Anayasa Mahkemesinin 2005/28 Esas, 2008/122 Karar ve 12.06.2008 günlü kararının gerekçesi 13 Kasım 2008 tarihli 27053 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. Basın İş Yasasına göre “Gazetecilere ücretlerini vaktinde ödemeyen işverenler, bu ücretleri, geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemeye mecburdurlar.”(Md 14/2).
Ayrıca, “Fazla çalışmalara ait ücretin, müteakip ücret tediyesiyle birlikte ödenmesi mecburidir. Fazla çalışma ücretinin gününde ödenmemesi halinde her geçen gün için % 5 fazlasıyla ödenir.”(Md.Ek–1/8). Ankara 9.İş ve Bursa 2.İş Mahkemesi bu maddelerin Anayasaya aykırı olduğu görüşünü “ciddi” görerek, iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuşlardı.
Ankara 9. İş Mahkemesinin karar gerekçesine göre; % 5 fazla ödemeye ilişkin düzenleme, Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. Aynı görüşü paylaşan Bursa 2.İş Mahkemesine göre; İş Yasasına ve diğer yasalara tabi olarak çalışan işçiler ile basın iş kolunda çalışan gazeteciler arasında ayrım yapan ve sosyal haklar, alacaklar konusunda uçurumlara neden olan, çalışma barışını bozan bu maddeler eşitsizliğe ve haksızlığa neden olmaktadır. Maddedeki % 5 fazla ödeme uygulaması basın iş kolunda çalışanlara haksız yere imtiyaz (ayrıcalık) sağlamaktadır. Çalışanlara % 5 fazla ödenmesi gereken miktar her geçen gün orantılı olarak artmakta ve kısa sürede büyük meblağlara ulaşmaktadır. Bu durumda Basın İş Yasasına tabi olarak çalışanlara haksız menfaat sağlanmakta, diğer işçilerle mukayese dahi edilemeyecek ödemelere sebebiyet verilmektedir.
İş Mahkemelerine göre; Basın İş Yasasındaki bu düzenlemelerle Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerinden biri olan “adalet anlayışı içindelik” farklı kanunlara tabi işçilere farklı uygulamalar yapılarak çiğnenmektedir. Anayasanın 10. maddesinde yer alan “eşitlik” ilkesine aykırılık yaratmaktadır. Devletin temel amaç ve görevlerinden biri de toplumun huzur ve mutluluğunu sağlamak ve sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşacak şekilde insanların maddi ve manevi varlığının gelişmesine çalışmaktır. (Anayasa Madde 5). Ancak Basın İş Yasasındaki bu düzenleme sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde toplum içinde yer alan bir zümrenin mutluluğunu sağlamak ve bir kısım insanı toplumun ve çalışanların geri kalan bölümünden soyutlayarak, o zümrede yer alan insanların maddi ve manevi varlığının gelişmesine çalışıldığı için, Anayasanın 2. ve 5 maddelerine aykırı olarak hareket edildiği açıktır.
Yine maddenin iptali için başvuran İş Mahkemeleri; Basın iş Yasasındaki bu düzenlemenin “Devlet...çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” ibarelerini taşıyan Anayasanın 49. maddesi ile “Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” ibarelerini taşıyan 55. maddesine aykırı olduğu görüşündedir. Söz konusu bu uygulama çalışma barışını bozacak niteliktedir.
Anayasa Mahkemesi; İş Mahkemelerinin gerekçelerine katılmamış ve iptal talebini reddetmiştir.
Anayasa Mahkemesinin gerekçesine göre; Anayasa’nın 10. maddesinde yer verilen “yasa önünde eşitlik ilkesi” hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez
“İptali istenen kurallarla gazetecilere, zamanında ödenmeyen ücret ve fazla çalışma ücreti açısından diğer çalışanlara tanınmayan lehe düzenlemeler getirilmiştir. Buna ilişkin olarak yasama belgelerinde, basında mevcut bir huzursuzluğun çözümüyle işçi ve memur statüsünden farklı çalışma koşullarına tâbi gazetecileri korumanın amaçlandığı ifade edilmiştir. Basın İş Kanunu kapsamında çalışanların, yaptıkları iş gözetilerek İş Kanunu’na tâbi olanlardan farklı yasal düzenlemelere konu edilmeleri mümkündür. Bu iki grup, aynı hukuki statüde bulunmadıklarından itiraz gerekçelerinde öne sürülen karşılaştırmaya elverişli değillerdir. Bu nedenle düzenlemelerin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir yönü görülmemiştir.
Anayasa’nın 49. maddesinde, çalışmanın, herkesin hakkı ve ödevi olduğu, devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları, işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmektedir.”
“İptali istenen kurallarda yer alan “günlük yüzde beş fazlası” ibaresi nedeniyle, ücret veya fazla çalışma olarak zamanında ödenmeyen meblağın kısa zamanda yüksek miktarlara ulaşabildiği anlaşılmaktadır. Çalışma koşulları bakımından işçilerden farklı bir konumda olan ve kamuoyunu doğru bilgilendirme görevleri bulunan gazetecileri işveren karşısında korumak amacıyla getirildiği anlaşılan itiraz konusu bu kurallarla, gazetecilerin bazı alacaklarının zamanında ödenmesine, gecikme halinde ise belli miktarda ilave yapılarak tahsiline imkan sağlanmıştır. Fazla çalışma ücretiyle normal ücretin yüzde beş fazlasıyla ödenmesine ilişkin bu kuralların, “zamanında” ödenmeme koşuluna bağlı olarak uygulanabilir oldukları açıktır. Ayrıca, bu düzenlemelerin basın özgürlüğü yönünden önemli bir işlev gördüğü de yadsınamaz.
Gazetecinin görevinin haber alma, verme, basma ve yayma gibi kamu düzenini yakından ilgilendiren niteliği de göz önüne alındığında kuralların başlı başına çalışma barışını bozacak nitelikte oldukları söylenemez.
Anayasa’nın “ücrette adalet sağlanması” başlıklı 55. maddesinde, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için Devletin gerekli önlemleri alacağı öngörüldüğünden, yaptıkları işin özelliği nedeniyle basın çalışanlarını ödenmeyen ücretleri konusunda korumaya yönelik düzenlemelerin Anayasanın bu maddesine aykırı bir yönü de bulunmamaktadır.”
Anayasa Mahkemesi bu gerekçelerle, görevi haber vermek, basmak ve yaymak olan gazeteciler için %5 fazla ödemeler hakkındaki düzenlemeyi Anayasaya aykırı görmemiştir. Bu nedenle 212 Sayılı Basın İş Yasasının 14. maddesinin ikinci fıkrasının ve Ek 1. maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci tümcesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve yapılan itirazların reddine oybirliğiyle karar vermiştir. (Fİ/EÜ)