“2015 yılında, Londra’daki Parlamento Meydanı’na büyükbabamın 2,7 metre boyundaki bronz heykeli dikildi. Bapuji ile ilgili bütün mutlu anılarım zihnimde dans ediyordu.”
Bu sözler Arun Manilal Gandhi’ye ait. Heykelin açılış töreni yapıldığı günlerde 81 yaşında. Tüm dünyanın Mahatma Gandhi olarak tanıdığı kişi, onun için basit bir kulübede (aşram*) yaşayan, ince bir minderin üzerinde oturmuş çıkrıkta ip eğiren ona sevgiyle gülümseyen Bapuji.
Bapuji yani “manevi baba”.
Arun Gandhi, Bapuji diye seslendiği büyükbabasıyla 12 yaşında tanışmış. O Mahatma’nın ikinci oğlu Manilal’in oğlu ve beşinci torunu. Arun ailesiyle Güney Afrika’da yaşadığı için ancak 12 yaşındayken Hindistan’a büyükbabasını ziyarete gidince tanışmış. Babası eğitimini tamamlaması izcin onu, Mahatma Gandhi’ye teslim ediyor. İki yıl süren küçük Arun için rüya gibi bir eğitim dönemi.
Mahatma Gandhi gibi siyasi liderlerin hayatları, düşünceleri, eylemleri tarih boyunca tartışmalıdır. Sevenleri vardır sevmeyenleri. Zaman zaman haklarında “bilinmeyen yönleri” diye tanıtımı yapılan çalışmalar, araştırmalar yayınlanır. Gandhi hakkında yakın tarihin en az tartışmalı isimlerinden biridir algısı yaygın. Pasif direnişle perçinlenen bir “iyilik” ve “alçakgönüllük” halesiyle çevrilidir. Oysa son yıllarda kimi kaynaklarda kadın hakları ve siyahlara karşı ayrımcılıkla ilgili tartışmalı fikirleri olduğuna dair anlatılar olduğuna şahit olduk.
“Bu dünyada görmek istediğin değişiklik ol” diyen bir siyasetçi belki de daha fazla bir filozoftu.
Arun Gandhi 14 yaşında, yanından ayrıldığında büyükbabasının iki yıl boyunca verdiği “hayat dersleri” kulağındaymış. Yaşamının geri kalanında Mahatma Gandhi’nin öğretileri üzerinden bir yaşam kurmuş.
Aktivist olarak sürdürmüş hayatını ama tıpkı Bapuji’si gibi “ahimsa” yolundan yani şiddete başvurmama, zarar vermeme ilkesinden hiç kopmamış.
Dünyaca tanınan, saygı duyulan bir liderle büyüme çağınızda iki yıl zaman geçirirseniz, üzerinizde iz kalmaması mümkün değil galiba; o günlerde yaşadıklarınızı aktarmanız ise size kalmış. Arun Gahndi aktarmayı seçenlerden. İki yıl boyunca yaşadıklarını kronolojik olarak anlattığı kitabında aslında geniş anlamıyla Gandhi’nin hayat felsefesinin ve siyasi duruşunun ana hatlarını çiziyor. O günlerde yaşadıklarını, çelişkilerini Bapuji’sine anlatıyor; ondan aldığı nasihatleri okuruyla paylaşıyor. Bunu yaparken 12 yaşında bir çocuğun gözünden bakabilmeyi ve o günlerde yazsaydı kullanacağı asit dilden şaşmıyor.
Evet, "Gandhi’den Yaşam dersleri” adlı kitabı büyükbabasına bir güzelleme ama Arun Gandhi onun hatalarını, zayıflıklarını, yetersizliklerini özellikle saklamaya çalışmamış. Aslında şöyle ifade etmek daha doğru zaten Mahatma Gandhi hatalarını anlatmak, anlamak, düzeltmeye çalışmak ve bunlar üzerine tartışmaktan hassaten zevk alıyormuş. Nasihatlerini de çoğu zaman kendi geçmişindeki hatalarından örnekler vererek yapıyormuş.
“Ben aşramdayken büyükbabam benimle kendi zaafları ve zayıf yönleri hakkında konuşmaktan mutluluk duyar ve geçmişte bayından geçen tatsız olayları büyük bir zevkle anlatırdı.”
2015 yılında heykelin açılışına geri dönelim, Arun 81 yaşında ve büyükbabasının düşüncelerini yaymakla ve onun hakkında yazıda bahsettiğim olumsuzlukları da duyarak, bunlara yanıt vermeye çalışarak geçirmiş yaşamını.
Şöyle diyor:
“Bapuji kendisini aziz olarak görmek bir yana mükemmel biri olarak bile görmedi.
“Bu nedenle dünyanın bazı yerlerinde Bapuji’nin namının zedelenmeye çalışıldığını ya da söylediklerinin yanlış yorumlandığını duyduğumda çok üzülüyorum. Gana Üniversitesi’nde bazı öğrencilerin itirazı yüzünden büyükbabamın kısa bir süre önce dikilmiş olan heykeli yerinden kaldırıldı. Bapuji heykellerle onurlandırılmak için yaşamadığından bu durumu hiç önemsemezdi bile. Ancak ırkçı olduğunu ve onurlandırılmaya değer biri olmadığını iddia eden üniversite öğrencileriyle konuşmak isterdi. Öğrenciler iddialarını kanıtlamak adına, Bapuji’nin gençken Güney Afrikalı siyahları tanımlamak için günümüzde aşağılayıcı bir sözcük olarak algılanan ‘kaffir’ sözcüğünü kullandığına işaret ettiler. Sanırım büyükbabam onlara bu söylediklerinin doğru olduğunu, bu sözcüğü, yerine kullanılacak başka bir sözcük bilmediği için kullandığını ve böylece o günün normlarına uyduğunu söylerdi. Bu sözcüğün hakaret anlamına geldiğini anlar anlamaz da kullanmayı bırakmıştı.”
Arun Gandhi’nin anlattıklarına bakılırsa Mahatma, hakkında tartışmaların olmasına şaşıracak ya da kızacak biri değilmiş.
Arun Gandhi Parlamento Meydanı’nda heykelin dikildiği sırada büyükbabası orada olsaydı ne derdi, ne yapardı sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Eğer Bapuji orada olsaydı, heykelin kendisinden çok daha uzun olduğuna dair şaka yapardı kuşkusuz. Kendi heykelinin, Hindistan’ın bağımsızlığına karşı olan ve büyükbabamı hor gören Sir Winston Churchill’in heykelinin hemen yakınında olmasının ortaya çıkardığı ironiyi de gözden kaçırmazdı.”
Mahatma Gandhi hakkındaAsıl adı Mohandas Karamçand Gandhi (2 Ekim 1869 – 30 Ocak 1948) Hindistan ve Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin siyasi ve ruhani lideri. Gerçek ve kötülüğe karşı aktif ama şiddet unsuru içermeyen direniş olarak tanımlanan Satyagraha hareketinin öncüsü olarak kabul ediliyor. Fikirlerine Gandhizm de denir. Hindistan’da yüce ruh anlamına gelen Mahatma ve baba anlamına gelen Bapu olarak anılır. 2 Ekim gününü 2007'de Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Şiddete Hayır Günü" olarak ilan edildi. Hukuk eğitimini University College London’da aldı. Kısa bir süre İngiltere ve Galler Barolarına bağlı olarak avukatlık yaptı, ardından Hindistan7a döndü. Ancak orada mesleğinde başarılı olamadı. 1893'te Britanya İmparatorluğu'nun bir parçası olan Güney Afrika'da Natal eyaletinde bir Hindistan firmasının önerdiği bir yıllık işi kabul etti. Gandhi, Güney Afrika'da Hintlere uygulanan ayrımcılığa maruz kaldı ve Güney Afrika'da Yurttaşlık Hakları Hareketi’ne katıldı. 1915’te ülkesine döndü ve Büyük Britanya İmparatorluğu’na ve sömürgeciliğe karşı mücadelesini sürdürdü. 30 Ocak 1948’de Yeni Delhi’de evinin bahçesinde gece yürüyüşü yaparken Nathuram Godse isimli bir kişi tarafından vurularak öldürüldü. Cenazesi yakılıp kaplara konularak Hindistan’ın çeşitli bölgelerine gönderildi. |
* Aşram antik Hindistan'da orman içinde ya da dağda, bilgelerin dünyanın telaşından uzak, huzur içinde yaşadıkları yerlere verilen Sanskritçe bir ad. Bu yerler inzivaya çekilmek için kullanıldığı kadar eğitim için de kullanılır.
Künye: Gandhi'den Yaşam Dersleri, Arun Gandhi, Çev: Suzan Cenani Alioğlu, Altın Kitaplar - 2018, 224 s.