Geçtiğimiz Ekim ayında Fatih Belediyesi "yenilenen" binaların arasında Sulukule Sanat Akademisi'ni açtı. Fatih'te pek çok yerde afişlerini göreceğiniz Akademi'de ücretsiz olarak müzik, halk dansları ve tiyatro eğitimi verilecek.
Belediye Başkanı Mustafa Demir, Akademi'nin broşüründe burasının Belediyenin öz kaynakları ile açıldığını belirtiyor. Belediye Başkanı'ndan aynı şeffaflıkla Sulukule Yenileme projesinden belediyeye kaynak sağlanıp sağlanmadığını da açıklamasını rica ediyoruz.
Müzik ve sahne sanatlarının ruh sağlığına iyi geldiğini vurgulayan Belediye Başkanı, yıkımların, elektrik ve su kesintilerinin, tarihin ve kültürün yok edilmesinin ruh sağlığını nasıl etkilediğini de takip etmiş mi acaba?
Belediye olarak, eğitime destek olmanın topluma en önemli hizmet olduğunu bildiklerini, müzik ve dramanın insan ruhunun güzelliklerini ortaya çıkardığını söylüyor. Fatih Belediyesi'nin adının yolsuzluklara karışmadığı, halkla halk için projeler ürettiği paralel bir evrende kendilerini bu "sosyal" proje için kutlamak isterdik. Her şeye rağmen çocuklar, gençler için yararlı olmasını dilediğimiz bu projenin, geçmişini oldukça net bildiğimiz Fatih Belediyesi elinde inandırıcılığı ne yazık ki yok.
Belediye Başkanı'nın Farabi ve İbni Sina'ya atıfta bulunmasını takdirle karşılıyoruz, ancak aynı zamanda açtıkları Akademi'de "Sulukule" ifadesinin geçmesine rağmen yıktıkları mahallenin kimliğine, kültürüne ve müzik birikimine atıfta bulunmamış olmalarını da manidar bulduğumuzu belirtmek isteriz.
Bu mahalleyle olan hukukları, geçmişleri, yaptıkları, söyledikleri ortadayken, samimiyetle "Sulukule" adını kullanmaları mümkün değildir. Yıllardır görmezden geldikleri, "rezalet kültürü" olarak nitelendirdikleri, yıkmaya çalıştıkları kültürün insanları, gençleriyle dayanışma içerisinde olan atölyelere, bundan da önemlisi Sulukule halkına ve kent tarihine karşı haksızlıktır.
Mahallenin tarihini hatırlamak için dilerlerse, bırakın her dilde yayınlanmış yayın, makale ve raporları, bizzat kendi yayınladıkları "Bir Çingene Yolculuğu"* adlı kitaba göz gezdirebilirler.
Daha önce de defalarca seslenmiştik, ses verin demiştik. Belediyeler yerel kültür ve sanat yaşamına katkı sağlamalı, sanat atölyelerini benimsemeli, gençler için spor ve kültür merkezleri açılmalı, (aşağıda anlatacağım) Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi bir model olarak yayılmalı şeklinde beyanlarda bulunduk.
Nesiller bilim ve bilgiyle, kültürle ve sanatla, sporla eğitilsin diye çağrılar yaptık. Yerel yönetimlerin bu ilerici gelişimin en can alıcı görevlerini üstleneceğini hatırlattık!
Tüm bunlara karşın uyarı ve çalışmalarımızı adeta küçümseyen Fatih Belediyesi yine tepeden inme bir girişimle şimdi, kime ne hizmet vereceğini anlamadığımız ve Roman kültürüne hiç yer vermeksizin, neden bu isimle açtığı tamamen muallak Sulukule Sanat Akademisini açtı...
Bizzat yok ettikleri mahallenin adını alıp, tamamen kendi kimliğinden soyutlayarak kullanmaları bu kimlik için ikinci bir yıkım ve yok etmedir. Bu sebeple Fatih Belediyesi'ni Sulukule Sanat Akademisi'nin ismini değiştirmeye davet ediyor, burayı dilerlerse Farabi veya İbni Sina Müzik Akademisi olarak adlandırabileceklerini hatırlatıyoruz.
Peki bugüne gelene kadar Sulukule'de neler oldu?
Sulukule mahallesi eğlence evleri geleneği ile İstanbul’un tarihi ve kültürel sembollerindendi ve Romanların ilk yerleşim yerlerinden bir tanesiydi.
Fatih Belediyesi, ulusal ve uluslararası arenada aklı bilimden, gönlü insandan, emekten yana olan uzmanlarca, aktivistlerce hata dolu bir projeye imza atıldığı defalarca anlatılmasına, mahalleyi kurtarmak için girişilen hukuk yollarında davaların kazanılmasına, mahallelilerle beraber dönüşümün sağlanabileceği bir planlama projesine rağmen, 500 yıllık tarihi olan Sulukule'yi 2009 yılında, fiziksel olarak tamamen yok etti.
Orada yaşayan Roman toplumunun elinden tapularını, kamulaştırma tehdidi ile, oldukça ucuz fiyatlara topladılar ve yaklaşık 3000 kişiyi yerinden ettiler. Bir kısmı kendilerini sokakta, bir kısmı da kilometrelerce uzakta şehircilik ilkelerinden nasibini almamış TOKİ gettolarında buldular.
Hukuksuzca inşa edilen yeni binalara 2012 sonunda yerleşilmeye başlanıldı. Bugün belki en fazla on Roman aile yeni binalarda yaşıyor. Dairelerin pek çoğu hala boş, önemli bir kısmını Suriyeli aileler kiraladılar. Etrafı tellerle çevrili, güvenlikli bir site görünümünde olan yeni alanda tarihi bir iki çeşme dışında tarihten iz kalmadı. Yenilenen bölümde evlerin dışında bir de Okyanus Koleji açıldı.
Mahallede yıkıma karşı mücadeleler sırasında gönüllüler tarafından yıkıntılar içinde çocuklarla ritim atölyeleri, okul eğitimine destek çalışmaları, resim ve seramik atölyeleri yapıldı. Bu atölyelerin başlıca amacı mahalledeki çocukların varlığına ve ihtiyaçlarına kamunun dikkatini çekmek, çocukların yıkımlardan olumsuz etkileneceğini göstermekti. Süreç değişmedi, yıkımlar devam etti, evlerin elektriği-suyu kesildi, yıkıntıların içinde oyun oynarken sakatlanan çocuklar oldu.
Yıkımlar sırasında kurulan Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği, yıkımdan sonra faaliyetlerine Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi ile devam etti. 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteği ile faaliyete geçen atölye, kamu desteği olmadan, küçük maddi desteklerle ve gönüllü çabalarla çalışmalarını bu zamana kadar devam eden ender 2010 projelerinden bir tanesi oldu.
Sulukule Platformu başlığıyla bir araya gelen kişi ve kurumlar yıkımdan sonra da mahallenin sosyal ihtiyaçları ve yıkımın yarattığı tahribatları iyileştirmek için geriye kalan ailelere ve çocuklara destek olmaya devam etti. Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi gibi Sulukule Gönüllüler Derneği ve Kader Kısmet Atölyesi de yıkılan mahallenin yanı başında çalışmalarını sürdürdüler.
Bütün bu süre boyunca Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi 9 metrekarelik sınıfında müzik ve dans derslerine devam etti, Türkiye’de ilk kez tamamen gençlerin Rap şeklinde metinlerini yazdıkları bir HipHop Tiyatrosu videosu çekildi, Sulukule Gençlik Orkestrası kuruldu, yurt içindeki konserlere ek olarak Macaristan ve Slovakya ‘da konserler verdi.
Tahribad-ı İsyan Rap grubu orada kuruldu. Istanbul Bienali’nde onların da yer aldıkları bir Video çalışması sergilendi. Mahallenin müzik ve dans kültürünün sürdürülmesine katkıda bulunmak için çalışmalarına başlayan atölye, toplamda yaklaşık 200 çocuk ve gence hizmet verdi. Yurtdışında da yürütülen birçok gençlik ve sanat projesine davet edildi. Yakın zamanda da Romanların onurunu ve kendine güvenini güçlendirmeye hizmet ettiği için, bu sene ilk kez verilen Avrupa Komisyonu Roman Entegrasyon ödülünü aldı.
* Fatih Belediyesi, Sulukule mahallesinin yenileme bahanesi ile yıkarken, aynı zamanda şık bir kitap yayınlamıştı. Kitabın adı “Bir Çingene Yolculuğu”. Kitabı hazırlayan halen belediyede başkan yardımcılığı yapan Hasan Suver ile Başak ve Aslınur Kara. Semavi Eyice, Ümit Meriç, Edibe Sözen, Korkut Tuna, Mustafa Armağan da kitabın danışma kurulunda yer almışlar. (FO/NV)