Fransa'da, hükümetin, posta işletmesini kamu işletmesi statüsünden anonim şirkete dönüştürme girişimi yoğun bir muhalefetle karşılaştı. Hükümet, girişimini, posta işlemlerinin 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren tümüyle rekabete açılması karşısında, Posta işletmesinin güçlendirilmesi gerektiği gerekçesine dayandırıyor. Sendikalar ve sol partiler ise statü değişikliğini, Gaz ve Telekom işletmelerinde olduğu gibi, özelleştirme yönünde atılan bir adım olarak yorumluyorlar ve özelleştirmenin "kamu hizmetini" öldüreceğini belirtiyorlar.
Bir kamu hizmetini modernleştirmek için ille de özelleştirmek mi gerekiyor? "Halk oylaması"na (votation citoyenne) sunulan soru bu kadar yalın; "Hükümet statü değiştirerek posta işletmesini özelleştirmek istiyor. Bu projeye evet mi diyorsunuz, hayır mı?". "İnsan Hakları ligi"nin geçmişteki bir girişiminden kopya edilerek gerçekleştirilen "halk oylaması"nda oy kullanabilmek için, 18 yaşından büyük olmak gerekiyor. Oylamada kimlik sorulmuyor ama oy kullananlar ad ve soyadlarını yazarak listeyi imzalıyorlar.
Ortak bir komite tarafından yürütülen "halk oylaması" kampanyası, pazar yerleri, belediyeler, posta bürolarının önüne yerleştirilen sandıklar aracılığıyla gerçekleştirildi. Fransa düzeyinde 5 bin yere konulması planlanan sandıkların sayısı, pıtrak gibi çıkan yerel girişimlerle yaygınlaştı. Louvre müzesi girişine ve Merkez Bankası bekleme salonuna bile sandıklar kuruldu. Oylamaya katılım, posta bürolarının ekonomik olmadıkları gerekçesiyle kapatılması olasılığı yüksek olan, küçük kent ve kasabalarda daha da yoğun oldu.
Sol derin bir nefes aldı...
Halk oylaması girişimi çalışmaları ve katılımın yüksekliği sola derin bir nefes alırdı. Bölünmüşlük ve ittifak sorunları ile tıkanıp kalmış sol, posta işletmesinin statüsünün değiştirilmesine karşı başlatılan «halk oylaması» girişimiyle kendine geldi. Lutte ouvrier (İşçi Mücadalesi) dışında kalan tüm sol, Sosyalist Parti'den Olivier Besancenot'un Yeni Antikapitalist Parti'sine, Yeşillere, Komünist Parti'den Jean-Luc Melenchon'nun Sol Parti'sine kadar tüm temel sol güçler milletvekillerini, belediye meclisi üyelerini, militanlarını seferber ettiler.
Bir milyonluk bir katılım bekleniyordu. Sonuç düzenleyicileri bile şaşırttı. Halk oylamasına 2 milyon 123 bin 717 kişi katıldı. Yani nüfüsun neredeyse yüzde 3'ü, seçmenlerin ise yüzde 5'i. Oylamaya katılanlardan sadece 31 bin 701 kişi posta işletmesinin özelleştirilmesine evet dedi.
Posta işletmesinin geleceği...
Halk oylamasına katılımın boyutları, referandum tartışmasını gündeme getirdi. 2008 yılında Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin önerisiyle gerçekleştirilen anayasa değişikliği, Fransa'da halkın girişimiyle referandum yapılmasına olanak sağlıyor. Buna göre, Millet Meclisi üyelerinin beşte birinin girişimi ve kayıtlı seçmenlerin yüzde 10'unun desteği ile referanduma gidilebiliyor. Anayasa değişikliğine göre, ortak girişim önce bir yasa tasarısı olarak kabul ediliyor. Yasa tasarısı yasayla belirlenmiş bir süre içinde her iki mecliste görüşülmezse, öneriyi Cumhubaşkanı referanduma götürmek zorunda. Ama bu anayasa değişikliğiyle ilgili uygulama yasaları halen daha yürürlüğe girmiş değil. Kamu oyu yoklamaları ise böyle bir referandumda hayır oylarının yüzde 60'ları bulacağını gösteriyor.
Referandum veya değil, halk oylaması girişimi hükümeti köşeye sıkıştırdı ve muhalefete hareket alanı açtı. İktidar partisi yetkilileri, şimdilik, oylamanın yaptırım güçünün olmadığını belirtmekle yetindiler. Statü değişikliğinin gündeme getirilip getirilmeyeceği konusunda ise bir açıklama yok.
Sosyalist Parti'de militanlar yeniden yapılanma için sandık başında
2008 Kasım'nda yapılan Reims kongresinden bu yana sürekli bocalayan Sosyalist Parti kendini yenileme doğrultusunda önemli bir adım attı. Halk oylamasından iki gün önce, Sosyalist Parti militanları, partinin geleceğini belirlemek amacıyla sandık başına çağrıldı.
Parti ulusal konseyinde kabul edilen, partinin yeniden yapılanmasına temel olacak 11 maddelik öneriler dizisi militanların onayına sunuldu. Partinin cumhurbaşkanı adayınının, diğer sola da açık «ön seçim» ile saptanması, çifte görev; hem milletvekilliği hem belediye başkanlığı, hem ulusal meclis vekilliği hem de avrupa parlamentosu milletvekili gibi uygulamaların terkedilmesi, kadın-erkek adayların arasındaki denge, parti içindeki oylama mekanizmaların güçlendirilmesi gibi bir dizi önlem için 1ekim günü oylama yapıldı.
200 bin üyeden 92 bin 310'u oy kullandığı parti içi referandum da, ön seçim önerisi yüzde 62, çifte görevin kısıtlanması yüzde 72 oyla kabul edildi. Alınan bu iki karar, Fransa iç politikası açısından tam bir devrim niteliğinde. Çifte görevin kısıtlanmasının sonuçlarını şimdiden kestirmek mümkün değil. Bu karar seçimlerde bağımsız sosyalist adayların çıkmasına neden olabilir. Yerel bölünmelerle sonuçlanabilir. Ön seçim kararı ise, denetim, listelerin belirlenmesi, oy verme noktaları vb. bir dizi teknik sorunu da beraberinde getiriyor. Uygulamada yapılacak hataların sonuçları çok ağır olabilir.
Ekolojistler muhalefeti harekete geçirebiliyor
Yvelines de yapılan ikinci tur kısmi milletvekilleri seçimlerinde, Avrupa-Ekolojinin adayı, sağın adayı karşısında seçimi sadece 5 oyla kaybetti. Yıllardır sağın elinde bulunan bu seçim bölgesinde, ekolojist adayın gösterdiği bu başarı, ekolojistlerin muhalefetin sözcülügünü üstlenebileceklerinin bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Ekolojist aday (yüzde 20,15), birinci turda sosyalist partinin adayının önünde gelmiş, sağın adayının (yüzde 43,94) ardından ikinci olmuştu. İkinci tura 24 puan geriden başlayan Ekolojist aday, muhalefeti harekete geçirebildi, arayı kapattı ve bu seçim bölgesinde sağı ilk kez zorladı.(SŞ/EÜ)