Son günlerde Leyla Zana, Amedspor ve son olarak Bodrum–Amedspor maçı üzerinden kurulan dil, bir spor karşılaşmasının çok ötesinde anlamlar yüklüyor. Ülkeyi yönetme iddiasında olanlar, toplumu sakinleştirmesi gerekirken; sembollerle, imalarla ve sosyal medya hamleleriyle milliyetçiliği köpürtüyor.
Bu, siyaset değildir.
Bu, kalabalığı yoklayıp geri çekilme pratiğidir.
Devlet ciddiyeti, kimliklerle oyun oynamaz.
Devlet dili, halkları karşı karşıya getirmez.
Devlet aklı, tribün heyecanıyla konuşmaz.
Amedspor bir spor kulübüdür.
Ne daha fazlası, ne daha azı.
Onu bir “sınav kâğıdı”na çeviren her siyasetçi, ülkenin fay hatlarıyla oynamaktadır.
Elbette tepkiler olacaktır.
Elbette Kürt toplumunda biriken öfke dile gelecektir.
Ama asıl sorumluluk, gücü elinde tutanlardadır. Çünkü gerilimi başlatan da, tonu belirleyen de onlardır.
Bugün kullanılan dil, bize şunu söylüyor:
“Biz alkışı alalım, bedelini toplum ödesin.”
Ve bu dilin en yaralayıcı tarafı, yıllardır aynı ismin, aynı kolaycılıkla hedefe konmasıdır. Leyla Zana bir sembol olarak sevilir ya da eleştirilir; bu siyasetin doğasıdır. Ama bir kadın siyasetçinin, on yıllardır aynı linç diline maruz bırakılması, her krizde yeniden vitrine çıkarılması, bu ülkede kadın olmanın ve Kürt olmanın nasıl iki kat yük taşıdığını da gösteriyor. Burada mesele bir isim değildir; mesele, bir kadının sesinin hâlâ bu kadar rahat bastırılabilmesi, itibarsızlaştırılabilmesi ve her toplumsal gerilimde kolay hedef haline getirilebilmesidir. Bu haksızlık yalnızca Leyla Zana’ya değil, bu ülkede siyasete tutunmaya çalışan bütün kadınlara yapılmaktadır. Ve bu haksızlık sürdükçe, bu ülkenin dili de yaralı kalacaktır.
Bu ülke bu filmi gördü.
90’larda gördü.
2015’ten sonra gördü.
Her seferinde bedel ağır oldu.
Unutulmamalıdır:
Ülkeler bir gecede karışmaz.
Önce dil bozulur.
Sonra normalleşir.
En son herkes ‘nasıl oldu’ diye sorar.
Bugün hâlâ geç değil.
Ama yarın için aynı şeyi söylemek zor.
Bu ülkenin ihtiyacı daha fazla bağıran siyasetçiler değil;
daha az konuşup daha çok sorumluluk alan yöneticilerdir.
Gazoz siyaseti alkış alır.
Ama ülke yönetmez.
(MY/Mİ)







