1991 yılının ilk günlerinde Yunanistan'da Niko Maziotis, eline silah almayacağını açıkladığında Türkiye'de Vedat Zencir ve Tayfun Gönül yıllar sürecek vicdani ret mücadelelerinde ilk yıllarını doldurmuşlardı. O yıllarda çıkan Sokak Dergisi'nin çağrısına yanıt veren ilk retçiler onlardı.
Nikos Maziotis 1991'de hapse atıldı.
Vicdani ret hareketi İzmir'den başlamıştı; Tayfun Gönül ve Vedat Zencir daha sonra İzmir Savaş Karşıtları Derneği'nin kuruluşunda yer alacaklardı.
Nikos karşı kıyıdaydı. Aralarında tarihi düşmanlık olan iki devletin vicdani retçileri birbirlerine destek vermekte gecikmedi.
Türkiye'de anarşistler 1987 yılından itibaren Kara, Efendisiz gibi dergiler etrafında bir araya geliyordu. Aralık 1991'de bu geleneğin takipçileri Amargi'yi çıkartmaya başladı. Derginin altıncı sayısında (Nisan 1993) Nikos'a bir destek mektubu yayımlandı. "Askerlik Redçisi Niko Maziotis ve Özgürlük" başlıklı yazıda "Niko Maziotis kendine insan demekten utanmayan bir birey olarak köle olarak yaşamaktansa, kendi ahlaki değerleri uğruna ölümü göze almış onurlu bir kişidir" deniyordu.
Nikos'un askere gitmeyi 1991 yılında reddettiğini, tutuklandığını ve bir yıla mahkûm edildiğini, çıkar çıkmaz bir daha tutuklandığını o yazıdan öğrenmiştik.
Amargi'de "Amaç gerilemeye yüz tutan Yunanistan'daki anti militarist hareketin direncini kırmaktı" deniyordu. Yazı iyi bir haberle bitiyordu: "Nikos artık serbest".
Bu Nikos'a yazılan ikinci mektuptu.
İlki derginin ikinci sayısında Şubat 1992'de yayımlanmıştı. Kendisi de 1993'de vicdani reddini açıklayan Ahmet Nazım Hür kaleme almıştı mektubu. Hür, Nikos'a ve onu takip ederek bir yıl sonra vicdani reddini açıklayan Pavlo Natanail'e sesleniyordu: "Elevtarya ston Pavlo Natanail" (Pavlo Natanail'e özgürlük).
Hür, "Pavlo Natanail'i desteklemek ve Türk, Yunan halklarının kardeş olduğunu söylemek için Atina'ya gittim" diyordu. Katıldığı tüm toplantılarda ve Pavlo lehine tanıklık yaptığı mahkemede: "Problemin Türk ye Yunan halkları arasında değil, devletlerin arasında olduğunu ve Anti-militaristlerin devletlerin kavgasının tarafı olmadığını" söylemişti.
O günlerde Yunanistan'da 42 askerlik retçisi olduğunu; 18'inin askerliği toptan reddettiğini, geriye kalanların sivil hizmet istediğini, Avrupa Topluluğu'nda en uzun askerlik hizmetinin Yunanistan'da olduğunu ve sivil hizmete de izin verilmediğini Hür'ün mektubundan öğrenmiştik.
Nikos vicdani reddin Yunanistan'daki öncülerindendi ama aynı zamanda bir anarşistti. 1997 yılı sonlarında Yunanistan Sanayi ve Kalkınma Bakanlığı'nı bombaladığı gerekçesiyle tutuklandı ve bu eylemi TVX GOLD'in altın sanayisi kurma girişimine karşı "Şehir Gerilla Güçleri" (Urban Guerilla Forces) adını kullanarak gerçekleştirdiğini açıkladı.
Nikos'un yolu bir kez daha Türkiye ile kesişmişti; hemen aynı dönemde karşı kıyıda yani Bergama'da altın madeni açılmak isteniyor, halk direniyordu. Karşı kıyıdaki dostları Bergama'yı siyanürden kurtarmak için köylülerle omuz omuza yürürken, o daha sert ve uzlaşmaz bir eylem biçimini seçmişti. Nikos zaten her zaman bir radikal olmuştu.
Nikos Maziotis hâlâ hapishanede. Geçtiğimiz yıl uzun süre açlık grevi yaptı; Yunan devletinin tüm baskılarına karşın içeride direniyor. (HK)