TBMM 13 Mayıs Salı günü saat 15.00de yeniden toplanacak. Görüşülmekte olan İş Yasası Tasarısının 62. maddesi de oylanarak kabul edildi. En son 63. maddenin okunması sırasında oturum ertelendi.
1475 sayılı İş Yasası değiştirilerek işçi sendikalarının haklı tepkisini çeken aleyhe hükümler, eğer Cumhurbaşkanı tarafından da geri çevrilmezse yasalaşacak.
Tasarı 121 maddeden ibaret. Geçici 6 maddesi var. İş Yasası Tasarısını hükümet Meclisten geçirmekte kararlı gözüküyor. Meclis en az katılımla, en önemli yasa tasarısını görüşüyor. Yazık...
Gazeteciler bu yasa tasarısının neresindeler? İki madde gazetecileri ilgilendiriyor. Tasarının 115 inci maddesine göre kısaca Basın İş Yasası olarak bilinen 212 sayılı Yasanın altıncı maddesine şu fıkra ekleniyor: İş Kanunun 18, 19, 20, 21 ve 29 uncu madde hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Bir başka maddesine göre de bu yasa gazetecilere uygulanmaz deniyor. İki madde yan yana çelişki yaratıyor.
Anımsarsanız İş Güvencesi Yasası, 9 Ağustos 2002 tarihinde TBMM tarafından kabul edildi. 4773 sayılı bu yasa 15 Ağustos 2002 tarihinde ise Resmi Gazete'de yayımlandı. Böylece de Yasa kabul edilen yürürlük tarihine göre de 15 Mart 2003de yürürlüğe girdi.
İş Yasası değişmeden İş Güvencesi yasasının yürürlükte olmasını istemeyen işverenlerin talebi doğrultusunda hareket eden 59 uncu hükümet Yasanın yürürlüğünü uzatmak için bir yasa çıkarma girişiminde bulunmuştu.
Böylece Yasasının uygulanması geciktirilebilirse; işçiler lehine getirdiği göreceli hakları işlemez hale getirmek amacıyla hazırlanan yeni İş Kanunu Tasarısı ile güvence ortadan kaldırılabilecekti. Bu yasanın uygulanması yani yürürlüğe girme tarihinin geriye atılması için Meclisten yasa geçirildi. Ama çıkarılan bu Yasa Çankayadan döndü.
İş Güvencesinin bazı maddeleri Basın İş Yasasına kıyas yoluyla uygulanacaktır. 212 sayılı Yasanın 6 ıncı maddesine yapılan eklemeyle gazeteciler de işçilere tanınan bu haklardan yararlanacaktır. Yasa geçersiz bir sebeple işten çıkarılan işçiye mahkeme kararıyla işe dönebilme hakkı vermektedir. 1475 sayılı Yasaya getirilen bu değişiklikle geçersiz bir sebeple işten çıkarılan işçiye mahkeme kararıyla işe dönebilme hakkı nasıl sağlanıyorsa; aynı hak gazeteciler için de kıyas yoluyla uygulanacaktır.
Bir kısım diğer haklardan da gazeteci yararlanacaktır. Fesih bildirimi yazılı olacaktır. Fesih nedeni açık ve kesin bir biçimde belirtilecektir. Aksi takdirde akti feshedilen işçi bir ay içinde iş mahkemesine dava açabilecektir.
Burada feshin geçerli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü işverene aittir. İşe iade gibi konularda karar alınabilmesi ve gerçekleşmediği takdirde tazminata hükmedilmesi işçiler ve kıyas yoluyla uygulanmak üzere gazeteciler lehine hükümlerdir.
Ayrıca İş Güvencesi Yasası, halen yürürlükte olan 1475 sayılı İş Yasasının işverenin bildirimsiz fesih hakkı başlıklı ve sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri alt başlıklarını içeren 17nci maddesi hükümlerine dayanarak işten atılan işçiye de, bu fesih gerekçelerinin geçerli sebep olmadığı iddiasıyla yargı yoluna başvurma hakkı vermektedir. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun, Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı ile ilgili maddesinde yapılan değişiklikle, işçinin sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı hizmet akdinin feshi iddiası ile açacağı davada, ispat yükümlülüğü işverende dir.
Şimdi İş Güvencesi Yasası yürürlükte iken, Meclis İş Yasası Tasarısını görüşüyor. İş Yasası tasarısı içinde İş Güvencesi Yasası ile kabul edilen maddeler yeniden yer alıyor. 1475 sayılı İş Yasası ile 2821 sayılı Sendikalar Kanununda değişiklik yapan İş Güvencesi Yasasının ilgili maddeleri, görüşülmekte olan İş Yasası tasarısının madde numaraları olarak değiştiriliyor.
Örneğin İş Güvencesi Yasasındaki 13/A, 13/B, 13/C, 13/D olarak geçen bu madde numaraları İş Yasası Tasarısı ile 18, 19, 20 ve 21 inci madde olarak değiştirilecek...Ama arada yeniden görüşülmüş olacak. Gerekirse değiştirilecek...
Nitekim öyle oldu. İş Güvencesi yasasında bulunan 13/A Maddesine göre Ondan veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan ve işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili niteliğinde olmayan bir işçinin belirsiz süreli hizmet ektini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ye da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir nedene dayanmak zorundadır.
Yani işveren feshi geçerli nedene dayandırmalıdır. Bu zorunluluk İş Yasası Tasarısında 18.madde olarak görüşülmüş ve kabul edilmiştir. Ama İş Güvencesi 13/A maddesinde on veya daha fazla işçi çalıştıran olarak kabul edilmiş olduğu halde; hükümetin değişiklik önergesiyle bu sayı 30 olarak değiştirilmiştir. Eskiden on kişi çalıştıran işyerinde iş güvencesi ile ilgili bu hüküm uygulanabilir iken; artık 30 kişi çalıştıran işyerlerinde uygulanabilecektir.
Yapılan budur. İşçiler ve gazeteciler, İş Güvencesi gibi kısmen iyi bir yasayla elde ettikleri önceki haklarını yitiriyorlar. Hükümet tarafından by pass edilen ve yürürlüğe girmesi ertelenmek istenen, ama yürürlükte bulunan İş Güvencesi Yasası, bir nevi Mecliste yeniden görüşülmek suretiyle başka bir yasayla değiştirilerek makaslanıyor ve ortadan kaldırılıyor.
Gazeteciler olup bitenleri halka anlatmıyor. Gerçekleri çalışanlara göstermiyor. Olup bitenlerden işçileri bilgilendirmiyor. Gazeteciler kendi haklarının ne zaman verilip ne zaman alındığından habersiz, haber yazmaya devam ediyor... (Fİ/NM)