Bu yıl Pakistan'ın ünlü şairi Faiz Ahmed Faiz'in 100. doğum yılı. Faiz, 13 Şubat 1911'de Hindistan'ın Sialkot eyaletinde doğmuş. Marksist bir dünya görüşüne sahip olan, ama şiirlerinde örneğin gazel gibi geleneksel formları ustalıkla kullanan şairin 100. doğum yılı, özellikle ülkenin aydın ve ilerici çevrelerinde değişik etkinliklerle kutlanıyor.
Faiz'in yaşamı, Nazım Hikmet'in yaşamı ile yakın benzerlikler taşıyor. Ömrünün bir bölümü hapishanelerde geçiyor ve bir bölümünde ise sürgün olarak yurt dışında yaşıyor. 1951 yılında bir darbe girişimine katıldığı iddiasıyla tutuklanarak yargılanıyor, mahkum oluyor ve 4 yıl hapiste kalıyor. "Zindanname" adlı şiir kitabını bu hapislik yıllarında yazıyor. Daha sonraki yıllarda gene siyasal nedenlerle tutuklanıyor, 1978'de General Ziya-ül Hak darbesinden sonra ülkesini terketmek zorunda kalıyor.
Faiz'in mahkum olduğu ve Pakistan siyasal tarihinde "Ravalpindi Komplosu" diye adlandırılan dava, bizim 1951 TKP tevkifatıyla aynı tarihlere rastlıyor ve soğuk savaşın Amerikan yanlısı komünist avı girişimlerinin başka bir örneği. Vatanı nasıl kurtarız, acaba darbe yapsak mı diye toplanan bir grup subay ve çağırdıkları siviller, toplantı sonunda darbe yapılmamasına karar veriyorlar, ama gene de Sovyet yanlısı bir darbe girişimi suçlamasıyla mahkum oluyorlar. Toplantıya, yakın dostu Pakistan Komünist Partisi Genel Sekreteri yazar Sajjad Zaheer ile birlikte katılan Faiz'in subaylara, halkın kitlesel desteğini almayan bir girişimin başarılı olmayacağını anlattığını da belirtelim.
Faiz Ahmed Faiz, 1947 yılında Hindistan'ın bölünmesinde Müslümanların yoğun olduğu Pakistan'a geçmeyi tercih ediyor ve 1958 yılında General Eyüp Khan el koyana kadar, Lahor'da İngilizce yayınlanan sol eğilimli Pakistan Times gazetesinin başyazarlığını sürdürüyor. İlerici Yazarlar Birliği, Sendikalar Birliği, Dünya Barış Konseyi gibi örgütlenmelerde yer alıyor, yöneticilik yapıyor. Faiz, "Afrika-Asya Yazarlar Birliği"nin kurucularından ve 1978'de yurt dışına çıktığında birliğin "Lotus" adlı dergisinin editörlüğünü üstleniyor.
Faiz, ülkesinde iktidarlar tarafından zaman zaman önemli görevlere de getiriliyor. Bir dönem Pakistan Sanat Konseyini yönetiyor, Zülfikar Ali Butto döneminde Eğitim Bakanlığında danışmanlık görevine atanıyor. Bu bakımdan bizim Nazım Hikmet'le karşılaştırıldığında, kendi ülkesinde daha fazla itibarı bilinmiş diyebiliriz. Bugün başkent İslamabat'ta, üniversitenin önünden geçen genişçe bir bulvar şairin adını taşıyor.
Unutmadan ekleyelim; Faiz Ahmet Faiz, 1962 yılında Lenin Barış Ödülünü almış. Siyasi görüşlerini savunmaktan geri durmayan, ama hiçbir zaman parti üyesi olmadığını söyleyen Faiz'in Moskova'daki ödül töreninde yaptığı konuşma, ayrıca üzerinde durulmaya değer.
Hint yarımadası, İran ve Arab kültüründen ve bu arada sufilikten etkilenen zengin bir şiir geleneğine sahip. Şiir bu bölgede müzikle birlikte halk arasında yaygın bir ilgi görüyor. Örneğin 1940'larda, 50'lerde İlerici Yazarlar Hareketinin düzenlediği şiir oturumlarını, halk az da olsa bir giriş ücreti ödeyerek izliyor.
Faiz'in şiirleri, siyasal içerik taşımakla birlikte, ülkesinin şiir geleneğini yansıtıyor. Şiirlerinden bir bölümü ünlü müzisyenler tarafından bestelenmiş ve o şarkılar bugün hala söyleniyor. Faiz'in şiirlerinde sözünü ettiği "sevgili", "aşk", "hasret" gibi öğeler aynı zamanda siyasal birer metafor olarak "devrim", "mücadele" yerine kullanılmış. Düşüncelerin açıkça söylenemediği baskı dönemlerine özgü bu şiir dili bize hiç yabancı değil.
Arapça, Farsça ve İngilizceyi çok iyi bilen Faiz, yabancı şairlerden, örneğin Neruda'dan, Nazım Hikmet'ten çeviriler yapmış. Faiz'in şiirlerinin başta İngilizce olmak üzere diğer dillere yapılmış çevirileri çok yaygın. Kuşkusuz çeviriler şiirin özgün tadını veremez ama, özellikle Marksist tarihçi V. G. Kiernan'ın Faiz'den yaptığı çeviriler, şairin dediklerini anlamaya büyük ölçüde yardımcı oluyor. Kiernan, bu çeviriler için birkaç yıl Pakistan'da kalmış ve şiirlerin İngilizce söylenişleri üzerinde Faiz'le birlikte çalışmış.
Faiz Ahmet Faiz ülkemizde fazlaca bilinmiyor. Görebildiğim kadarıyla onun şiirlerini Türkçe'ye aktaran bir kitap henüz yayınlanmamış. Belki bazı antolojilerde birkaç şiiri yer almıştır. İnternet'te bazı şiirlerinin Türkçelerine rastlıyabiliyorsunuz. Faiz'in şiirlerini Türkçe söylenişleri ile okurlara ulaştıracak bir yayınevi, bunca yıllık gecikmeden sonra da olsa şaire Türkiye'den dostça bir selam göndermiş olacak.
Faiz Ahmed Faiz'in doğum gününü biz de, Pakistan'da çok sevilen, son yıllarda Müşerref'e karşı yapılan yürüyüş ve mitinglerde sıkça söylenen "Konuş" başlıklı şiirinin çevirisi ile kutlayalım:
Konuş, iki dudağın özgürken;
Konuş, daha ağzın dilin seninken,
Dimdik duran vücudun seninken.
Konuş, yaşamın henüz seninken.
Bak, gör demircinin işliğinde
Alevler çok sıcak, dövülen demir kıpkırmızı,
Kilitlerin ağzı açılmaya başladı,
Zincirin baklaları tek tek kopuyor, etrafa saçılıyor.
Konuş, süre kısa ama çok şey söyleyebilirsin,
Vücüdun ve dilin yokolup ölmeden önce.
Konuş, gerçeği henüz capcanlı yaşarken,
Konuş, ne söylenecekse şimdi söyle.