Birbirinden ölümcül iklim felaketlerini takiben yayımlanan ürkütücü bilimsel raporlar gezegenimizdeki yaşamın büyük bir hızla geri dönüşü olmayan bir yokoluşa doğru sürüklendiğini ilan ediyor.
Hindistan'da Hint Okyanusu üzerinde oluşan ve ülkenin doğusundaki Odişa eyaletini vuran, hızı saate 180 km’yi bulan Fani kasırgası (siklon) yüzünden en az 35 kişi hayatını kaybetti. Fani’nin güzergahındaki bir diğer ülke Bangladeş’te ise ölü sayısı 15’i geçmiş durumda.
Binaların, yolların, elektrik ve iletişim ağlarının büyük hasar gördüğü kasırgada, evler, ağaçlar ve tabiattaki birçok canlı zarar gördü, uçak ve tren seferleri iptal oldu, okullar tatil edildi.
Kasırga öncesinde yapılan erken uyarılar sonucunda dünya tarihinin en büyük tahliye işlemlerinden birine de şahit olundu. Odişa eyaletinde kısa bir süre içerisinde kasırganın en fazla etki edeceği düşünülen bölgelerden 1 milyondan fazla insan tahliye edilerek, muhtemel bir insani felaketin önüne geçildi.
Diken’in haberine göre, Afrika ülkesi Namibya’da, üç yılda ikinci kez kuraklık nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi. Namibya Devlet Başkanı Hage Geingob tüm kamu kuruluşlarını kuraklıkla mücadeleye çağırdı. Hali hazırda kuraklık nedeniyle ülkede birçok nehir kurumuş, çok sayıda hayvan hayatını kaybetmiş durumda. Ayrıca haberlerde Namibyalıların açlıkla boğuştuğu bilgisi de gelmekte.
AA’nın haberine göre, Birleşmiş Milletler (BM), iki yıl aradan sonra Somali’de kuraklığın yeniden etkisini artırdığı uyarısı yaparak 2,2 milyon kişinin acil yardıma ihtiyaç duyduğunu açıkladı. NRC Somali Direktörü Victor Moses, "Ülkedeki insani durum kuraklık nedeniyle alarm verici seviyede kötüleşti. Geniş alana yayılmış mahsul kıtlığı ve canlı hayvan üretkenliğindeki düşüş, bölge topluluklarını şiddetli gıda güvensizliğinin içine itiyor. Çocuklar bu durumdan en fazla etkilenenler." dedi.
El Cezire’nin haberine göre, benzer bir durum da Angola’da yaşanıyor. Mevsiminde yağmayan yağmurlar nedeniyle, BM tarafından 2.3 milyon insanın yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli gıdaya erişiminde zorluk yaşandığı açıklandı. Angola geçtiğimiz Ocak ayında kuraklık için olağanüstü hal ilan etmişti.
Bir diğer tarafta da dünyanın dört bir yanında kum fırtınaları vuku bulmakta.
Geçtiğimiz sene aşırı sıcaklarla mücadele eden Avustralya’nın Victoria eyaletinde etkili olan 87 km hızla esen kum fırtınası gündüzün geceye dönmesine sebep oldu. Irak’ın güneyini etkisi altına alan kum fırtınasında 5 kişi hayatını kaybetti ve 80’den fazla kişi yaralandı. Çin’in İç Moğolistan Özerk Bölgesi’ndeki Hulun Buir şehri de, kum fırtınasına teslim olan bölgeler arasında yer aldı.
Haftanın en mühim ve korkunç raporu ise BM tarafından duyuruldu.
DW’nin haberine göre, BM tarafından yapılan açıklamada bir milyondan fazla bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu duyuruldu.
Biyolojik çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu’nun (IPBES) yayımladığı raporda, 8 milyon türün durumu hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı araştırmanın sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.
Dünya genelindeki canlı türlerine ilişkin hazırlanan bin 800 sayfalık raporda, bir milyon bitki ve hayvan türünün yokoluşun eşiğinde olduğu bilimsel olarak ilan edildi. Raporda Avrupa genelinde böceklerin sayısının son otuz yılda yüzde 80 oranında azaldığı gibi trajik bulgulara da yer verildi.
Raporu hazırlayan bilim insanları, tarımcılık, ağaçların kesilmesi, madencilik, balıkçılık ve avcılığın türlerin yok olmasının başlıca sebebi olduğunu söylemekle birlikte, türlerin yok olmasının en az iklim değişikliği kadar insanlığı da tehdit ettiği vurgusunu yapıyor.
Şimdi değilse ne zaman?
Dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş felaketler zincirinin tetiklediği yokoluş sarmalı, mevcut düzene karşı isyan halini pekiştiriyor.
Bu gidişattan kaygılı çoluk çocuk herkes tepkisini göstermek ve mevcut sistemin karar alıcılarını bir an önce harekete geçirmek için sokaklara çıkmaya başladı.
Ekolojik çöküş, Türkiye’nin mevcut politik gidişatına dair haberlerin gölgesinde bırakılmak istense de, gezegenin gidişatı konusunda kaygılı insanlar seslerini çıkarıyor ve bu sesler her geçen gün daha da çoğalıyor.
İşte son gelişmeler…
“İklim İçin Aileler” geliyor
16 yaşındaki iklim grevcisi Greta Thunberg’ten ilhamla ortaya çıkan çocukların iklim hareketlerinden biri olan Fridays For Future büyüyor. İklim krizi mücadelesine ebeveynler de dahil oluyor.
İklim krizinden ötürü çocuklarının ve kendi geleceklerinden kaygı duyan ailelerin bir araya gelerek oluşturduğu “Parents For Future” hareketi birçok ülkede ortaya çıkmaya başladı.
Türkiye’de de aileler aynı kaygıyla “İklim İçin Aileler” ismi altında bir araya gelme karar verdi.
Yetişkinler Cumartesi günü saat 16:00’da, daha önce çocukların iklim için okul grevi yaptıkları İstanbul Bebek Parkı’nda yapacakları açıklama ile geleceğe dair dertlerini ve taleplerini dile getirecekler. İklim Krizi kaygısı ile harekete geçen aileler aynı sebepten ötürü bir şeyler yapmak isteyen herkesi Bebek Parkı’na bekliyor.
Genç İklim Aktivistleri Ayvalık’a desteğe gidiyor
15 Mart’ta yapılan küresel iklim grevine katılan gençler şimdi de 2. küresel iklim grevine hazırlanıyor.
1,7 milyon gencin sokağa çıkarak iklim krizine dur dediği etkinlikten daha da büyük bir katılımın olması beklenen 2. grev 24 Mayıs Cuma günü dünyanın dört bir yanında gerçekleşecek.
Türkiye’de de genç iklim aktivistleri 15 Mart’tan bu yana grevlerine ve bilgilendirici çalışmalarına devam ediyor.
İklim için Okul Grevlerimiz devam ediyor. Yarın Ege’ye destek için Ayvalık’a gidiyoruz. Bütün Ayvalıklıları bekleriz