Mone Chollet Türkçe’deki ilk baskısını 2020, ikincisini ise 2023'te yapan Bugünün Cadıları’nda (2018) 15.yy’dan 18.yy sonlarına dek gerçekleşen katliamlarda cadı oldukları gerekçesiyle öldürülen kadınları işliyor.
Yerleşik normların dışında konumlanan bağımsız kadınların, çocuksuz kadınların, yaş almış ‘genç olmayan’ kadınların bir nevi cadı olduğunu söylüyor.
Kitap, 'Kendine ait bir hayat: Bağımsız kadın belası', 'Kısırlık arzusu, çocuksuz hayat: Bir ihtimal', 'Zirve sarhoşluğu: Kocakarı algısını kırmak' ve 'Bu dünyayı tersyüz etmek: Doğayla savaşmak, kadınlarla savaşmak' adlı dört başlıktan oluşuyor.
Kendine ait bir hayat: Bağımsız kadın belası başlığında beş filmden söz ediliyor: My Brilliant Career (1979), Fatal Attraction (1987), I Married with a Witch (1942), Bell, Book and Candle (1958) ve The Witches of Eastwick (1978).
My Brilliant Career’da (1979) 19. yy Avustralyası’nda kendi hayatını yaşamadan önce başkasının hayatının bir parçası olmak istemeyen ve aşık olduğu adamın evlilik teklifini reddeden bir kadın karakter olan Sybylla Melvyn yer alır. Yazmak istemektedir “Bunu şimdi yapmalıyım ve tek başıma başarmalıyım” der. Filmin son sahnesinde kitabını tamamlamış ve çiftliğinin kapısına dayanmış halde güneşin tadını çıkarmaktadır. Chollet’nin ifadesiyle bir erkeği ve aşkı barındırmayan mutlu son hayli istisnaidir.
Sinemada bekar kadın olma halini şeytanlık ve cadılıkla ilişkilendiren filmlerden en ünlüsü olan 1987 yapımı Fatal Attraction’da Dan karakteri, eşi ve kızı iki günlüğüne şehir dışındayken bir davette Alex’le tanışır ve ‘zaafına’ yenik düşerek onunla birlikte olur. Birlikte oldukları hafta sonunun ardından Dan, Alex’i terk eder. "Toplumsal kaideleri önemsemeyen, kendinden emin tavırları olan bu iş kadınının maskesi düşer ve altından onu kendisine eş ve çocuklarına anne yapacağı şüpheli olan ‘kurtarıcısını’ ümitsizce bekleyen sefil bir yaratık çıkar”. Film takıntılı aşık Alex’in, Dan’in karısı Beth tarafından evlerindeki banyoda öldürülmesiyle sona erer. Kadının banyo ve bedensel atıkla ilişkilendirilmesi Stanley Kubrick’in 1980 yapımı Shining’inin ünlü sahnesini çağrıştırır. Alex siyah deri kıyafetler giyer, New York’un kasaplar sokağına yakın bir yerde yaşar ve daha da tuhafı evinin altında cadı kazanlarını hatırlatan metal varillerde ateş yakılır.
Bekar kadın olma halini şeytan ve cadılıkla ilişkilendiren ve Chollet’nin değinmediği bir diğer film de 1992 yapımı The Hand That Rocks the Cradle’dır. Bartel ailesine bebek bakıcısı olarak giren Peyton filmin sonunda, Beth’in Alex’i öldürmesine benzer biçimde Claire Bartel tarafından öldürülecektir.
Mad Men dizisinin senaristlerinden biri olan Tracy Mcmillan 13 Şubat 2011 tarihinde yayınlanan yazısında bekar kadın okuyuculara yönelik kindar ve aşağılayan bir üslup kullanır.[1] 1987 yapımı Fatal Attraction’daki bekar kadınlarla ilgili düşüncenin 2011 yılına ait bu yazıda hala hüküm sürdüğünü görmek mümkündür.
I Married with a Witch’te (1942) 17. yy’da Amerika New England’da cadı olduğu için babasıyla birlikte öldürülen Jennifer onu ele veren kişinin torunlarından intikam almak için 20.yy’a reenkarnasyon ile geri gelir. Ancak öldürmek istediği kişiye içirmek istediği iksiri kendisi içince ona aşık olarak evlenir; “artık sahip olduğu güçleri sevdiği erkeğin aday olduğu seçimlerde galip gelmesi için kullanacaktır”.
1958 yapımı Bell Book and Candle adlı filminde de bir cadı evlenmek için güçlerinden vazgeçer. Fakat Mad Max Fury Road ile tanıdığımız feminist eğilimli George Miller’ın 1987 tarihli The Witches of Eastwick filminde şeytan rolündeki Darly Van Horne adlı karakter evliliğe inanmadığını söyler, “evlilik adam için iyi kadın için kötüdür kadın evlilikte solar gider can verir” der. Darly Van Horne’a göre erkekler güçlü kadın gördüğünde kuyruklarını kıstırır; “kadınları yakıyorlar onlara işkence ediyorlar cadı muamelesi yapıyorlar. Kadınlar kendilerinden ve erkeklerden korkana dek”.
Darly Van Horne filmin üç kadın karakterini, “kendileri gibi olmaya içlerindeki enerjiyi yaratıcılığı ve şehveti serbest bırakmaya cesaretlendirir. Kendini ise herhangi bir erkekten farklı ve onlardan korkmayan biri olarak tanıtır (…) Bu filmde sadece evlilik klişesinden çıkmakla kalınmıyor aşkın ve arzunun cadıların güçlerini yok etmektense onu katladığını da görüyoruz”
Kısırlık arzusu, çocuksuz hayat: Bir ihtimal
Chollet Bugünün Cadıları’nın Kısırlık arzusu, çocuksuz hayat: Bir ihtimal başlığı altında Coco avant Chanel (2009 Coco Chanel'den Önce) ve Another Woman (1988 Woody Allen) filmlerine değinir. Coco avant Chanel’de bir kadının annelikten başka her tür kendini gerçekleştirme hali hem bir ikame olarak görülmektedir hem de anneliğin kötü bir kopyasıdır. Karakterimiz trafik kazasında hayatın kaybeden bir erkeğe aşıktır. Mesleki anlamda büyük bir başarı kazanmıştır ancak evlenmemiş ve anne olmamıştır yas tutmuştur. Sadece kariyeri ile ilgilenmiştir. Ancak gerçekte “Chanel oldukça renkli ve hareketli bir hayat yaşamıştır. Arkadaşları ve onun da bazılarını sevdiği anlaşılan aşıkları olmuştur. Filmde izleyicinin düşüncelerini yönlendirme amacı taşıyan öğeler vardır. Daha doğru bir ifadeyle kolay klişeler bize Chanel’in kariyerinin özel hayatındaki mutsuzluğu hafiflettiğini düşündürmek ister. Hâlbuki sevgilisinin ölümünden çok önce Chanel başarı elde etmeye başlamıştır”.
Another Woman’da (1988 Woody Allen) Gena Rowlands’ın canlandırdığı Marion adlı felsefe profesörü karakter ağlayarak şöyle der “sanırım bir çocuğum olmasını isterdim”. Chollet, bu sahnenin nesnel olmadığını ve Allen’ın feminist olmadığını Allen hakkındaki taciz suçlamalarıyla paralel olarak fark ettiğini ifade eder. Gönüllü olarak çocuk istemeyen kadınlar her zaman “gün gelir pişman olursun” gibi tehditlerle korkutulur; “sırf uzak gelecekte yaşanacağı düşünülen pişmanlığı önlemek için kendimizi yapmaya gönlümüzün olmadığı bir şeye zorlayabilir miyiz?”. Bu bağlamda Michelle Yeoh’un çocuk yapmadığı için kendisini başarısız hissettiğine dair yakın zamanda yaptığı açıklaması da[2] manidar.
Zirve sarhoşluğu: Kocakarı algısını kırmak
Zirve sarhoşluğu: Kocakarı algısını kırmak başlığında Chollet kadın oyuncuların Hollywood’da yaş ayrımcılığına maruz kalmalarından söz ediyor. Kadınların karşı karşıya kaldığı yaşçılıktan (agism) bahsederken sıkça Susan Sontag’ın 1972 yılında yayınlanan The Double Standard Of Aging[3] makalesine başvuruyor. Sontag makalesinde “kadınların tüm varlığına sirayet eden miadını doldurma takıntısını” anlatmaktadır. Kadınların baskı altına alınmış cinsellikleriyle barışması ve yüzleşmesi için uzun bir süre gerekmektedir. Sontag’a göre kadınların cinsel anlamda olgunluğa ulaştıkları dönem cinsel yönden çekici bulunmamaya başladıkları yaşlara denk gelir; “yaşlanmaya uygulanan çifte standart kadınları otuz beş ile elli yaş arasındaki cinsellikten, yani cinselliklerini en iyi yaşayabilecekleri yıllardan mahrum etmektedir”.
Hollywood’da da kadın oyuncuların aldığı ücretler otuz dört yaşına dek artmakta ardından hızla düşmektedir, erkek oyuncularsa aksine elli bir yaşına geldiklerinde kariyerlerinin en yüksek ücretini alır ve sonrasında aynı ücreti bazen daha fazlasını almaya devam ederler.[4]
Star Wars The Force Awakens’da (2015) rol alan Carrie Fisher, Leia karakterini bikiniyle görmedikleri için izleyicilerin gösterdiği tepkiye yanıt olarak “erkekler kadınlardan daha iyi yaşlanmıyor sadece onların yaşlanmasına laf edilmiyor” tweetini yazmıştı. Fisher’ın bu film için on beş kilo vermesi istenmişti, Fisher 2016’da kalp krizinden vefat etti. Vefatında kilo vermesinin etkisi olup olmadığı halen tartışılıyor.[5]
2015 yılında Maggie Gyllenhaal kendisi 37 yaşındayken elli beş yaşındaki bir karakterin sevgilisini oynamak için yaşlı bulunduğunu açıklayarak bu durumu protesto etti.[6] Dolayısıyla sinema sektörünün bir erkek dünyası olduğu ve erkeklerin fantezilerini filmler yoluyla gerçekleştirdikleri açık biçimde ortadadır.[7]
The Washington Post’tan Christopher İngraham’ın dikkat çektiği üzere Amerikan evliliklerinin yaklaşık yüzde sekseni aşağı yukarı aynı yaştaki kişiler arasında gerçekleşiyor olmasına rağmen bu tür eşleşmelere Hollywood'da az rastlanır; burada başroldeki erkek oyuncular genellikle kendilerinden on, on beş ya da yirmi yaş küçük hatta kızları olabilecek denli genç kadın başrol oyuncularıyla birlikte rol alırlar.[8]
Tina Fey ve Amy Pohler 2014 yılında Golden Globe ödüllerini sunarken Hollywood filmlerinde kadın ve erkek oyuncu arasındaki yaş farkına atıfta bulunan bir espri yaparak Gravity (2013) filmini “George Clooney’in kendisiyle aynı yaştaki bir kadınla kapalı bir alanda bir dakika bile geçirmektense kendisini nasıl uzay boşluğuna bırakmayı ve ölmeyi tercih ettiğini anlatıyor” sözleriyle sunarlar.[9]
2009 yılında Fransa’nın göçmenlik ve milli kimlik bakanlığını yapan Eric Besson, eşi iktisatçı Sylvie Brunel’i yirmi üç yaşında bir üniversite öğrencisi için terk eder. Brunel, Besson’un çamaşır makinesini kullanmayı dahi bilmediğini söyleyecektir. Yazara göre bu hikayenin daha az burjuva bir çevrede geçen hali ise Aurore (2005) adlı filmdir. Aurore adlı karakter eşi onu terk ettiğinde (uzun süre boyunca kocasının şirketinin muhasebesini yürütmüştür) kocasının onun hiçbir sigorta primini yatırmadığını öğrenir. Bu nedenle emekliliğe hak kazanamamaktadır; “ayrılıklar çiftler arası dengesizliğin hüküm sürdüğü ve avantajlı olan tarafın her şeyi cebe atarak karşı tarafı terk ettiği gerçeğini gözler önüne sermektedir”
Yakın zamanda cadılığa dair çekilmiş filmler Bugünün Cadıları’nı bir hayli güncel kılıyor. Joachim Trier’in, büyükannesinden cadılığı miras aldığı için din adamı babası tarafından büyük bir disiplinle kontrol altına alınmaya çalışılan Thelma’sı (2017) ve Elizabeth Sankey’nin kendi doğum sonrası depresyon sürecini açık sözlülükle anlattığı Cadılar (Witches, 2024) Chollet’nin kitabı eşliğinde izlenebilecek filmlerden en önemlileri.
** Yazıda tırnak içinde yer alan tüm cümleler Mona Chollet’nin adı geçen iki kitabında yer almaktadır.
[1] Tracy McMillan Why You're Not Married https://www.huffpost.com/entry/why-youre-not-married_b_822088
[2] Ian Youngs Michelle Yeoh 'felt a failure' for not having children https://www.bbc.com/news/articles/cx2l4q0d1eqo
[3] Susan Sontag The Double Standard Of Aging https://archive.org/details/the-double-standard-of-aging/page/n17/mode/2up
[4] Irene E. De Pater, Timothy A. Judge and Brent A. Scott, Age Gender and Compensation: A Study of Hollywood Movie Star https://www.researchgate.net/profile/Irene-De Pater/publication/260061505_Age_Gender_and_Compensation_A_Study_of_Hollywood_Movie_Star/links/5440adc80cf2fd72f99de0a5/Age-Gender-and-Compensation-A-Study-of-Hollywood-Movie-Star.pdf
[5] Joanne Eglash Carrie Fisher Autopsy: Did ‘Star Wars’ Weight Loss, Drugs, Bipolar Disorder Contribute To Death At 60? https://www.inquisitr.com/3846223/carrie-fisher-autopsy-did-star-wars-weight-loss-drugs-bipolar-disorder-contribute-to-death-at-60
Lauren Said-Moorhouse Carrie Fisher shuts down body-shamers over ‘Star Wars: The Force Awakens’ appearance https://edition.cnn.com/2015/12/30/entertainment/carrie-fisher-star-wars-aging-response-twitter/index.html
[6] Sharon Waxman Maggie Gyllenhaal on Hollywood Ageism: I Was Told 37 Is ‘Too Old’ for a 55-Year-Old Love Interest https://www.thewrap.com/maggie-gyllenhaal-on-hollywood-ageism-i-was-told-37-is-too-old-for-a-55-year-old-love-interest/
[7] Bu konuda bkz. Kyle Buchanan Leading Men Age, But Their Love Interests Don’t https://slate.com/culture/2015/05/leading-men-age-but-their-love-interest-don-t.html
Christopher Ingraham The most unrealistic thing about Hollywood romance, visualized https://www.washingtonpost.com/news/wonk/wp/2015/08/18/the-most-unrealistic-thing-about-hollywood-romance-visualized/
[8] Christopher Ingraham age.
[9] Gravity is nominated for Best Film. It's the story of how George Clooney would rather float away into space and die than spend one more minute with a woman his own age' https://www.standard.co.uk/lifestyle/celebrity/tina-fey-and-amy-poehler-golden-globes-jokes-a4030786.html
(GY/HA)