25 yıllık devlet memuruyum. (X) Bakanlığında 12 yıldır orta düzey idareci statüsünde 'Şube Müdürü' olarak görev yaptım.
6223 sayılı "Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev Ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu"na dayanılarak çıkarılan ve 3 Haziran.2011 tarihli Resmi Gazete (RG)'de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren (X) sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 'Araştırmacı' yapıldım.
Eski 'şube müdürü', yeni 'araştırmacı'yım
Hakkımda hiçbir işlem yapılmaksızın kadrom iptal edildi ve yeni ihdas edilen 'araştırmacı' kadrosuna atandım.
Oysa... Şube Müdürlüğü "Genel İdari Hizmetleri" sınıfında yer alır. Bakanlık merkez teşkilatı ve bağlı kuruluşların hiyerarşik kademelerinden biridir. Kamu yönetimi ilkelerine göre orta düzey idareci statüsündedir. Ya araştırmacı?
Özlük haklarım neden KHK ile düzenlendi?
Anayasa gereği özlük haklarım kanun ile düzenlenebilecekken niye KHK ile düzenlendi? Anlamak mümkün değil!
Anayasa'nın 128. maddesi 'Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir' diyor. 11. maddesi ise 'Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Özlük haklarım Anayasa'nın 128 ve 11. maddelerine aykırı şekilde KHK ile düzenlenerek 'kazanılmış hak"kım ihlal edildi.
Kazanılmış hakkım ihlal edildi
Kazanılmış hak; 'kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hak' ise veya 'Eski kanun yürürlükte iken kesin bir surette kazanılan yani hukukça korunmakta bulunan ve bir iddia haline gelen hak' diye tanımlanıyor.
Bir hukuk düzenine güvenerek elde ettiğim 'şube müdürlüğü' hakkımın; yeni bir yasal düzenleme ile elimden alınması hak ihlali değil midir?
Kariyer... Liyakat... Kazanılmış statü...
Kişisel bir hatam olmadığı halde, hile veya kusur isnat edilmediği halde 'kazanılmış hak'kım olan kadrom hukuka aykırı bir işlemle iptal edilince hem 'kazanılmış statü'mü kaybettim hem de mali kayba uğradım.
657 sayılı Kanun 'kariyer'i 'Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânını sağlamaktır' şeklinde; 'liyakat'ı ise, 'Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır' şeklinde tanımlıyor. 'Araştırmacı' yapılmam Devlet Memurları Kanunu'na da aykırı yani.
Gelir kaybım var
Ek göstergem yaklaşık yüzde 50 oranında düştü. Özel Hizmet Tazminatı'mdaki düşüş oranım daha yüksek. Yan ödemem azaldı. Aylığım toplamda yaklaşık 850 TL. düştü reel olarak.
Kaybım sadece maaş ve özlük haklarımda değil; emeklilik açısından da kayba uğrayacağım.
Emeklilikte de gelir kaybım olacak
Bu düzenleme yapılmadan 25 yıllık devlet memuru ve 3000 ek gösterge ile şube müdürü olarak emekli olsaydım 40 bin 336 TL. emekli ikramiyesi, bin 211 TL. emekli aylığı alacakken, şimdi 2200 ek göstergeli 'araştırmacı' olarak 39 bin 047 TL. ikramiye, bin 172 TL. aylık alabileceğim.
'Eşit İşe Eşit Ücret'miş!
2 Kasım 2011'de çıkartılan 'Eşit İşe Eşit Ücret' başlıklı 666 Sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda olan kişilerin ek ödemeleri düzenlendi.
Araştırmacıların ek ödeme oranları 115-100 oranları arasında saptandı. Ancak devlet memuru maaşının en önemli kalemi ve belirleyicisi olan 'Özel Hizmet Tazminatları'nda her hangi bir düzenleme yapılmayınca mali kaybım reel olarak arttı.
'Araştırmacı'ların geliri düştü, müşavirlerinki arttı
Şube müdürleri, müdür yardımcıları vb. 'araştırmacı" kadrosuna, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, daire başkanları 'müşavir' kadrosuna atandı.
Oysa bu kadroların hepsi 3046 sayılı Kanun'la belirlenen hiyerarşik kademeler içinde yer alıyor. Yani tümü yönetici konumunda, yani tümünün hukuksal durumları aynı ama kadroları farklı.
Araştırmacılar mali kayba uğrarken, bakanlık müşaviri yapılanlara mali kazanç sağlandı.
Nerede kaldı eşitlik?
Başka eşitsizlikler de var. Örnek mi?
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (635 sayılı KHK) Merkez teşkilatında toplam 149 şube şüdürü, taşrada ise toplam 229 şube müdürü kadrosunu aynen korudu. Yani o bakanlıktaki şube müdürleri araştırmacı yapılmadı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (644 sayılı KHK) merkez kadrosunda 382, taşra teşkilatındaki 780 Şube Müdürü kadrosu da aynen korundu.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda (645 sayılı KHK) ise merkez kadrosuna 16, taşra teşkilatında ise 150 şube müdürü kadrosu, bakanlığa devredilen Orman Genel Müdürlüğü merkez teşkilatına 79, taşra teşkilatına 227 şube müdürlüğü kadrosu ihdas edildi.
Ekonomi Bakanlığı'na (637 sayılı KHK) ise araştırmacı kadrosu hiç ihdas edilmedi ve merkez teşkilattaki 270 Şube Müdürü kadrosu aynen korundu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda (638 sayılı KHK) diğer kadrolar aynen korundu ve bakanlık müşaviri ve araştırmacı kadrosu ihdas edilmedi.
Uygulama her bakanlıkta farklı
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda (639 sayılı KHK) ise durum farklı.
Kapatılan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın merkez kadrosundaki 130 şube müdürü ve büro müdürü unvanlı kadrolar emeklilik, istifa ya da boşalma halinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilecek.
Yani Şube Müdürlüğü kadrosu 'şahsa bağlı kadro' olarak planlanıp, tüm özlük hakları korundu. Ve daha önemlisi 'uzmanlığa geçiş' konusunda personeli koruyucu hükümler getirildi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (640 sayılı KHK) merkez kadrosundaki 125, taşra kadrosunda ise 120 şube müdürlüğü kadrosuna yer verildi.
Kalkınma Bakanlığı (641 sayılı KHK ) kadrolarına Devlet Planlama Teşkilatı'ndaki 20 şube müdürlüğü kadrosu ise aynen aktarıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı (652 sayılı KHK) merkez teşkilatında; şube müdürü dahil ve üstündeki tüm kadroların görevleri hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erdirildi ama tümü hiçbir işleme gerek kalmaksızın bakanlık müşaviri kadrolarına hâlen bulundukları kadro dereceleriyle atanmış sayıldı ve kadroları 'şahsa bağlı kadro' haline getirildi yani özlük hakları aynen korundu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda (633 sayılı KHK) ise durum farklı. Mülga olan genel müdürlüklerdeki şube müdürleri araştırmacı yapıldı, şube müdürü üstü yönetim kadroları ise bakanlık müşaviri.
Araştırmacı yapılanların maaşları donduruldu ve kadro karşılığı sözleşmeli statüleri sona erdi. Müşavir yapılanların ise mali durumu iyileştirildi. Üstelik aynı bakanlık bünyesindeki araştırmacıların maaşı farklı miktarda sabitlendi ve memur maaşlarına gelecek zamdan yararlanmaları engellendi.
Sağlık Bakanlığı'nda (663 sayılı KHK) sağlık müdür Yardımcıları, şube müdürleri, hastane müdür ve yardımcıları araştırmacı kadrosuna atanıyor.
YAŞ mağdurları da araştırmacı oldu
Ayrıca Yüksek Askeri Şur'a (YAŞ) kararları ile ordudan atılanların, istemeleri halinde kamuda araştırmacı olarak çalışmalarına imkân veren 6191 sayılı Kanun gereği araştırmacı olarak atananlar ise emsali karargâhta çalışan subay ve astsubay maaşını alabilmesi sağlandı.
18 Aralık 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren TBMM Teşkilat Kanunu'nda TBMM çalışanlarından görevi sona erenler için yapılan düzenleme ile bu kişilerin mağduriyeti engellendi.
TBMM'deki 'araştırmacı'lar önceki kadrolarına ilişkin tüm haklarından ve yeni yapılacak artışlardan yararlanacak.
Dayanak aynı, düzenlemeler farklı
Tüm bu kanun hükmünde kararnameler aynı Yetki Kanunu dayanağında çıkarılıyor ama düzenlemeler ve sonuçlar farklı. Kiminde hak kaybı önleniyor, kiminde ise hak kaybına yol açılıyor. Nerede kaldı eşitlik?
Yetki Kanunu yukarıda örnek verdiğim tüm kurumlar için ortak dayanak ama yapılan düzenlemeler personel yapısı itibariyle oldukça farklı sonuçlar içeriyor. Kiminde hak kaybı var, kiminde yok.
İç hukuk yolu tükenince...
Bakanlığıma verdiğim dilekçeyle "Ekonomik sosyal hak kaybım var. Düzeltilmesini istiyorum" dedim. "Yapılacak bir şey yok. KHK böyle hükmediyor' denince iç hukuk yolu kapandı.
25 yıllık devlet memuruyum. 12 yıldır 'Şube Müdürü' olarak görev yaparken araştırmacı kadrosuna geçirildiğim için şimdi dış hukuk yoluna yani idare mahkemesine başvuracağım.
İlk araştırma faaliyetim: Personel hukuku
Bireysel yeni 'araştırmacı' bir memur olarak ilk araştırma faaliyetim: İdare hukuku üst başlığı altında personel hukuku. (BT/BA)