Fotoğraf: Londra'da oy verme kuyruğu/T-Vine, ©-Halil-Yetkinlioglu
Yurt dışı temsilciliklerinde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri İkinci Tur oy verme süreci tamamlandı. İkinci Tur'da rekor katılım sağladı yurt dışı seçmeni. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenler 56 gümrük noktasında kurulan sandıklarda 28 Mayıs akşamına kadar oy vermeye devam edfebilecekler.
Sayılarla yurt dışı seçimleri
İkinci tura ilişkin gözlem ve değerlendirmelere geçmeden 1. Turun kimi sayılarını hatırlamakta yarar var. 2023 seçimlerinde yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı toplam 3 milyon 418 bin 585 seçmen vardı ve bunların 1 milyon 823 bin 106'sı ilk turda oy kullandı. Kullanılan oy, toplam seçmenin yüzde 53,85'iydi. 2018 seçimlerinde ise yurtdışındaki 3 milyon 44 bin 837 seçmenin 1 milyon 355 bin 901 oy kullanmıştı ve bu katılım yüzde 44,5'e tekabül etmişti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda yurt dışı oylarının yüzde 57,47'sini Erdoğan, yüzde 39,57'sini ise Kılıçdaroğlu aldı. Bu oranları 2018 Cumhurbaşkanlığı sonuçlarıyla karşılaştırdığımızda Erdoğan yüzde 3'lük bir gerileme yaşarken, Kılıçdaroğlu'nun İnce'nin oyundan yüzde 15 fazla aldığını ve bu oranının aynı zamanda 2018 seçimlerinde Erdoğan dışındaki adayların tamamının aldığı oyun toplamından nerdeyse yüzde 4 daha fazla olduğunu görebiliriz.
İkinci Tur'da oy kullanımı ülkeler bazında bitse de gümrük, havaalanı ve serbest bölgelerde kurulan 56 sandıkta yurt dışı seçmeni 28 Mayıs 17:00'a kadar oy kullanmaya devam ediyor. 26 Mayıs itibarıyla ilk turda kullanılan oyun üzerine çıkıldı. Çin, Finlandiya ve Rusya dışında tüm ülkelerde birinci tura göre daha çok oy kullanıldı. Artış çok yüksek olmasa da yurt dışında bu kadar geniş bir kitlenin bir kez daha tüm zorlukları göğüsleyerek ikinci kez oy kullanmaya gelmesi bile ne kadar yüksek bir politizasyon oluştuğunun en açık göstergesi olsa gerek. Düşünsenize, oy kullanabilmek için başka bir ülkede kurulan sandığa giden, bulunduğu ülke içerisinde 400-500 kilometre yol yapan, yağmur altında saatlerce sıra bekleyen bir seçmen kitlesinden bahsediyoruz!
Ayrıca 73 ülke, 156 seçim merkezinde kurulan toplam 3 bin 463 sandığın güvenliği için birinci turda 11 gün, ikinci turda 5 gün boyunca sabah 07:30 akşam 22:30 görev yapan binlerce müşahit ve parti görevlilerimizin emeğini de selamlamadan geçmeyelim. Yurt dışı sadece bir gün değil, 27 Nisan'dan bu yana neredeyse bir aydır seçim halindeydi!
İkinci raundda kapanan makas
20-24 Mayıs arasında ülkelerde kurulan sandıklara katılımın havasına baktığımızda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. Turunda Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki makasın biraz daha kapanacağını tahmin edebiliriz. Peki bunu neye dayanarak söylüyoruz. Elbette öncelikle gözlemlerimize, sandıklardan, yerellerden gelen raporlara dayanarak.
İkinci turda yurt dışı sandıklarındaki ruh halini yansıtan tanım şu olsa gerek: "Erdoğan taraftarları kaybetme riskini, Kılıçdaroğlu taraftarları kazanma ihtimalini gördükleri için var güçleriyle sandıklara asıldılar". Denilebilir ki "eee, bu durum da iki taraf da arttırdı oyunu" ancak durum öyle değil. Birinci Tur'u değerlendirme yazımda Cumhur İttifakı'nın tüm imkan, olanak ve ilişkilerini seferber ederek, yataktaki hastasını, evlerdeki, bakım merkezlerindeki yaşlısını dahi sandığa taşıdığını belirtmiş, seçime çok organize girdiklerinin altını çizmiş ve 14 Mayıs'tan önce bir kez daha tehlikeye dikkat çekmiştim. İkinci tur Cumhur ittifakı için bu çalışmanın bir tekrarı oldu sadece. Ve hatta seçmenlerini ilk turdaki kadar taşıyamadılar sandığa zannımca. Erdoğan'ın son günlerde sık sık hatırlatmak zorunda kaldığı "rehavete kapılmayalım" uyarısı biraz da bu tabloyu onların da okuyor olmasından kaynaklı sanırım.
Oysa muhalefet için durum böyle değildi. İlk turda rehavet içerisinde olan, "nasılsa kazandık" havasıyla davranan, "benim bir oyumla mı değişecek sonuç" diyen pek çok seçmen ilk turun sonunda hem oluşan Meclis bileşiminden hem Erdoğan'ın (ç)aldığı oydan durumun ciddiyetini gördü ve bu kez sandığa geldi. Özellikle Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Kürt halk örgütlenmesi, yöre dernekleri, sosyalistler (garabet boykot politikası izleyenlerin dışındakiler elbette), kadınlar, LGBTİ+lar, diasporada yaşayan Ermeniler, Süryaniler, Ezidiler, diktatöre ve tekçiliğe boyun eğmeyen demokrat müslümanlar (Avrupa'da pek çok camide bu kesim de örgütlü) daha güçlü bir çalışma yürüttüler ikinci turda.
Elbette bunu ancak sandıklar açıldıktan, oylar sayıldıktan ve sonuçlar tam olarak açıklandıktan sonra göreceğiz ancak ben yurt dışında Erdoğan'ın aldığı oylarda düşüş, Kılıçdaroğlu'nun aldığı oylarda yükseliş olacağını tahmin ediyorum.
Sıra yurtta
Ve şimdi sıra asıl belirleyici güç olan yurt içi seçmeninde.
Diktatörlüğe karşı demokrasin kapısını aralamak isteyenler şayet kalan saatleri son dakikasına kadar "kazanacağız" inancı ve buna denk düşen bir çalışkanlıkla geçirirse 28 Mayıs akşamı ülkenin tüm meydanlarını bir demokrasi karnavalına çevirmek hiç de uzak bir hayal değil. Hatta 21 yıldır buna en yakın olduğumuz andayız. Yeter ki hepimiz üzerimize düşeni yapalım, sandıkta ve sokakta irademize, umudumuza, geleceğimize sahip çıkalım.
(TY/AEK)