Çılgın mucit ve çikolata ustası Willy Wonka ile dünya ilk kez İngiltereli yazar Roald Dahl sayesinde tanışmıştı.
Anne, babası, iki ninesi ve iki dedesiyle tahta bir kulübede yaşayan Charlie’nin macerasıydı bu; “Charlie’nin Çikolata Fabrikası.” Şehirdeki büyük çikolata fabrikasının sahibi Bay Wonka, bir varis seçmek için yarışma düzenler; Charlie de adaylardan biridir.
Çikolatalarla bezeli bu harika kitap ve karakterler, ilk olarak Gene Wilder’ın başrolünde olduğu ve Bay Wonka’yı canlandırdığı 1971 yapımı “Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası” ile beyazperdede kendine yer buldu.
Ardından Tim Burton 2005 yılında tekrar sinemaya uyarladı kitabı. Bu sefer Bay Wonka’yı canlandıran Johnny Depp’ti. “Charlie’nin Çikolata Fabrikası” adıyla izleyiciyle buluşan bu filmden 18 yıl sonra Paul King imzalı yeni bir film gösterime girdi: “Wonka.”
“Ben, ben olmadan önceki ben”* sloganını hatırlatıyor “Wonka.” İlk iki yapımdaki çikolata fabrikası sahibi Willy Wonka’nın gençliğine, henüz çikolata “işine” girmeden önceki haline uzanıyoruz.
Sisler içinde büyük bir geminin limana yanaşmasıyla açılıyor müzikal. Annesini küçük yaşta kaybetmiş ve yıllarca bu gemide çalışmış umut dolu bir Wonka karşımızda. Annesinden öğrendiği çikolata yapımını, mucitlik ve biraz da sihirle ilerletmiş. Hatta bu işe tutkuyla bağlı, hayallerini gerçekleştirmek için hazır! Geldiği bu şehirde bir çikolata dükkanı açmaya kararlı.
Açgözlülük, umudunu diri tutma, işbirliği, bir arada olma, arkadaşlık, vazgeçmemek üzerine kurulu “Wonka”, kapitalizm ve kilise eleştirisi de yapıyor. Seçkincilikle dalga geçiyor.
Çikolata karteli haline gelen şehrin üç çikolata üreticisi filmin baş “kötüleri.” Ellerinde tuttukları çikolata piyasasını çok farklı lezzetler üreten Wonka’ya kaptırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Çikolata düşkünü bir pederin yardımıyla kilisenin altında kendilerine gizli bir geçit yapmışlar.
"Hayal kurmanın yasak" olduğu bir şehirde Wonka gibi iyimser bir mucit ne yapar? Tabii ki çikolata! Havaya uçuran çikolatalar, parlak fikir ürettiren çikolatalar ve mutlu hissettiren çikolatalar... Şehre yeraltından yavaş yavaş yayılan Wonka'nın çikolataları kulaktan kulağa konuşuluyor.
Çikolata kartelinin bir üyesinin "Çikolata basit olmalıdır" lafına aldırmadan farklı tatların iç içe geçtiği çikolatalarını üretiyor Wonka.
Ancak Wonka ve dostlarının mücadele etmesi gereken başkaları da var. Borçlu oldukları pansiyon sahibesi ve obur polis memuru gibi.
Tüm engeller ve zorluklara rağmen asla vazgeçmeyen genç Wonka rolündeki Timothée Chalamet, Johnny Depp'in 2005'teki karamsar tasvirinden çok daha renkli ve hareketli.
Müzikleri, kostümleri, şarkıları, mekân tasarımıyla “sinema büyüsü”nü tam anlamıyla hissedeceğiniz filmin oyuncuları da dikkat çekici.
“Mr Bean” Rowan Atkinson peder rolüyle perdeye ilk yansıdığında salondan gülme sesleri geliyor. Maceranın meşhur Oompa - Loompa'larını temsilen Hugh Grant yer alıyor filmde. Ve sizi "asla okumadığımız küçük yazılarla" borç batağına sürükleyen pansiyon sahibesi Olivia Colman.
Bir ‘öncesi’ filmi olan “Wonka”, yeni yıl ruhu etrafı sarmışken, genç Wonka’nın iyimserliği, çikolatalar, sahne tasarımları ve "Bu dünyadaki her güzel şey hayal etmekle başladı" mottosuyla mutlu hissettiriyor.
Celal Üster çevirisi
Türkiye'de Can Çocuk'tan çıkan "Charlie'nin Çikolata Fabrikası"nı Quentin Blake resimledi. İngiliz yazar Roald Dahl tarafından yazılan 1964 tarihli çocuk kitabında hikâye, çikolatacı Willy Wonka'nın çikolata fabrikası içinde Küçük Charlie Bucket'ın maceralarını anlatıyor. Türkiyeli okurlar ise kitabı gazeteci-yazar Celâl Üster’in çevirisiyle okuyor. Kitabın bir yerinde Charlie'nin dedesi şöyle diyor: "Bay Willy Wonka müthiş bir adamdır. Öyle lezzetli, öyle nefis çikolatalar yapmıştır ki tekmil çikolata fabrikaları bir araya gelse o kadar güzelini yapamaz."
*Motosiklet Günlükleri
(AÖ/EMK)