Sonbaharın gelmesi ile birlikte sinemaseverlerin en çok sevdiği sezon da başlıyor: Festival zamanı! Yaz sezonuna veda etmeye başladığımız şu günlerde şezlonglardan kalkıp sinema koltuklarında yerimizi alıyoruz.
Sezonun ilgiyle beklenen festivallerden biri de direktörlüğünü Azize Tan’ın, program danışmanlığını ise Fatih Özgüven’in üstlendiği Ayvalık Uluslararası Film Festivali. Bu yıl ilk kez Seyir Derneği’nin düzenlediği festival, 16-21 Eylül 2022 tarihleri arasında dünya festivallerinde ses getiren yerli ve yabancı yapımları sinemaseverler ile buluşturuyor. Festival, 24-25 Eylül tarihlerinde Diyarbakır’da da izleyicilere özel bir seçki sunuyor.
Film gösterimlerinin yanı sıra yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncularla söyleşiler, güncel meselelere dair paneller, “Genç Sinema” programı, Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları işbirliğiyle çocuklara yönelik gösterim ve drama atölyeleri de Ayvalık Festivali’nde ilgililerini bekliyor.
Festivale sayılı günler kala farklı bölümlerde gösterilecek gözden kaçırmamanız gereken filmlere göz atalım, keyifli seyirler.
Ayrılma Kararı (Decision to Leave)
Festivalin açılış filmi Güney Kore sinemasının usta yönetmeni Park Chan-wook’un Ayrılma Kararı. 2022 Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülen ve eleştirmenlerden tam not alan film, araştırdığı cinayetin şüphelisi kadına âşık olan ve soruşturma ile duyguları arasında sıkışıp kalan bir dedektifin hikâyesini konu alıyor.
Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future)
Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan David Cronenberg imzalı Müstakbel Suçlar kışkırtıcı bir bedensel dönüşüm öyküsü. Viggo Mortensen, Léa Seydoux ve Kristen Stewart’ın başrollerini paylaştığı filmde ünlü bir performans sanatçısının bedeninde alışılmadık yeni organlar belirmeye başlar. Hızlandırılmış evrim sendromu olarak adlandırılan bir hastalıktan mustarip olan adam, bu yeni organlarını ortadan kaldırmayı canlı bir gösteriye dönüştürür.
Rabiye Kurnaz George W. Bush’a Karşı (Rabiye Kurnaz Vs. George W. Bush)
20 yıl önce Pakistan’da yakalanarak Guantanamo toplama kampında tutulan Murat Kurnaz’ın davasını, annesi Rabiye’nin oğlunu kurtarmak için verdiği mücadele üzerinden takip ediyor. Bu hikâyeyi dramatiklikten uzak, komedi dozu yüksek bir yapıda anlatan filmin başrol oyuncusu Meltem Kaptan, Berlin Film Festivali’nde En İyi Başrol Oyuncusu Ödülü kazanırken, film En İyi Senaryo ve Sanat Sinemaları Birliği Ödülü’ne layık görüldü.
Üç Bin Yıllık Bekleyiş (Three Thousand Years Of Longing)
George Miller’in Mad Max: Fury Road’dan tam yedi yıl sonra yönetmen koltuğuna geri döndüğü Üç Bin Yıllık Bekleyiş (Three Thousand Years Of Longing), İngiliz yazar A.S. Byatt’ın 1994 tarihli “Bülbülün Gözündeki Cin” adlı öyküsünden uyarlanan epik bir aşk öyküsü.
Idris Alba ve Tilda Swinton’ın başrollerini paylaştığı, Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan filmde Zerrin Tekindor, Ece Yüksel, Burcu Gölgedar ve karikatürist Erdil Yaşaroğlu başta olmak üzere Türkiye’den oyuncular da rol alıyor.
Bebek Servisi (Broker)
“Bu Dünyanın Çocukları” bölümünde gösterilecek olan Kore-Eda Hirokazu imzalı Bebek Servisi (Broker) filmi, genç yaşta ebeveyn olan ergenlerin evlatlık bebek ticaretine bulaşmalarını konu alıyor.
Filmin başrol oyuncusu Oscar ödüllü Parasite filminin yıldızı Song Kang-Ho, filmdeki rolüyle Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
1976
Festivalin “Yeniler” bölümünde gösterilecek olan, Manuela Martelli’nin ilk uzun metrajlı filmi “1976” Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yarıştı. Film Şili’de Pinochet döneminde bir kadının kadın düşmanlığı ve yolsuzlukla mücadelesini konu alıyor.
Kerr
Tayfun Pirselimoğlu’nun aynı adlı romanından uyarlanan Kerr festivalin Türkiye Sineması bölümünde yer alıyor.
Erdem Şenocak’ın başrolünü üstlendiği film, babasının cenazesi için geldiği kasabada bir cinayete tanık olunca sıkışıp kalan bir adamın hikâyesini anlatıyor. Varşova Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluşan film 58. Antalya Film Festivali’nden En İyi Yönetmen, FİLM-YÖN En İyi Yönetmen ve En İyi Müzik ödüllerini; 41. İstanbul Film Festivali’nde ise En İyi Yönetmen ve En İyi Sanat Yönetmeni ödüllerini kazandı.
Çilingir Sofrası
Ali Kemal Güven’in, uzun yıllardır görüşmeyen iki lise arkadaşını bir rakı masasında buluşturduğu filmi Çilingir Sofrası, “özgür ve toksik maskülenliğin olmadığı bir coğrafyada yaşanan hayatlar ve hikâyeler nasıl değişirdi” sorusunu soruyor.
İstanbul Film Festivali’nde Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel Ödülü’nü kazanan filmdeki performanslarıyla Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’ne layık görülü.
Lekesiz
Festivalin “Dönüşen Dünyaya Dair Kısa Filmler” bölümünde yer alan Lekesiz Ali Ercivan’ın ilk kısa filmi.
Film, rüyasını gerçekleştirip sınıf atladığına inanan bir adam ve zaten hep oraya ait olmuş, kendince yüksek farkındalıklı bir kadının bir lekeyle başlayan çöküşlerini anlatıyor. Filmin başrollerinde Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal yer alıyor.
Eat Your Catfish
Festival programında, belgesel türünün önemli örnekleri de yer alıyor. Senem Tüzen, Adam Isenberg ve Noah Amir Arjomand’ın yönettiği Eat Your Catfish çaresi olmayan bir hastalık nedeniyle altüst olan bir ailenin hikâyesini mizahi bir şekilde anlatıyor.
Filmin yönetmenlerinden Noah’ın ALS hastası annesi Kathryn’in bakış açısından çekilen film, 930 saatlik görüntünün kurgulanmasıyla ortaya çıktı.
(YK)