Ahmet Şık'ın daha basılmadan değersizleştirilmek ve yok edilmek istenen kitabı 31 Mart'ta internette yayımlandı. Örtbas edilmek istenen bir şeylerin olduğunu bilen veya sezen yüz binlerce insan İmamın Ordusu'nun internet üzerinden yayılacağı haberi ile büyük bir heyecana kapıldı.
Haber Kuzey Kıbrıs'ta da muhalif basının dikkatini çekti. Türkiye'deki basından çok daha cesur olabileceğini bilen Afrika, 2 Nisan'dan başlayarak İmamın Ordusu'nu yayımlayacağını manşetten müjdeledi.
Bu heyecanı Türkiye'deki iktidar yanlısı gazetelerin pek paylaşmayacağını tahmin etmek zor olmayabilir. Ama biraz olsun samimi bir özgürlük anlayışı taşıyan herhangi bir gazetenin böyle bir haberi atlaması söz konusu olamazdı. Bu nedenle Taraf (1 Nisan Cuma) bu haberi manşetten olmasa da, güçlü bir başlık ile verdi: "Yasak internette patladı."
Yeni Şafak ise çok daha dikkatli bir başlık kullandı: 'İmamın Ordusu' internete düştü. Haberde kitabın, "Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın" olduğu vurgulanıyordu.
Yeni Türkiye'nin gazetesi Star
Bir süredir "Yeni Türkiye'nin Gazetesi" sloganıyla basılan Star ise İmamın Ordusu'nun internetten yayımlanmasını haberden bile saymadı. Star'ın başsayfasını "Buckingham'da ilk başbakan" başlıklı kocaman bir fotoğraf süslüyordu.
Başsayfadaki diğer başlıklar ise şöyleydi: "Türkiye üreterek büyüdü", "Kemal Bey bir yalana sarıldı", "Müttefiklere Libya uyarısı", "Madımak'ta 37 pınar hiç kurumayacak", "Ergenekon Davası aynı ciddiyetle sürer" vs. Daha dikkatli bakıldığında, başsayfadaki haberlerde başrol oyuncuları Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül, Devlet Bakanı Çelik, Kayseri Belediye Başkanı Özhaseki idi.
Haber nedir?
İmamın Ordusu'nun internetten yayımlanmasını haberden bile saymayan Star'daki diğer başsayfa haberleri şöyleydi: "Oskar gibi yaşgünü: [Gorbaçov] 80. yaşını Sharon'la kutladı", "Özince: Annem istedi bıraktım" veya "Ondan Türkan [Şoray] çıkmaz".
Ya politika sayfalarında haber değeri taşıyan konular? 19. sayfanın neredeyse tamamı "Kızılay'ın amacı dünyanın kurtarıcısı haline gelmek" başlıklı habere ayrılmıştı. Sayfanın dibinde "Muhsin Başkan'a dua" başlıklı haber vardı. Demek ki, İmamın Ordusu haber değildi; "Kurtarıcı Kızılay" ve "Muhsin Başkan" haber değeri taşıyordu.
Star'ın başsayfasında yer alan "Buckingham'da ilk başbakan" başlıklı kocaman fotoğraf dışında gazetede iki başbakan fotoğrafı daha vardı: "Uluslararası sermayeye sığınma körfezi olduk." başlıklı haber (Ekonomi, s.3). Politika sayfasındaki fotoğraf ise kocaman. Haber başlığı "Libya Afganistan olmasın, NATO başarılı sınav versin." Fotoğraf başlığı ise "Kraliçe Buckingham'da ağırladı."
Köşelerde durum
Ara ara köşe yazarlarının özerkliği olduğu ve gazetenin yayın çizgisinden farklı şeyler yazabildikleri söylenir. Star'ın köşelerinden bakıldığına belli ki, İmamın Ordusu'nun internete konulması görülmüyor. Belki de görülmemesi gerekiyor.
Köşelerin gündemi bambaşka: Nasuhi Güngör'ün yazısının başlığı, "Yeni Türkiye ve başkanlık sistemi." Mehmet Altan'ın yazısının başlığı "Kasaplar Deresi'nde otopsi." Sibel Eraslan'ın köşesinde ise başlık, "Zekeriya Öz bir halk kahramanıdır." Ahmet Şık'ı tutuklayan savcı bir halk kahramanı, hatta yazıdaki benzetme gibi bir "Süpermen" ise, İmamın Ordusu'nun internette yayımlanmasını başka köşelerde aramak gerekir.
Gazete kağıdından yeni Türkiye
Bir an için "1 Nisan şakası!" diye düşünebilirsiniz. Ama şaka falan yok. Star vb. gazetelerin misyonu, yanılsamalardan oluşan bir "müjdeler dünyası" yaratmak. Bu dünyanın merkezi Türkiye'dir; uluslararası sermayenin gözbebeği, Beyaz Saray'dan Buckingham Sarayı'na ciddiye alınan güçlü ve kararlı bir Türkiye. Gerektiğinde kurtaran, gerektiğinde vuran, çok muteber, adil ve mümin bir güç. İleri derecede demokratik, yani muhafazakâr bir Türkiye.
İktidar yanlısı basının nasıl işlediği pek gizli saklı değil. AKP iktidarı bir medya hegemonyası ile "ileri demokrasi" beşiği "yeni bir Türkiye" yanılsaması yaratmak peşinde. TRT'nin TRT-S'ye, yani Samanyolu TRT'ye dönüştürülmesi boşuna değil. İleri derecede demokratik yeni Türkiye'de kafaları ve gönülleri medya ile tümüyle fetheden bir iktidar, ne İmamın Ordusu'ndan, ne de gerçeklerden korkacaktır.
Bu fetih sürecinin tam ortasında - hem de genel seçimler öncesinde - İmamın Ordusu çok ciddi bir engel oluşturuyor. Bu nedenle çok sakıncalı. Kumdan kaleler gibi gazetelerden ekranlardan yeni Türkiye yanılsaması yaratmak isteyenler tam da bu nedenle Ahmet Şık'tan korkuyorlar. Ahmet Şık işte bu nedenle tutuklandı. Yeni Türkiye'nin gazeteleri kabul etsin etmesin, Ahmet Şık bir siyasi tutukludur. (SD/EKN)