyorsunuz. Hangi semtte, hangi sokakta bulunduğunuzu girmeye gerek kalmıyor. Tabii bütün bunların daha önce veri bankasına kaydedilmiş olması şart! (NH/EÖ) ( http://www.youtube.com/watch?v=b64_16K2e08 )