*Fotoğraf: Türkiye Gazeteciler Sendikası
Bağımsız gazetecilik kendini günden güne daha fazla baskı altında buluyor. Bunun arkasında bazı etkenler var. Öncelikle halkın medyaya olan güveni azaldı. 2000'li yılların başından bu yana, teknolojik gelişmeler medya kuruluşları ve alternatif medya kanalları çoğaldıkça, halk haber alma konusunda daha fazla seçeneklere sahip oldu ama mesleki standartlara uymadığı, dezenformasyonu, tıklama yarışını ve siyasi kutuplaşmayı pompaladığı için ana akım medyaya olan güven erozyonu derinleşti.
Güvenilir medyaya gereksinim
2019 yılının Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre, tüm dünyada siyasi liderlerin ve otoriter rejimlerin gazetecilere karşı olan düşmanlık eğilimlerinde artış oldu.
Diğer yandan, gazeteciliği finansal olarak sürdürmek de zorlaştı. Dijital teknolojinin gelişimiyle birlikte, gazeteciliğin reklam ve aboneliğe dayalı geleneksel iş modeli son on yılda hızla aşındı.
İş modellerini güçlendirmek için farklı yaklaşımlar benimsense de kamu yararı gazeteciliğine dair girişimler finansal olarak yaşam mücadelesi veriyorlar.
Kamu yararından ziyade, siyasi skandallar veya ünlüler ile ilgili, “tıklama”yı tercih eden, kamu merakını gıdıklayan ve reklam verenleri cezbeden türden haberler kar getiriyor.
Ancak hem siyasi hem de ticari çıkarlardan bağımsız olarak, kamuoyunu ilgilendiren konuların derinlemesine araştırılması için güvenilir bir medyaya gereksinim olduğu da apaçık ortada.
Kamu yararı, kamu hizmeti
Şüphesiz iyi gazetecilik, kamu hizmetini içerir. Bunun için de gazeteciler etik ve profesyonel bir şekilde davranarak okuyucunun / izleyicinin güvenini sağlamalıdır. Gazeteciler kim oldukları konusunda dürüst olmalı; her zaman kimliklerini açıklamalı ve hangi haber kuruluşu için çalıştıklarını söylemeliler.
Bununla birlikte, gazetecinin kimliğini ve eylemlerinin gerçek nedenini gizlemesi gerektiği zamanlar olabilir ancak standart iyi uygulamalardan sapması için gazetecinin gerçekten çok geçerli nedenleri olmalıdır: Eğer halkın dikkatini önemli bir konuya çekmenin tek yolu bu ise, örneğin bir suçun soruşturulması veya siyasi yolsuzlukları haberleştirme sürecinde vs. olduğu gibi. Diğer yandan, gazeteciler zaten kamuya açıklanmış olan kişisel bilgileri ve fotoğraflarını yeniden yayınlayabilirler.
Kamu yararı, kamu hizmeti ile somutlaşabilen bir kavram olup, toplumdaki herkesin ortak iyiliği, genel refahı ve güvenliği vs. gibi konular ile ilgilidir. Kamu yararı olarak kabul edilen alanlar, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu parasını kötüye kullanma, güvenlik, çevre, ulusal güvenliğin korunması, suç, sosyal davranış ve benzeri politik veya sosyoekonomik konuları içerir.
Kamuya karşı sorumlulukları
Kamu yararı, güvenli, sağlıklı ve tam işleyen bir topluma sahip olmayı gerektirir. Demokraside gazetecilik bu konuda merkezi bir rol oynar. İnsanlara demokratik sürece katılmaları için ihtiyaç duydukları bilgileri verir. Bu yüzden tüm ciddi gazeteciliğin kalbinde bir kamu hizmeti ahlakı var.
Gazetecilerin haberlerini yaparken başvurdukları en yaygın gerekçe, haberlerinin “kamu yararına" olmasıdır. Bu kavram, gerçeğe ulaşmak adına iktidara gerekli zor soruları sormak, zaman zaman başkalarının mahremiyetini ihlal etme pahasına gazeteciliğin ahlaki otoritesi ile etik uygulamaların sınırlarını test etmek için vurgulanan bu kavramdır.
Çoğu durumda, neyin kamu yararı olduğu neyin olmadığı açıktır. Ancak bazı durumlarda, örneğin özel yaşam veya siyasi figürlerin eylemleri ile ilgili haberler ve mahremiyet söz konusu olduğunda durum daha karmaşık bir hal alıyor, ayrım çok net olmayabiliyor.
Güç odakları, kamu yararı adına da olsa, ihmal, haksızlık ve yolsuzlukları ortaya çıkarmasından hoşnutsuzluk duyup gazeteciyi engelleyebilirler. Bu gibi durumlarda kamu yararı testi başka bir anlam kazanır. İktidarın kamu yararını nasıl tanımladığı haber alma özgürlüğünden ziyade toplumsal denetim ile ilgili olabilir.
Gizlilik değerlendirmesi
Etik gazetecilik ve kamu yararı için gizlilik değerlendirmesi önem taşır. Gazeteciler sıradan insanların özel yaşamlarına müdahale etmemeli zira onlar kamu otoriteleri gibi kamusal alanda herhangi bir sorumluluk taşımazlar.
Özel yaşamın gizliliğinin geçersiz sayılabileceği bazı durumlar vardır. Büyük bir suç veya yolsuzluk, toplumu kötü etkileyici bir tutum, toplumun güvenliğinin veya sağlığının korunması veya bir birey veya kurumun açıklaması veya eylemi sonucu halkın yanılmasının, yanıltılmasının veya yanlış yapmasının engellenmesi gibi.
Bazen de kamusal yararın kişisel zarardan daha üstün bilgi değeri taşıdığı durumlar olabilir. Örneğin, Cumhurbaşkanı Mitterand’ın sağlık durumu ile ilgili açıklamalar içeren bir kitabın Cumhurbaşkanı’nın bir önceki özel doktoru tarafından yayınlanması ile ilgili PLON (SOCIETE) v. FRANCE adlı davada Mahkeme, hem aradan uzun zaman geçtiği hem de Cumhurbaşkanı’nın her biri yedi yıllık iki dönem Cumhurbaşkanlığı dönemindeki olaylara dair kamusal yararın, eski Cumhurbaşkanı’nın tıbbi gizlilikten kaynaklanan haklarının korunması gerekliliğine nazaran daha üstün değerde olduğunu belirtmiş ve neticede 10. maddenin ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Görüldüğü gibi, özellikle siyasiler söz konusu olduğunda, demokratik toplumlarda temel olan bilgilendirilme hakkı bazı özel durumlarda kamuoyunda tanınan kişilerin özel hayatlarına ilişkin olayları da kapsayabilmektedir.
Etkililik değerlendirmesi
Gazetecilik çalışmalarında kamu yararı olup olmadığını sınamanın bir başka önemli yolu ise yayının etkililik değerlendirmesidir. Yayın sonrası insanlar nasıl etkilenecek-kimler kötü etkilenecek, kimler yararlanacak? Yayın, toplumun büyük bir bölümünün yararına mı? Bu zor ve hassas bir karar ve her haber dikkatli bir şekilde değerlendirilmeli. Söz konusu olan sadece kötü haberciliğin potansiyel kurbanları değil, aynı zamanda gazetecilerin ve medya kuruluşunun saygınlığı da yayın kamu yararına hareket etmediği algılandığında zarar görebilir.
Buna örnek olarak, tecavüz edilip öldürülen 8 yaşındaki Sarah Payne cinayetinden sonra, ünlü tabloid gazetesi “News of The World’’ ‘‘Name and Shame/ Teşhir edin, utançlarını sergileyin’’ sloganıyla, yüze yakın pedofil veya pedofil olduğu varsayılan insanın fotoğraflarını ve adreslerini yayınlamasını verebiliriz. Bu linç kampanyasını başlatan gazetenin amacı iddia ettiği gibi kamu yararına hizmet etmek değil elbette, o dönemde düşen tirajını yükseltmekti ve nitekim amacına da ulaştı 4 milyon tirajla. Hatta kamu yararı bahanesiyle, daha da ileri giderek, pedofillerin kimyasal yollarla hadım edilmesini öneren bir papazın bu kampanyayı başlatmasını istiyordu.
Yayının bilançosu şaşırtmadı. Linç psikolojisiyle yollara dökülen pedofil avcıları tarafından evleri yakılan, pencereleri taşlanan, sokak ortasında dövülen insanlar, intihar edenler….
İfade özgürlüğü de kamu yararıdır
Kamu yararı konusundaki kararın yayın organının en üst düzeyde olan editörü veya en yüksek mercisi tarafından alınması gerekiyor. Kaldı ki karar merci, en yüksek otorite de olsa doğru olmama riski var, ancak tartışmanın mümkün olduğu yerlerde, bu risk asgariye iniyor.
Bu anlamda, kamu yararı gazeteciliği (public interest journalism) sağlıklı bir demokrasinin olmazsa olmazıdır. Halk refahının, güvenliğinin ve katılımının özendirilmesi, vatandaşların doğru bilgilendirilmesi için farklı bakış açıları sunmakla ilgilidir, bir başka deyişle bu tür gazetecilik aslında sıradan vatandaşın hakkını korumaya, savunmaya hizmet eder. Ancak hem siyasi hem de ticari çıkarlardan bağımsız olarak, kamuoyunu ilgilendiren konuları derinlemesine araştırmak için güvenilir medyaya ve yeterli kaynağa gereksinim var. Zira unutulmamalı ki ifade özgürlüğünün kendisi de kamu yararınadır.
(YGİ/NÖ)