Kendinizi biraz anlatır mısınız?
Küçük çiftçiyim, 3 hektar bağım, 50 kovanlık arım var. 25 seneden bu yana tarım mücadelelerinde aktivist olarak bulunmaktayım, çalışmaktayım. Konfederasyonun kuruluş çalışmalarında yer aldım. Ayrıca 1985'ten önce, yani Konfederasyon Paysanne kurulmadan önce de uluslararası ilişkiler çalışmalarında yer aldım. .
Sizin için çiftçilik aileden devam eden bir uğraşı mı, yoksa toprak satın alarak mı başladınız?
Toprak benim değil. Ben toprağı çalıştırıyorum. Elde ettiğim kazancın bir bölümünü toprakta hissesi olanlara veriyoruz. Hisse sahipleri, topraklarda tarım yapılmasını istedikleri için toprağı işleyecek olanlara veriyorlar. Hedef, toprakların tarım amaçlı kullanılmasıdır. Tamamen politik bir uygulamadır. Toprak sahipleri tarafından kâr kaygısı güdülmüyor.
İşlettiğiniz toprakta hissesi olanlara ne kadar pay ve ne şekilde veriyorsunuz?
Toprağın verimliliği ile iklim şartlarına göre miktar belirleniyor. Bu yıl hektar başına 30 Euro ödedik.
Bu yaygın bir üretim biçimi midir?
Geçmişi ortaçağa kadar uzanan bir üretim biçimidir. 1960'lara gelindiğinde AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) tarım politikası bir çok üreticiyi topraklarını kaybettirmeye başlayınca, ek yumuşatıcı bir uygulama olarak gündeme getirildi. Bugün Fransa'da üreticilerin yarısı toprakların sahibi değildir. Ama bu politika sayesinde üretim sürmektedir.
Fransa'da çiftçiler nerelerde örgütlüler?
1962'de bir yasa ortaya konuldu. Bu yasa küçük toprak parçalarını toplulaştırmak içindi. O yıllarda FNSE (Tarımsal Üreticiler Sendikaları Ulusal Federasyonu) isimli tek bir çiftçi sendikası vardı.
Bu sendika çıkarılan yasanın tekelleşmeye yol açmasını engelleme yetkisine sahipti. Fakat zaman içerisinde bu sendikanın büyük toprak sahipleri lehine çalıştığı ortaya çıktı. Sonra Confederation Paysanne kuruldu. Ama hâlâ diğer sendikanın sahip olduğu yetkiyi alamadı.
Toprak toplulaştırmaya karşı politikanız nedir?
Büyük toprak sahipleri sınırlarındaki küçük toprakları alarak, büyümek istiyor, ki kanunlar da bunu özendiriyor Confederetion Peysanne buna karşı. Ama sonuçlar bizim açımızdan olumlu değil. Geçen yıl bizim ilimizde 600 üretici iflas edip gitti. Karşılık olarak sadece 40 yeni üretici geldi.
Yasa içinde birbiri ile çelişen noktalar var. Geçinebilecek bir toprak parçası sağlamak için toplulaştırma yürütüldü. Fakat satış esnasında sendika büyük toprak sahiplerinin elinde olduğu için yasa onların lehine çalıştı. Bu tür politika, büyük topraklar oluşmasına, modernleşme adına makineleşme - mekanizasyon kullanımının artmasına ve mono kültür üretime doğru taşıdı.
Kooperatiflerle devletinizin ve üreticilerin ilişkisi nedir, nasıldır?
İlk önceleri kooperatifler üreticiler tarafından kontrol ediliyordu. Fakat neo liberaljzm süreci içerisinde kooperatifler çok büyüdü. Üreticilerin kontrolünden çıktı. Dolayısıyla kooperatiflerin üyeler tarafından pratikte denetlenme şansları ortadan kalkmıştı. İstisnalar var tabii.
Confederasion Paysanne başlangıçta kooperatiflere, Ziraat Odası'na giremiyordu. Baştan buralara sadece FNSE girebiliyordu. Uzun mücadeleler sonucu sendikamız 1983'de yasa değişikliğini sağladı. Tüm sendikaların girme hakkı kazanıldı. 2003 yılına kadar toprak almak istiyorsan, kredi almak istiyorsan, bilgi almak istiyorsan FNSE'ye üye olman gerekiyordu.
Desteklemeler kime nasıl ve neye göre veriliyor?
Ben iyi bir örneğim. Ben bir kuruş bile almıyorum. Küçük üretici bir şey almıyor. Eskiden bu destekler, fiyat destekleri şeklindeydi. Beklenebilir bir sonuç olarak 1980'lere gelince fazla bir üretim oldu. Aynı zamanda DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü) kuralları ile fiyat destekleme politikaları kaldırıldı.
AB destekleme politikaları da değişti. 1985'lerden sonra fiyat desteklemeleri yerine arazi sahiplerine destek verilmeye başlandı. Şu anda Fransa'nın genelinde tarım gelirinin yarısı sübvansiyonlardan geliyor. Üretim düştü. Büyük toprak sahipliği cazip oldu.
Ürün fiyatları nasıl belirleniyor?
Marakeş Anlaşması yapılmadan önce bölgesel organize edilen ürünlerin "referans fiyatı"nı üretici örgütleri belirliyordu. Marakeş Anlaşması ile referans fiyat uygulaması tamamen kaldırıldı. Şimdi dünya fiyatlarına göre ürünler satılmaktadır.
Bu örneği benim gelirimde yüzde 20 düşüş getirdi. Fakat bu üründen ürüne değişiyor. Tabii ki bu uygulamayla üreticilerin bir hakkı daha gasp edilmiş oluyor. Confederation Paysanne mümkün olduğu kadar aracılara karşı mücadele vermeye çalışıyor.
Büyük toprak sahipleri dünya fiyatlarından zarar görmüyor mu? Onlar sorunlarını nasıl çözüyorlar?
Birkaç faktör var. Bunlar; 1- Büyük üreticilerin güçlü bir lobisi var. 2- Büyük toprak sahipleri hektar başına sübvansiyon aldıkları için fiyat düşüklüğüne karşı korunuyorlar. 3- Bütün serbest piyasa esprisine karşın AB ve ABD ihracat sübvansiyonları uyguluyor.
Tarımsal kredi var mı? Faiz oranları diğer sektörlere göre nasıl?
Genç üreticiler için kredi verilebiliyor. Ama sen küçük üretici isen zaten bankalar vermiyor. Riskli görüyor. Tarım Bankası var. Fakat 25 hektarın altındakilere kredi vermiyor.
Mevsimlik tarım işçilerinin örgütü var mı?
Mevsimlik tarım işçilerinin durumu tek kelimeyle utanç verici. Çoğu Kuzey Afrika'dan gelen işçiler; ya illegal olarak girip en düşük ücretlerle çalışıyor ya da biraz daha farklı kölelik şartlarında üretici ile daha sonraki sene için kontrat yaparak, üreticinin koyduğu şartlara göre çalıştırılıyor. :
Çözüm öneriniz nedir?
Sevgide devrim. Yalnız bu Confederation Paysanne'nın resmî görüşü değil. Kişisel bir ifadedir. Bunun için özel bir kongre yapmak gerekir. Son bir söz olarak, itaatsizliğin kültürünü öğrenmek gerekir. (AA/NM)
* Abdullah Aysu'nun söyleşisini 5 Ocak 2004 tarihli Çiftçilerin Sesi gazetesinden aldık.