Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Yanıtlarından kuşku duyulsa da kimi sorular üzerine düşünerek genellemeler yapılabilir mi? Bazen evet, hatta yapılmalıdır. En azından ben yapıyorum.
Sorular şöyle sıralanabilir:
- Erkek ne demektir? Eki olan erk? Bu cinsiyet adını kendi kendine koymuş olabilir mi?
- Erkek ve kadın hakkında yayılmış doğru/yanlış bilgilerin hemen hemen tamamı erkek kaynaklı değil midir?
- Uygarlık tarihini ve özellikle sanat tarihini erkekler, gene erkeklerin yaptığı gözlükleri takarak, erkekçe yazmamışlar mıdır?
- Erkekçe Çince, İngilizce ve İspanyolcadan daha yaygın tek dil değil midir?
- Tarihsel olarak iktidar neden hep şiddetlidir, bu yapısal bir muhtaçlık mı?
- Ataerkil bir geçmiş ataerkil bir geleceğin yazgısı mıdır?
- Öyle bile olsa tarihsel devamlılık şart mı?
- Erkek olmayan şiddet var mı?
- Şiddetten kurtulmak için erkekten kurtulmak nasıl bir başlangıç olur?
Bu sorulara verdiğim yanıtları, fütursuzca yaptığım genellemeleri kolayca tahmin edebilirsiniz.
Büyük bir gönül rahatlığıyla şu noktaya ulaşıyorum:
Tarih anaerkil bir hat seçmiş olsaydı bambaşka bir dünyada yaşıyor olurduk.
Ama olmadı. Peki, bundan sonra olur mu? Belki.
Evrensel kadın hareketinin ne yapacağına bağlı büyük ölçüde.
Vicdan sahibi erkeklerin de yapabilecekleri var.
Kendi hesabıma, erkek olmaktan değil ama erkeklikten vaz geçip istifa edebilirim. (ES/ŞA/APA)