Geceler de sokaklar da meydanlar da bizim diyoruz. Peki ya kadınlar olarak sokakları da bizim yapmaya çalışırken sokağın diliyle, yani argo ve küfürle, kurduğumuz ilişkiye dair neler düşünüyoruz?
9-11 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Bağyan Feministival kapsamında bu ilişkiyi tartışmayı amaçlayan bir atölye çalışması düzenledik. Adını da Feminist Argo ve Küfür Atölyesi koyduk ve festivalin en kalabalık atölye çalışması oldu.
Tahmin ettiğimiz gibi birçok kadının erkek egemen, cinsiyetçi argo ve küfür diliyle bayağı bir derdi vardı ve bu dertler iki saatlik zaman diliminde dökülebildiği kadarıyla ortaya döküldü.
Toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üreten / güçlendiren bir araç
Yaptığımız tartışmaları sırasıyla özetlemeye çalışacağım:
Küfür ve argo kendini çoğunlukla kadın cinselliğinin pasifliği ve erkek cinselliğinin aktifliği üzerinden kurarak hem bedenlerimize, hem de erkeklik ve kadınlığa dair toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üreten veya güçlendiren bir araç işlevi görüyor.
Gündelik hayatımızda, bu dil yoluyla kadın bedeni sürekli aşağılanırken, erkek cinselliği yüceltiliyor ve hatta küfür üzerinden erkek olunduğu durumlarla bile karşılaşılıyor.
Mesela atölye esnasında trans-kadın olan bir arkadaşımız, kendisinin henüz cinsiyet değiştirme ameliyatı olmadığı ve hayatını bir erkek olarak sürdürdüğü ergenlik dönemine dair şöyle bir örnek verdi.
Bir gün babası tarafından futbol maçına götürülüyor ve orada, herkesin ağız dolusu küfür ettiği bir ortamda, kendisinden de küfür etmesi bekleniyor. Fakat etmemek için ısrar ettikçe, babası kendisinden "Hadi bir küfür et de rahatla, erkek olduğunu göster âleme!" gibi cümlelerle erkeklik performe etmesini istiyor. Yani kendisine, bir kadını "becerebildiğini" söylemek erkeklik önkoşulu olarak sunuluyor.
Küfür sadece kadın bedenini hedef almıyor
Yalnız vurgulanması gereken önemli diğer bir nokta, küfrün sadece kadın bedenini hedef almadığı; beraberinde eşcinsel erkeklerin bedenini de pasiflik/aktiflik ikiliği üzerinden aşağılamaya giriştiği. "Becerenler" erkeklik unvanını şanıyla hak ederken, "becerilenler" erkekliklerinden kaybedip kadınsılaşıyorlar.
Küfretmek istiyoruz ama...
Atölye çalışmamızda dilin erilliğine duyulan isyan hepimizi ortak bir paydada birleştirirken, aynı zamanda küfrün şiddetle olan ilişkisine dair de bayağı tartışma döndü.
Yani kadınlar olarak küfretmek istiyoruz fakat dilin yarattığı şiddetten nasıl arınacağız, şiddete şiddetle mi karşılık vereceğiz ve dilin şiddetini savunduğumuz noktada, bu tutum ne kadar feminist sayılabilir gibi sorular üzerinde yoğunlaştık.
Bu tartışmaları esnasında değindiğimiz diğer bir nokta ise küfrün sadece sinir ve kızgınlık anlarında kullanılmıyor olduğuydu. Küfür bir yandan da sinir ve kızgınlık gibi duyguların dışındaki başka duyguların da aşırı olarak yoğunlaştığı anlarda ağzımıza doldurduğumuz bir dil.
Mesela hayal kırıklığı, şaşkınlık ya da çok fazla sevinip mutlu olduğumuz anlarda da ihtiyaç duyduğumuz bir ifade biçimi. Yani aşırı duygu durumlarının söz bulduğu, ses çıkardığı bir alan.
Bu alan çoğunlukla erkeklere dil içersinde aşırı olma hakkını tanırken, kadınlardan sessizleşmesini bekliyor. Kadınlardan beklenen "terbiyeli, hanım hanımcık" olma hali, kadınların sadece bedenlerini değil, konuşma biçimlerini ve kullandığı sözcükleri de belirliyor.
Kadına küfür yakıştırılmıyor; küfür eden kadınsa ağzı bozuk, aile terbiyesi görmemiş sıfatlarıyla anılıyor. Erkekler sinirlendikleri zaman ettikleri küfürler yoluyla dili rahatlama aracı olarak kullanabilirlerken, kadınlar aynı şeyi yaptıklarında kadınlıktan beklenen bir sürü cinsiyetçi kuralın baskısına maruz kalıyorlar.
Buna istinaden eril dil, erkeğe sinirini dışarıya atması için her yolu mubah sayıyor ama kadınlardan sinirlerini yutmalarını, içlerine atmalarını ve kendilerini sessizleştirmelerini salık veriyor.
Tam da bu noktada egemen küfür dili kadınların duygularını sessizleştirmenin bir aracı olarak düşünülebilir. Fakat egemen küfür diliyle sessizleştirilen sadece duyguların dili değil, aynı zamanda kadınların bedenleri ve cinselliği.
Cinsiyetçi bakışı tersten üretmeden
Bu yazının başından beri hâkim argo ve küfrün kadın cinselliğini nasıl pasifleştirildiğinden ve kadın bedeniniyse nasıl erkek egemen bakışa göre tariflediğinden bahsettim.
Yaptığımız atölye çalışmasında bu temsiliyetleri ve sessizlikleri kırmaya çalıştık. Bunu yaparken de küfrün vurgu yaptığı cinsiyetçiliği ve erkek egemen bakışı tersine çevirip yeniden üretmek yerine, kadının cinselliğinin erkeğin cinselliğini aşağılamadan güçlenebildiği argo ve küfür deyişlerinin izini sürdük.
Mesela böyle bir dil çalışması için kafa yorarken "sersem sikin tohumu" gibi ilk duyuşta birçoğumuza "hah işte bu!" dedirtebilecek küfürler bulmak değildi amacımız. Aksine böyle küfretmenin, biraz önce de dediğim gibi, cinsiyetçi bakışı bu sefer de tersten üreten bir yanı var.
Yaptığımız tartışmalarda insan ve hayvan bedenini, etnik kimlikleri ve ırkları kullanan argo ve küfre karşı çıktık. Ama bir yandan da küfrün, doğru deyişler bulunduğu takdirde, kadın cinselliğini dile döken, dolayısıyla pasiflikten çıkararak aktifleştiren bir gücü olduğunda hemfikirdik.
Bu minvalde biraz beyin fırtınası yaptık ve kadınlar olarak kendimiz için başka bir argo ve küfür tahayyülüne beraberce adım attık.
Böyle bir atölye ilk kez düzenlendiği ve yaklaşık iki saat sürdüğü için henüz çok somut bir dil üretemedik fakat bu atölye için okumuş olduğum Filiz Bingölçe'nin Kadın Argosu Sözlüğü kitabından seçtiğim argo ve küfürleri burada sizinle de paylaşmak istiyorum.
Böylece belki dolaşıma girme şansı olmamış, belki sessizleştirilmiş ve belki de unutulmuş olan belirli kadın deyişleriyle yeniden ilişkilenmiş oluruz.
Açık kıça serin yayla: hiçbir şeyi olmayanın derdi de olmaz
Adam yiyen çiçek: çok fazla erkekle beraber olmuş kadın
Ağır endam fıstıki makam: tembel ve hımbıl
Ağzımla diyim neremle yiyim: bir kimseye fazla eleştirel söz söylemekte tereddüt etme
Ağzına şeytan işemek: küfürlü konuşmak
Aka da boka da konmak
Aklı ermeden götü sakız çiğnemek
Aladingildoni: cinsel açıdan azgın ama çekiciliği bulunmayan kaba saba erkek
Alayının adı bir karanlıkta tadı bir: cinselliğe sıra gelince tüm erkeklerin hepsinin aynı olduğu
Altı oval üstü aval: giyinmeyi bilmeyen kişi
Amı azmak; amı sulanmak: cinsel açıdan çok istekli olmak
Amını alnına yapıştırmak: cinsellik konusundaki isteğini alenen söylemek
Ampülleri yakmak: göğüs dekoltesini abartmak
Astar istemek: cinsel ilişki isteğini belli etmek
At sineği gibi bacak arasında yaşamak: işi gücü cinsellik olan erkek için
Aylak bakkal kokelerini tartar: işsiz erkeğin aklının fikrinin cinsellikte olması
Babasını gıdıkladığımın çocuğu: bir kimseyi şaka yollu aşağılamak için kullanılır
Bafilenmek: cinsel açıdan kullanılmak
Bağ benim belletirim am benim elletirim: canının istediği kişiyle beraber olmak
Bayramda yediğin hurmalar çıkarken tırmalar: yapılan şeyin bedelinin er geç ödeneceği
Beton dökmek: uzun sure cinsel ilişkide bulunmamış olmak
Bir boktan anlamaz helaya gardiyan yazılır: bilmediği konularda yetkili olmak isteyen kişi için
Bir osurukluk canı olmak: güçsüz ve iradesiz kimse
Cicoz: sevgili Cicozlamak: flört etmek
Dangıldak: kaba saba, hödük
Doksandokuz Melahat: çok şey bilen ve hayatın her durumuna aşina kadın
Dünyalar büklüm büklüm, bir boğazım bir çüküm: yemekten ve cinsellikten başka şey düşünmeyen erkek
Elimi sallasam coni kıçımı sallasam doni: cinsel partner bulma konusunda hiç zorlanmadığını anlatmak
Fikifoto: cinsel ilişki kurmak
Gak gak kubarak: hiçbir şeyi dert etmeden gezip dolaşmak
İki dudağın dediği olur
Kadavra gıdıklamak: cansız ve heyecansız kimseler için kullanılır
Kendin pişir kendin ye: mastürbasyon yapmak
Lokubi çukubi: çok tatlı ve güzel kişi
Memeleri çınlamak: cinsel konularda hatırlanan kadınlar için kullanılır
Nalı tıkırdar kıçı fıkırdar: yerinde duramayan kimse
Osur osur ipe diz: boş laf, gevezelik
Seferberlik orospusu: çok bilmiş kadın
Şoruklu: cinsel ilişkiye hazır ve istekli kimse
Vakumlamak: ateşli öpüşmek
Vantuz çekmek: uzun uzun öpüşmek
Zamçük: zampara, çapkın erkek Zömçene: ne dediğini bilmeden konuşan kimse
Zar tutmak: erkeğin pantolonun cebinden cinsel organı ile oynaması
Vajina: alafortanfoni, cici, çiçek, dıncık, dudu, elmas kutusu, gubarcık, mamış, mamuş, pıtık
Penis: adsız parmak, alabula kuşu, bamya, başı soğan ortası yılan, bilibili, çıtçıt, dıngır, hacı yatmaz, ibibik, lezik, lobut, malafa, maymuncuk, mik, patlangaç, sostankereloz, soytarı papyonu, teyyare, tikli Tüleyman, tomur, torotor, yüz gram fazlalık, zizi, zuzuk (AZ/BB)
* Kaynak: Filiz Bingölçe, 2001, Kadın Argosu Sözlüğü, Metis Yayınları.