Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, bana sorarsanız Mehmet Yüce’nin İletişim Yayınları’ndan çıkan “Ale'l-ıtlak Baldırı Çıplak - Hâtırât, Makalât, Mülâkât” adlı kitabını mükemmelen özetliyor. Fotoğraf çok şey anlatıyor kendi başına lakin fotoğraf altındaki yazıdaki “bel vermiş kale direkleri” tanım fotoğrafın anlatısını ve duygusunu mükemmelleştiriyor.
Futbolu doğal olarak seven her çocuğun hayali olmalı üst direği olan iki kale arasında top koşturabilmek; kalelerin ağlarının olması ise pembe bir düş...
“Bel vermiş” de olsa üst direği olan bir kalenin olduğu sahada ilk ne zaman top koşturduğumu hatırlamıyorum. Ama sanırım vurduğum topun ağlara takılması güzelliğini halı sahalar açılmaya başladığında yaşamıştım.
Toprak sahaların yazın tozu, kışın çamurunun verdiği duyguyla okudum Mehmet Yüce’yi. Sadece “Ale’l-ıtlak Baldırı Çıplak”ı değil; üç ciltlik Futbol Tarihimizin Yeni Devreleri’nin son cildi “Romantik Yürekleri” de benzer duygularla okumuştum. Bir ara ülkenin çılgınlar gibi koşturan gündemi yavaşlarsa zaman ayırıp ilk iki cildi; “Osmanlı Melekleri” ve “İdmancı Ruhları” da okumak isterim.
"Futbol tarihi ile ilgilenmeyen, pek fazla bilgisi olmayan okur, ileriki bölümlerde hâtıralarını okuyacağı birçok idmancı ve "futbolist"le muhtemelen ilk defa tanışacak" diyor Mehmet Yüce.
Bugün Gezi Parkı olan alandaki Taksim Topçu Kışlası'nın Taksim Stadyum'una dönüştürüldüğü dönemden (1921-1940) bir futbol müsabakası. |
Kimler var birkaç isim aktarayım. Kitap Bay Harry Edwin Pears ile başlıyor mesela; Bay James Edward La Fontaine ile devam ediyor. Fâik (Üstünidman) Bey, Mühendis Ârif Bey, Bay Dupont Costominos, Aleko Kaliya Efendi gibi isimlerle devam ediyor. Arada okurun aşina olması pek muhtemel isimler de yok değil: Ali Sami (Yen) Bey, Burhaneddin (Felek) Bey, Hasan Kâmil (Sporel) Bey, Selim Sırrı (Tarcan) Bey, Zeki Rıza (Sporel) Bey gibi…
Mehmet Yüce, "kim kimdir", "ne iş yapmıştır" gibi soruları olabildiğince yanıtlamak için bol dipnotlu bir kitap hazırlamış. İnce ince çalışılmış, çok emek verilmiş, değerli bir kaynak oluşturmuş.
Bir not, "ale'l-ıtlak"ın alamını kitaptaki bir dipnottan öğrendim: Umumiyetle, genel olarak, anlamına geliyormuş...
Ancak iyi bir araştırmacı olmanın yanısıra iyi bir edip; kitabın dili, üslubu 90. Dakikada 90’dan atılmış gol ferahlaması gibi.
Sizi “Giriş” bölümünün kısa bir bölümüyle başbaşa bırakayım ve meseleyi bu yazının girişine bağlayayım:
“Ben bir futbol meraklısıyım.
“Futbol denince aklıma evvelâ; yeşil çayırlar, domuz yağı ile sıvalı, meşinden mamûl, iç lastiği siboplu futbol topu gelir.
Milli Takım, 1924 Paris Olimpiyat Oyunları hazırlıkları esnasında Fenerbahçe kulüp binası önünde. |
“Sonra, üst tarafı aşağıya doğru hafifçe bel vermiş, üzerinde üretici İngiliz firmasının nâmı yazan, keresteden mamûl kale direkleri gelir.
Daha sonra; çayırı çepeçevre kaplamış, hatta bir iki adım da ileri çıkarak sahanın içine duhûl etmiş, başlarında fes, şapka, fötr, kasket olan temâşâkârlar gelir.
"İlk Türk futbol kulübü Galatasaray'ın Mekteb-i Sultâni'nin bahçesinde mektep müdürü şair Tevfik Fikret ile birlikte alınmış fotoğrafı." |
Dördüncü olarak; siyah çorapları diz kapaklarına kadar çekilmiş, bembeyaz libasları içinde, bir elinde düdük, sahada koşuşturup duran lâkin kimselere yaranamayan fedakâr hakemler gelir.
“Futbol denince aklıma; eski, sararmış bir fotoğrafta kollarını göğsünde kavuşturmuş, çayırda oynadığı mevkii gösterecek surette poz vermiş, uçları yukarı kıvrık kaytan bıyıklı, gururlu gözlerle ezelden ebediyete bakan ve fotoğraf makinasına pek de yüz vermeyen naif idmancılar gelir.
“Ben bir futbol müptelasıyım.”
Mehmet Yüce kimdir?1965 senesinde Samsun’da dünyaya geldi. 1987’de İTÜ Makine Fakültesi’nden mezun oldu. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli firmalarda ve projelerde çalıştı. 1999 senesinden beri futbol tarihi üzerine çalışmalar yapıyor. Türkiye futbol tarihinin 1923 öncesini ele alan Osmanlı Melekleri’ni 2009 senesinde yazmaya başladı. Bir aralık “ara” verdi. Sonra; kitabı tamamlayacağına söz vermiş, bir Kadıköy öğleden sonrası Metin Kurt’a... Sözünde durmuş olacak ki, kitap 2014’te İletişim’den yayımlandı. Bu çalışmanın 1923-1952 dönemini kapsayan ikinci cildi İdmancı Ruhlar: Futbol Tarihimizin Klasik Devreleri 2015’te, 1952-1992 dönemine ait üçüncü cildi Romantik Yürekler: Futbol Tarihimizin Yeni Devreleri 2016’da yine İletişim’den yayımlandı. (Kaynak: İletişim Yayınları) |
(HK)