Baskı ve zulüm düzeni 50 yıl önce seni katletti. Bizden aldılar. Yalnız bizden mi? Hayır. Aydınlık ve sömürüsüz bir dünya hayali kuran herkesten.
Kızıldere'yi herkes nasıl anar? Ne hisseder? Ne söyler? Bilemem. Belki de "Kızıldere'nin hesabı sorulacaktır" gibi laflar edilir.
Ya ben abicim? Her gün, yani 365X50 gündür her geçen gün karanlığı koyulaşan bir tünel içinde nefes almaya çalışıyorum. Her gün bedenimizden parçalar kopuyor. Büyük acılar yaşıyoruz. Tarih olayları kendi akışı içinde sırasıyla yorumsuz not ediyor. Yorumlamak insanın işi, beğenmiyorsa değiştirmek de.
Adalet, eşitlik, özgürlük yaşayanlar için yüce kavramlar. İnsanlık bu değerlere ulaşmak için ağır bedeller ödemiştir. Ancak yetmediğini de gördük. Acılar paylaştıkça azalır denirdi eskiden. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki zalimler haricinde acı yaşamamış insana rastlamak zor artık.
Herkes atmış acısını içine, bir diğerleriyle paylaşmaya utanır olmuş. Herkesin acısı diğerinden ağır.
Tarihi katliamlarla yazılmış bir coğrafyada Kızıldere ne ilk ne de son oldu. Öyle bir durumdayız ki artık haksızlığa hukuksuzluğa kim ki itiraz ediyor ya öldürülüyor ya da zindanlarda çürüyor.
Bu mücadelede ölenler yaşayanlardan daha fazla galiba. Abicim henüz hesap veren olmadı, bilakis ödüllendiriliyor zalimler.
Ezilenler de mücadele sürecine katılmayınca caydırıcı bir mücadele arenası oluşmadı henüz. Hayat artık sıradan insanlar için bile pek güvenli değil.
Sisteme itirazı olmasa işi için, aşı için itiraz eden herkes bedel ödüyor, başına gelmeyen kalmıyor.
Benim güzel abim, Hüseyin İnan senin en sevdiğin Kayseri Lisesi'nden sınıf arkadaşındı. O haksız yere idam edilirken seyredemezdin. Biliyorum.
Kayseri Meydan. Ayakta ortada Saffet Alp, sağda Sungur Ertan. Önde sağda Hüseyin İnan // Kaynak: Gazete Kadıköy
50 yıl oldu Kızıldere'ye ama sen her gün benim yarınım oldun. Ölene kadar da yarınım olacaksın.
Üzülme ama yazmak zorundayım.
TIKLAYIN- On'ların Hayatı
TIKLAYIN- Kızıldere 49. yıl
1969'da Göksenin'de* yazdığın yazı halen güncelliğini koruyor aşkım benim.
"Değerler ve gerçeklerle ilgili bir düşün buhranı içinde ve ekonomik politik bocalamaların derinindeyiz.. Bu buhran ve bocalamalardan aydın bakıcılığı, ırkçı ya da dinci ulusçuluk görüşleriyle kurtulunamaz." (FAK/APK/YK)
* Göksenin/ HavaHarbOkulu Kültür Yıllığı1968, Türk Düşünüşünün Batılılaşma Eylemleri İçerisinde Evrimi, Saffet Alp (sayfa, 123), kitabı hazırlayan: Ararat Yayınevi, kapak: Mıstık.