Tunus'ta Aralık 2010'da başlayan protestolar 2011'in Ocak ayında mevcut hükümetin düşmesine vesile olurken, 25 Ocak'tan beridir de Mısır'da devam eden eylemler Tunus'taki gibi bir seyir izlemekte. Olaylar hala devam ederken batı basını da, genel olarak, olaylara dair liberal tavrını sürdürmekte.
Örneğin var olan protestoların tüm bir düzene değil de kişiye dair hareket olduğu vurgusu, ortada olan olayların 'salt bir olay' üzerinden ateşlendiği fikri ve sosyal paylaşım sitelerine atfedilen devrimci rol bu liberal tavrın nüvelerini barındırıyor.
Örgütsüz halk ve buna rağmen devrim
Arap ülkelerinde hala devam eden eylemler ve protestolar için batının değerlendirmesi kısaca şöyle: "Örgütsüz halk ve buna rağmen devrim." Özellikle batı basını tarafından, vurgunun özellikle halkın örgütsüzlüğüne yapılması ve basının, bu eylemler olurken sosyal paylaşım sitelerine ayrıca bir değer atfetmesi, liberalizmdeki "bireysellik" anlayışı ile iç içe görünmektedir.
Yani, onlara göre, 'örgütsüz' ama 'bireysel' olarak filizlenen eylemler silsilesi söz konusudur. Küçük bir su birikintisine düşen bir tek damlayla birlikte yavaş yavaş, ama genişleyerek yayılan halkacıklar gibi, bu küçük filizlenmenin de giderek genişleyen bu eylemlerin esas nedeni olduğunu söylüyor, liberal basın.
Eski bir afiş: Facebook
'Bireysel filizlenme-örgütlenme' adlandırması, liberalizmin yegâne düşmanı olan 'örgütlü direniş ve örgütlülüğün' üstünü örtmenin de bir yolu aslında. Facebook gibi kişisel-bireysel bir paylaşım sitesine devrimci bir kılıf geçirilmesi ve devrimci kılıfa büründürülen bu sitenin yüceltilmesi de bunu gösteriyor. Facebook bireyselliğin çıldırdığı uç bir noktadır.
Geçmiş zamanlarda bir afişin işlevi ne ise facebook'ta yayınlanan bir sloganın ya da toplantı duyurusunun işlevi de ondan farksızdır. Bir sokaktan geçerken duvara asılı bir afiş ya da x kişisinin facebook gibi bir sitede paylaştığı her hangi 'bir şey.' Bunlar fikirler, görüşlerdir; sokakta duvara yapıştırılan bir afişte ya da facebook'taki bildirimlerde bu fikirler 'afişe' edilir. Aslolan hem nihayetinde 'eylemdir.' Ancak eylemi tek başına yapan geçmişte nasıl ki bir afiş değildi ise şimdi de facebook gibi bir paylaşım sitesi de değildir elbet.
Bizzat kendiliğindenlik
"Birey olarak, internet üzerinden haberleşilmesi; bir bireyin ya da bir kişinin bizzat kendisinin bunu yapması." İşte, liberal bakış açısının yücelttiği de budur: 'Bizzat kendiliğindenlik.'Bu gerçekten böyle midir? Salt bir 'bireysellik' midir söz konusu olan? Elbette hayır. Örneğin, Mısır'daki eylemlerde 'Müslüman Kardeşler' ya da '6 Nisan Hareketi' gibi yapıların-toplulukların veya örgütlerin etkisi azımsanacak gibi midir ya da bertaraf edilecek gibi midir? Tarihsel bir alt yapıdan mahrumiyet söz konusu olabilir mi?
'Kişi'ye dair hareket vurgusu
Tüm bu haykırışların, bağırışların, kavgaların, onca mücadelenin nedeni bir kişinin kendini yakması ya da facebook gibi bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden örgütlenen kitlenin varlığı değildir elbet. Bu Birinci Dünya Savaşı'nın çıkma nedeninin o klasik ezberine benzerdi yoksa. -"Avusturya-Macaristan Veliahdının bir Sırp Milliyetçisi tarafından öldürülmesi."-
Arap ülkelerinde uzun zamandır var olan işsizlik, enflasyon, siyasi problemler, elverişsiz yaşam koşulları ve insan hakları ihlalleri bu hareketlerin tetikleyici unsurlarından bazıları olmuştur elbet.
Ancak liberal basın tüm bu hareketlerde vurguyu 'kişi' üzerinde yoğunlaştırarak, bir bütün olarak düzenin içindeki sorunları unutturmayı çabalamaktadır. Yani 'düzene değil, kişiye dair hareket' vurgusu ön plana konulmuştur. Liberal basın, protestoların ana amacının Zeynel Abidin Bin Ali ya da Hüsnü Mübarek olduğunu saptayarak, diğer 'düzen şartlarını' arka plana atmıştır. Bunu yapmasının nedeni vardır: Bu basının içinde nefes aldığı siyaseten liberal sistem, "düzen" bakımından Mısır ya da Tunus ile paralellikler içermektedir; oradaki enflasyon ya da kötü yaşam koşulları bu liberal ülkelerde de mevcuttur. Bu mevcudiyet de korkuyu besleyecek bir şeydir. Ve basın tarafından örgütlülüğün üstünün örtülmesi belki de bu 'korkudan' kaynaklıdır.
Hep beraberlik
'Örgütsüz Halk' vurgusu ya da yakıştırması bu bağlamda önemlidir. Çünkü sözde bireyselliği yücelten, onu yeniden kutsayan bir adlandırmadır. Bu, liberal bir adlandırmadır. Bugün Mısır ya da Tunus'taki protesto veya devrimlerde 'örgütlülük' önemli bir faktördür. Orada, elde bir zafer varsa eğer, bu bireyselliğin değil, birlikteliğin, 'hep beraberliğin' zaferidir. (BA/EÖ)