1950'nin bir gecesinde Los Angeles'ın ünlü kafelerinde ve kumarhanelerinde sabahlara kadar içip zil zurna sarhoş olan birkaç kafadarı, güzel mi güzel bir kadın görür. Sarhoş olan adamların arasında kadının eşi de vardır.
Kadın sarhoş olan eşine ve yanındakilere kızgın bir şekilde dönerek "Sizi lanet olasıcalar bir sıçan paketi gibi görünüyorsunuz..." der.
"Sıçan Paketi" gibi görünen bu kafadarlar Judy Garland ve kocası Sid Luft, oyuncu David Niven, şarkı yazarı Jimmy Van Husuen, müzikallerde de oynayan ünlü oyuncu ve şarkıcı Frank Sinatra ve sözü söyleyen kadının eşi ise Godard'ın unutulmaz filmi olan Serseri Aşıklar'da Michel'i oynayan Jean Paul Belmando'nun ağzında sigarası bulunan posterdeki adamı taklit etmeye çalıştığı Humprey Bogart'tır. O sözü söyleyen kadın da Bogart'ın eşi Laura Bacall'dır.
"Sıçan Paketi" insanlar o sarhoş günün gecesinde damdan düşer gibi ağzında düşürmediği sigarası ve "sert" duruşuyla bilinen Bogart'ın liderliğinde bir grup kurarlar ve grubun adı da "The Rat Pack" yani "Fare Çetesi" olur.
Grup örgütlenmesini gerçekleştirir hemen. Humprey Bogart grubun "sorumlu sıçanı" olur. Sinatra grubun "paket yöneticisi" olurken, grubun doğmasına vesile olan Bacall de grubun "Den anne"si olur. Gruba katılımlar zamanla artmaya başalar. Grubun büyümesiyle Garland ilk "başkan yardımcısı", Luft "kafes ustası", Swifty Lazar "kayıt sekreteri ve saymanı", Nathaniel Benchley ise grubun "tarihçi"si olur. Gruba başlarda dâhil olmak istemeyen ama sonrasında grubun daimi üyeleri olacak olan Sammy Davis Jr. ve Dean Martin de bir süre sonra gruba katılır.
Grup/çete zamanla Las Vegas'ın ünlü sahnelerinde iş yapmaya başlar. Bu onların tanınmasını sağlar. 1957'de grubun lideri Bogart'ın ölümüyle "Fare Sürüsü" dağılır. Ama Sinatra geleneği yaşatmak için yeni isimler toplayıp kendi çetesini kurma kararı alır.
Frank Sinatra'nın liderliğindeki grubun üyeleri Martin, Davis, Jr., Joey Bishop, Peter Lawford'dan oluşuyordu. Bu erkekler çetesi grubuna "uğurumuz" dedikleri ve "onursal maskot" adı alan Shirley MacLaine ve Angie Dickinson gibi kadınlar da katılır sonraları. Hatta Marilyn Monroe'nin de gruba bazen katıldığı olur. Grubun adı olan "Fare Çetesi"nden hoşlanmayan Frank Sinatra "The Summit" yani "Zirve" ve "Klan" adlarını tercih eder. Ancak grup "Rat Pack" olarak anılır ve bilinir.
1960'lar çetenin kariyerlerinin zirvesinde oldukları yıllardır. Las Vegas sahnelerinde görülmeye başlarlar. Las Vegas'taki Sands Oteli grubun bilinen en ünlü sahnesi olur. Grup sahnede şarkılar söyleyerek, danslar ederek ve şakalar yaparak izleyenleri coşturur. İzleyenleri coşturdukça grubun ismi de yayılır her tarafta. Grup artık var olan grupların en ünlüsü olur. Elvis Presley'i bile sollarlar. Grup sahnede düzenledikleri şovlarından sonra albümler de çıkarır.
Ünleri her tarafa yayılan grup sahne gösterilerinden ve albümlerden sonra sinemaya da yönelirler. Grup "aktörler grubu" olarak adlandırılmaya başlanır. Bu durum sinema tarihinde görülmeyecek bir adım olur. Aynı insanların filmlerde bir arada oynaması sinama tarihi için bir ilk olur (Türkiye Sineması'nda Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda'nın birlikte oynadıkları Neşeli Günler, Gülen Gözler gibi filmler buna benzer özellikleri az da olsa taşır).
"Rat Pack / Fare Çetesi" olarak anılan ve Frank Sinatra, Dean Martin, Sammy Davis Jr., Peter Lawford ve Joey Bishop'tan oluşan grubun bir arada oynadıkları ilk film de 1960 yapımı Lewis Milestone'nin yönettiği "Ocean's Eleven" filmiydi. Bu filmin yeni versiyonunu ise hepimizin hatırlayacağı gibi 2001 yılında Steven Soderbergh yönetmişti ve George Clooney, Brad Pitt, Matt Damon, Andy Garcia ve Julia Roberts oynamıştı. Film, Las Vegas'taki en büyük kumarhaneleri soyma girişiminde bulunan çeteyi anlatıyordu.
Rat Pack grubu birlikte çalışmaya bu filmin ardından da devam eder ve altı film daha çekerler. Bunlar; Vincente Minnelli'nin Some Came Running'i, John Sturges'in Sergeants 3'ü, Robert Aldrich'in 4 For Texas'ı, Gordon Dauglas'ın Robin and the seven Hoods'u, Jack Donohue'nin Marriage on the Rocks'ı ve Hal Needham'ın Cannonball Run II filmleridir.
Grubun dünyada tanınmasını sağlayan olay ise ABD başkanlık seçimleridir. Grup 1960 yılında Demokrat Parti'nin adayı olan John F. Kennedy'nin seçim kampanyalarında yer alır. Bu onları bütün dünyada tanınmasını sağlar.
1960 yılların ortasında grup yollarını ayırmaya başlar.1980'lerde tekrar bir araya gelir eski günleri yeniden yaşamak adına. Ancak eski günler çok geride kalmıştı yani "fare" ruhunu kaybetmişti. Sonrasında ölümler geldi bir bir.
Peter Lawford 24 Aralık 1984'te 61 yaşındayken, Sammy Davis Jr. 16 Mayıs 1990'da 64 yaşındayken, Dean Martin died at home on Christmas morning, December 25, 1995, aged 78.Dean Martin 25 Aralık 1995'te 78 yaşındayken, grubun lideri Frank Sinatra died on May 14, 1998, at the age of 82.olan ve ölene kadar da konserler veren Frank Sinatra 14 Mayıs 1998'de 82 yaşındayken, Joey Bishop, the last surviving and longest-lived (89) Rat Pack member, died on October 17, 2007.Rat Pack'ın son üyesi Joey Bishop ise 17 Ekim 2007'de 89 yaşındayken yaşamını yitirir.
25 Temmuz gecesi CNBC-e ekranlarında "gerçek öyküler" seçkisinde bugün üyelerinin hiçbirisinin hayatta olmadığı ve 1960'larda eğlence, sahne, albüm ve Hollywood Sineması'na damgasını vuran "aktörler grubu" olarak adı anılan ünlü "The Rat Pack" yani "Fare Çetesi" filmi vardı.
Yönetmenliğini Rob Cohen'in yaptığı ve başrollerinde Ray Lıotta (Frank Sinatra), Joe Mantegna (Dean Martin), Don Cheadle (Sammy Davis Jr.), Angus Macfadyen (Peter Lawfort), Bobby Slayton (Joey Bishop), William Petersen (John F. Kenndy) gibi oyuncuların oynadığı 1998 yapımı "The Rat Pack" adlı filmde 1950'lerde Humprey Bogart'ın liderliğinde kurulan ve sonrasında ünlü oyuncu ve şarkıcı Frank Sinatra'nın liderliğini yaptığı ve aralarında Dean Martin, Sammy Davis, Jr., Joey Bishop, Peter Lawford'ın bulunduğu aktörler grubunun sahne, şov, sinema, siyaset, mafya ve birbirleriyle olan ilişkilerinin hikayesi anlatılır. Film aynı zamanda üç dalda Emmy ödülüne layık görülürken Sammy Davis, Jr.'ı canlandıran Don Cheadle'a da Altın Küre kazandırır.
"Arkadaşlarımı özlüyorum..."
Film, Rat Pack grubunun lideri olan Frank Sinatra'nın "Arkadaşlarımı özlüyorum... Arkadaşlarımı özlüyorum" iç çekişi ile başlar.
Filmin bundan sonrasında 1957 yılında Humprey Bogart'ın ölümünden sonra grubun başına geçen Frank Sinatra'nın liderliğinde 1960'lara damgasını vuran Rat Pack grubunun hikâyesi anlatılır. 115 dakika boyunca anlatılan hikâyeye grubun söyledikleri şarkılar da eşlik eder
Film, Frank Sinatra ve arkadaşlarının dostluklarını, arkadaşlıklarını, birlikteliklerini, beraberliklerini, ortaklaşa yaptıkları eğlenceleri, şovları, birlikte oynadıkları filmleri, birbirleriyle olan ilişkilerini, ırklar arası aşkı -grubun siyahi üyesi Sammy Davis beyaz ırktan olan May'e aşık olur-, Sinatra'nın kadınlarını özellikle de Eva'ya olan sevgisini, grubun büyümesini, tanınmasını ve sonrasında gelişen olaylarla birlikte düşüşe geçiş süreçlerini anlatır.
Grup gündüzleri filmlerde oynarken, geceleri de Las Vegas'taki ünlü Sands Oteli'nin sahnesinde şovlar düzenleyip şarkılar söyler Frank Sinatra öncülüğünde. Grubun yaptığı şovlar büyük beğeniler toplar. Film teklifleri gelir. Grup güçlendikçe filmlerin senaryolarını Frank Sinatra arkadaşı Albert Maltz'a yazdırır. Artık gazetelerde, televizyonlarda herkes gruptan söz etmeye başlar. Sahne şovlarını albümler, albümleri de filmler takip ettikçe grubun gücü de artar. Onlar artık Broadway'de ve Hollywood'un vazgeçilmezi olurlar.
Film, grubun ünlendiği yıllar olan 1960'ları anlatırken bir yandan da ABD'de siyahlara olan ırkçılığı (Rat Pack'ın düzenlediği şovlarda grubun tek siyah üyesi olan Sammy ile alay edilir sürekli. Yine Sammy'in May ile olan evliliği sırasında beyazlar "beyaz ırkı kurtarın" adı altında ırkçı gösteriler yapar), siyah ırkın özgürlük mücadelesini, mafyanın etkisini, Küba'yı işgal etmek amacıyla yapılan Domuzlar Körfezi Çıkarması'nı, Marilyn Monroe'nin Rat Pack grubu ve John F. Kenndy ile olan ilişkisini, 36 yaşındaki erken ölümünü, Cumhuriyetçiler ile Demokratların ABD başkanlığı için mücadele ettiği yılları anlatır.
Rat Pack grubu Frank Sinatra'nın sevdiği kadın olan Eva'nın "şarkılar söyleseydiniz sadece" sözündeki gibi şarkılar söylemek dışında siyasete de bulaşırlar. Başkanlık seçimleri grubun bütün dünyada tanınmasını sağladığı kadar geleceğini de şekillendirir.
Frank Sinatra 1956 yılında John F. Kennedy ile tanışır. Sonraki yıllarda da arkadaşlık ilişkileri gelişir. Kennedy grubun şovlarını takip etmeye başlar. Grup aracılığıyla Marilyn Monroe ile tanışır Kennedy. Frank Sinatra 1960 yılındaki seçimlerde Demokrat Parti'den başkan adayı olan Kennedy'i destekler. Desteklemekle kalmaz Kenndy'in seçim kampanyalarına katılır. Sands Oteli'ndeki şovlarında "Kennedy'e oy verin Amerika'yı ileriye götürsün diye..." diye şarkılar söyler. Kennedy'i bu düzenledikleri şovlarda sahneye davet eder. Kenndy'in oyu artarken Rat Pack grubu da bütün dünyada tanınmaya başlanır. Kenndy 1960 yılında yapılan ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçiler'in adayı Richard Nixon'u geride bırakarak ABD Başkanı olur.
Rat Pack grubunun lideri Frank Sinatra başkanlık seçimleri sırasında kendisinden ödünler de verir. Katolik Kenndy'in oylarının azalmaması için Yahudi ve komünist olan senarist Albert Maltz ile çalışmaktan vazgeçer. Grubun üyesi Sammy'in May ile olan evliliği de beyazların tepkisini çekeceği ve Kenndy'in oylarını azaltacağı endişesiyle ertelenir.
Rat Pack ve Frank Sinatra için düşüş zamanı da başlar yavaş yavaş. Küba'yı işgal etmek amacıyla yapılan Domuzlar Körfezi Çıkarması Kennedy için bir hüsran olduğu kadar Sinatra için de Kennedy bir hüsran olmaya başlar. Şovlarını takip eden, onlarla birlikte eğlenen (FBI tarfından açıklanan "Kennedy'lerin sırları"nda Kennedy'in Rat Pack grubu üyeleri ve Marilyn Monroe ile birlikte toplu seks yaptıkları belirtilmişti.) Kenndy artık Sinatra için çok uzakta yani Beyaz Saray'ın duvarlarının ardında kalır.
1960'ların şov, sahne, müzik ve sinema filmlerine damgasını vuran "Fare Çetesi" grubu için artık sahnedeki şovlar ile hayatın sert ve soğuk olan gerçekliği uyuşmaz. Grup zamanla gözden düşer. Ayrılıklar başlar. Yaşanan güzel günler eskide, çok eskide kalmıştır artık Rat Pack için. Her şey Frank Sinatra'nın söylediği şarkıdaki gibi olur: "Üçe çeyrek var. Artık hiç kimse yok..." (KT/AS)