Hayvan hakları kuramcılarının önde gelenlerinden Gary L. Francione, diğer teorisyenlerden sıra dışı düşünceleriyle ayrılır. Hayvanları koruma kanunlarını temel alarak yazdığı "Hayvan Haklarına Giriş/ Çocuğunuz mu Köpeğiniz mi" adlı kitap, İletişim Yayınlarının "Hayvan Hakları Dizisi"nden çıktı.
Francione, aslen hukuk ve felsefe profesörü. Amerika’da ilk defa bir hukuk fakültesinde hayvan hakları kuramı üzerine dersler verdi. 1989’da, Anna E. Charlton’la birlikte Rutgers Hayvan Hakları Projesi’ni başlattı.
Hayvanlarla ilgili davaları incelediği projenin ardından, A. Charlton’la ve Sue Coe’yla birlikte yazdığı "Sol Neden Hayvan Haklarını Desteklemeli?" adlı yazısı; Birikim dergisinin 195. sayısında, "İnsan- Hayvan: Hak, Sorumluluk, Şefkat?" başlıklı dosyada yer aldı.
Hayvan haklarına insanca muamele
Bu kitap, hayvan haklarına "insanca muamele" kavramını getiren hayvanları koruma kanununun, pratikte hiçbir hükmü kalmadığını belirterek; hayvanların mal statüsünde satın alınmalarına radikal bir biçimde karşı çıkıyor.
Hayvanlara yapılan işkencelerin, mevcut hukuk siteminde nasıl meşrulaştırıldığını anlatan kitap; kölelik sorunun, köle haklarının düzeltilmesiyle çözülememesi gibi; hayvan haklarının da ancak hayvanların mal statülerine son verilerek çözülebileceğini savunuyor.
Kitabın önsözünü yazan Alan Watson, hayvan hakları konusunda yeni bir bakış açısı getiren Francione’un teorisini tarihte kayıtsız kalınan diğer haklarla birlikte değerlendiriyor. Beyaz olmayanlara, eşcinsellere, kadınlara ve kölelere karşı ayrımcılık ve görmezden gelme; hayvanlara da aynı şekilde uygulandı Watson’a göre.
Francione, eleştirdiği "insanca muamele" kavramının kökeni; 19. yüzyıl filozoflarından hukukçu Jeremy Bentham’a dayandırır. Bentham, hayvanların insanlar gibi olmadığını belirterek; akıl sahibi olmadıkları ya da bir dille kendilerini ifade edemedikleri için eşya muamelesi görmelerine itiraz etmemiştir. Ayrıca, hayvanların ahlâki statüsünün olduğunu gösteren kanıtın, hissetme yetisi olduğunu da belirtir.
Hayvanlar insanların malı mıdır?
Francione, buradaki sorunu şöyle ele alır: Bentham köleliğe karşı çıktığı halde, hayvanların insanların malı olmasını sorgulamaz hiç. Bu da, hayvanlara insanca davranılmasını gerektiren teorinin işlememesine neden olur.
Mülkiyetin tarihinden itibaren; hayvanların sadece insanlar tarafından biçilen değerleri taşımaları ilkesine dayanan ekonomik statülerden yola çıkarak doğru bir tespitte bulunur Francione:
"Hayvanlar sadece meta olarak görülmeye devam ettikleri sürece, onlara karşı uygulan muamelelerde anlamlı farklılıklar gerçekleşmez."
Bundan dolayı, hayvanlar "değersizleştirerek nesne sınıfına sokulacaklardır". Kölelikteki gibi eşit gözetilme ilkesi de, onlara hiçbir zaman uygulanamayacaktır, çünkü hayvanların çıkarları sistemli bir şekilde daima önemsizleştirilir. Buna karşılık yapılması gereken tek ahlaki şey, hayvanların sömürüsüne yol açan tüm pratikleri kurallara bağlamak yerine, onları tümden kaldırmaktır. Bu kuralların kaldırılması, elbette bizim çevre, sanayi ve kurumlarla olan ilişkilerimizde de kökten bir değişiklik yapacaktır.
Hayvanlar Tanrı'nın yarattığı robotlar değil
Bu konuyu derinlemesine ele alan yazar, hukuki hak kavramından konuya yaklaşır ve hayvanların deneylerde, testlerde ve okullarda eğitim amaçlı kullanılması anlamına gelen "viviseksiyon" yöntemini kuvvetle eleştirir. Mesela, şirin bir "kobay" beyaz fare; hayvan hakları statüsünden faydalanamayarak, eşya muamelesi görüyor bu kitaptaki bir örneğe göre.
"Tinsel ve doğal astlar" dediği hayvanların satın alınmasının ahlaki bir şizofreniyi yansıttığını da belirten Francione; hayvanların nasıl robotlaştırıldığını da anlatır kitabında. Bunun kökenlerini araştıran yazar, Fransız felsefeci Descartes’in, hayvanların; Tanrı tarafından yaratılmış robotlardan başka bir şey olmadığını düşündüğü fikirlerini inceler.
Sözlü ya da işaret dilini hissetme yetisine sahip olmadıkları için, hayvanların canının acımadığı varsayılır. Yazar, bu görüşü de kesinlikle reddeder ve bunun, hayvanlara "insanca muamele" etme fikrini sonlandırdığını belirtir.
İnsanın doğayla kurduğu ilişki içerisinde, hayvanların yerinin yeniden sorgulanarak eşit bir anlayışla değerlendirilmesi gerektiğine inanan Francione; insan ve hayvan ilişkilerinin bir karşıtlık içinde değil, tarihsel hak kavramı eşliğinde ele alınmasını ve hayvanların satışına son verilmesi önerir.
Derinlikli bir Aydınlanma felsefi eleştirisini de beraberinde getiren kitap, sonuna eklenen soru- cevap bölümüyle; yazarın teorisini uyguladığı somut gerçeklikleri de anlatır. (YK/GG)
* Gary L. Francione, Hayvan Haklarına Giriş: Çocuğunuz mu Köpeğiniz mi? (İstanbul: İletişim Yayınları), 2008.