Aralarında sanatçı Hikmet Akçiçek ve şair İbrahim Karaca gibi isimlerin yer aldığı bir grup Hemşinli tarafından çıkarılan Hemşin Kültür Dil Tarih Dergisi GOR, altı ayda bir çıkıyor. Türkçe ve Hemşince yayımlanan derginin bugüne kadar yedi sayısı çıktı.
Derginin yedinci sayısında, Hemşin araştırmacısı Mahir Özkan ile İsmail Akyıldız gibi isimlerin yazıları öne çıkarken, sadece kadın yazarların yazılarından oluşan KA* isimli özel bir dosya da okuyucuyla buluştu.
Derginin kurucularından ve yazarlarından Jinnews muhabiri Evrim Kepenek ile derginin çıkış hikâyesini, amacını ve anadilinde yayımcılığın önemini konuştuk.
Gor kelimesinin anlamı nedir ve dergiyi çıkarma fikri nasıl ortaya çıktı?
Gor, Hemşince’de imece anlamına geliyor. Şu an tarım faaliyetlerinin azalması ile birlikte pek yapılmasa da önceden imece - “gor” usülü bahçelere gidilirdi ve işler o şekilde yapılırdı. Dergi de farklı disiplinlerden gelen insanların emeği ile ortaklaşa okurla buluşturulduğu için adını GOR koyduk.
Hemşin çalışmaları kapsamında yazınsal anlamda bilgi ve belgeye ulaşmak neredeyse imkânsız. Hemşinliler denilince akla Hopa, tulum, türküler, Ayder geliyor ancak onun da ötesinde bir Hemşin birikimi var. Hatta şöyle diyebiliriz şu ya da bu şekilde, açığa çıkarılmamış bir Hemşin kültürü var.
Asimilasyon politikaları nedeni ile kendisine yabancılaşmış, Hemşinlilerin dahi bilmediği bir yer Hemşin. Hemşin kültüründeki yazınsal eksiklik bu “yabancılaşma” sürecini hızlandırıyordu. Yazınsal öğelerin eksikliği hep hissediliyordu. Yaklaşık iki yıl önce Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği’nde (HADİG) çok sayıda Hemşinli’nin bir araya geldiği bir toplantı yaptık. Toplantıya müzisyen Hikmet Akçiçek, Hemşin araştırmacısı Mahir Özkan, gazeteci Adnan Genç, yönetmen Özcan Alper, şu anda sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanan araştırmacı Cemil Aksu’nun da olduğu çok sayıda kişi katıldı. Bu toplantıda yazınsal anlamdaki öğelerin giderilmesi için ne yapılabileceği konusunda tartışmalar yürüttük ve sonunda GOR adını verdiğimiz GOR Yayın Kolektifi kurulmasını karar verdik.
Kolektif ilk başta kültür sanat odağında Hemşinliliğin anlatıldığı bir dergi çıkaraktı ardından kitap da yayımlayacaktı. Mesela Mahir arkadaşımız Küçük Prensi Hemşince’ye çevirdiğinde bunu GOR Yayın Kolektifi yapacaktı. Dergiyi bu şekilde yayımlamaya başladık ancak henüz yayın kolektifi kısmına geçemedik. Yeni süreçte bunu da tartışıyoruz.
GOR’u ne sadece kentli ne de köyde yaşayan Hemşinliler okusun istedik, istedik ki her yerdeki Hemşinliler’e ulaşabilelim. Rusya’da Hemşinliler’e dair yazı da bulabilirsiniz dergi de, Sakarya’daki Hemşinliler’e dair de. Bulmaca da vardır akademik yazılar da. GOR’un yayın ilkeleri olarak belirlediğimiz çizgiyi de bu yönü ile oturtmuş durumdayız.
Türkiye’nin farklı bölgelerinde farklı dilde birçok dergi çıkıyor. Bu dergilerde salt yöresel konular değil ulusal veya evrensel konular da işleniyor. Yine de anadilinde çıkarılan dergiler yerelle sınırlı kalıyor. Anadilinde dergileri ve yerel çalışmaları nasıl değerlendiriyorsun?
Maalesef OHAL bu türlü üretimleri de sekteye uğrattı. Bu yönlü çalışmalar yapan birçok dergi kapatıldı, dergilere olan destek de maddi ve manevi azaldı. Bu dergiler OHAL sürecinde özellikle varolma mücadelesi veriyor, tıpkı mensubu oldukları halklar gibi. Öyle bir noktaya geldik ki yazınsal materyalin içeriğinden daha çok yazılabilmesi, varolabilmesi ve paylaşılabilmesinin önemini tartışır olduk.
21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde en sık söylenen sloganlardan biridir, “Anadili yüreğin kapısıdır”. Bu anlamda düşündüğünüzde cezaevine görüşe giden bir Kürt annenin çocuğu ile kendi dilinde konuşması bu kapının aralanmasıdır. Hemşinli Zeliha Ustabaş'ın mahkemede savunmasını Hemşince yapması ve Hemşince bir tercüman istemesi yine bu yüreğin aralanmasıdır. Sadece dergileri veya yazınsal ürünleri değil anadili ekseninde yapılan her çalışma, şarkılar, korolar, şiirler, masallar çok kıymetlidir, yürek kapısıdır. GOR Hemşince bilsin ya da bilmesin birçok Hemşinli için yüreğin kapısıdır.
Yerellik konusunda da şunu anlamak gerekir ki her halk kendi yerelini anladığında başka halkları da çok iyi anlayabiliyor. Tıpkı benim Kürt halkının haberlerini yayınlayan mecralarda çalışırken kendi halkımın, Hemşin halkının gerçekliğini de yeniden keşfetmem gibi.
“Tek ve biricik dergimiz bizim için çok kıymetli”
GOR’un okurları kim? Hemşinliler dergiye nasıl yaklaşıyor?
GOR Türkiye’de ve yurtdışında okunan bir dergi. Üstelik öyle çok güçlü bir dağıtım mekanizmamız da yok. Yine de elden ele bazen de online yollarla insanlara ulaşabilen bir dergi. İstanbul, Ankara, İzmir, Artvin gibi yerlerde kitapevlerinde dergimizi bulabilirsiniz ancak bu diğer popüler dergiler gibi olduğumuz ya da olabileceğimiz anlamına gelmesin.
Yazınsal tek ve biricik dergimiz var, bizim için çok kıymetli bu nedenle, yavaş, sakin, sade ama bir o kadar da ayakları yere sağlam basan bir çizgide ilerlemeyi hedefliyoruz. Hemşinliler genel olarak dergiyi sahiplendi. Zaman zaman yayın kuruluna gelen eleştiri ve öneriler oluyor, biz de sonraki dergiyi hazırlarken bu talepleri gözetiyoruz.
“Merkez medyanın boşluğunu doldurma amacımız yok”
Hemşinlilerin günlük pratik yaşamlarına dair sorunların Türkiye medyasında yeteri kadar ele alındığını söyleyebilir miyiz? Ve bu soruya paralel olarak, merkez medyanın bıraktığı boşluğu GOR dergisinin doldurduğunu düşünüyor musun?
Baştan şunu söyleyelim bizim merkez medyanın yerini doldurmak gibi bir amacımız hiç olmadı. Merkez medyanın bırakın Hemşin halkını, Türkiye’deki hiçbir halkın, emekçinin, yaşam savunucusunun, kadının, çocuğun, üreticinin sorunlarına değinebileceğini düşünmüyorum, öyle bir misyonları da yok. Merkez medya Hemşin halkına değinir tabii ki. Şöyle değinir: Mesela Artvin Arhavi’de hidroelektrik santral (HES) yapılıyordur, bu HES’in bölgeye vereceği yarar (halktan çok, o şirkete sağlayacağı rant diyelim) ve bölge halkının desteğini aldığı iddia eden haberleri ile değinir.
Tarih yazımını erkekler yaptığı dönemlerde kadınlar nasıl hiçleştirilip yok sayıldıysa Türkiye’de de halkların durumu böyledir. Kadınlar bu tarih yazımını da yazınsal öğeleri ile tersi durumuna çevirmişse halklar da kendi tarihlerini kendileri yazarak aynı etkiyi yapacak, yapmak zorundadır.
GOR’un bir misyonu olacaksa bu “merkez medya”nın yerini almak değil baştan, yeniden Hemşin halkının gerçekliğini ortaya koymaktır. Bunun için de illa politik cümlelere ihtiyaç duymaz, şirin bir Hemşince bulmaca ile de bunu yapar.
“Hemşinli kalabilmek bizim en büyük motivasyonumuz”
GOR çok zengin bir içeriğe sahip. Dergide Hemşince hikâyelerden makalelere, çevreden kadın sorununa kadar çok sayıda konu işleniyor. GOR ekibi nasıl motivasyonla yeni sayılara hazırlanıyor?
Hemşin coğrafyası bizim motivasyonumuzdur. Müziğimiz, masallarımız, ninnilerimiz, dağlarımız, derelerimiz, yüz yıllık ağaçlarımız bizim motivasyonumuzdur. Dünyanın bir ucuna mesela Rusya’ya gittiğinizde orada gördüğünüz bir Hemşinli ile ortaklaşan kelimelerimiz bizim motivasyonumuzdur. Karadenizli olan herkesin Laz sanıldığı (kaldı ki Lazlar da bu durumdan pek hoşnut değil) bir yerde Hemşinli olabilmek Hemşinli kalabilmek bizim en büyük motivasyonumuzdur.
Ekip denildiğinde de aklınıza çok kalabalık bir grup gelmesin. Yayın kurulunda belki 6-7 arkadaş her dergi sonrası bir araya gelip çıkan dergiyi değerlendiririz önce. Sonra da yeni sayı için gündem önerileri sunarız, tartışırız.
“Kadınlara seslenme halidir, ka”
Derginin son sayısındaki kadın dosyası hakkında neler söyleyebilirsin?
Bu sayımızda sadece kadınların yazdığı bir kadın dosyası hazırladık. Adına Ka dedik. Kadınlara seslenme halidir, ka. Kadınların her işi yaptığı ancak görünür olmadığı bir coğrafyada kadınları kelimeleri ve yazınsal ürünleri ile görünür yaptık. Kadınların sadece 8 Mart’ta hatırlanan birer anlam öğesi olmadığı fikrinden hareket ettik. İyi mi yaptık kötü mü yaptık değerlendirmesi okurlarımızın.
Kadınların sorunlarına değindik ancak kadınları sadece sorunları ile ele almak da eksik bir yaklaşım. Kadın, sorun bu kelimeleri yan yana getirin bakın siz de sıkıldınız. Kadınlar ürettikleriyle var. Uzun yıllardır Hopa’da yaşayan Hemşinli olmayan bir arkadaşımız yazısında Hemşin kadınının günlük yaşantısını ele alarak sorunlarına değindi ancak onun dışında genelde sözlü tarih çalışması şeklinde hazırladığımız yazılara yer verdik.
“Hemşin kültürüne dokunan her yazının GOR’da yeri var”
Peki, son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Dergimiz tamamen kendi maddi koşullarımızla çıkıyor. Matbaadaki arkadaşların gönüllü desteği de çok önemli. Tüm desteklerden en önemlisi ise Hemşin halkının desteğidir. Bu desteği sadece dergiyi satın alarak göstermelerinden söz etmiyorum. Hemşin halkının kültürünün sonraki kuşaklara aktarılmasına katkı sunmak amacı ile dergiye yazı gönderebilirler, bulmacasını çözüp ödül olarak bir Hemşin kavalı kazanabilirler. Hemşin kültürüne dokunan her yazının GOR’da yeri var, unutulmasın. (AÖ/AS)
* KA Hemşin'de kadına seslenme ünlemi ka Asiye, ka Emine ka bulik gibi.
ADEM ÖZGÜR'DEN DERGİLERİN DİLLERİ YAZI DİZİSİ
1- Bîrnebûn: 20 Yıllık Yayıncılık Mücadelesi
3- Hemşenli Ermenilerin Dergisi: Hamşetsu Gor