Uzay Gemisi Dünya (Spaceship Earth) 2020 yapımı, Matt Wolf'un yönetmenliğini üstlendiği belgesel film. Belgesel vurgusu önemli, çünkü izlediklerimizin hepsi gerçek ve bundan tam 31 yıl önce gerçekleşmiş.
1991'de bir grup ekolojist, "Biyosfer 2" adı verilen dünya ekosisteminin muazzam bir kopyasını inşa ettiler. Sekiz kişinin gönüllü olarak iki yıl boyunca içinde yaşadığı kapalı ekosistem, esasen hararetli tartışmalara neden olan bir deney.
Peki dünyanın ekosistemini taklit eden bir grup ekolojist, gezegenin geleceği ile olan ilişkimizi değiştirebilir mi? Matt Wolf'un merak uyandıran belgeseli, "Biyosfer 2" projesiyle ekolojik mitleri çürütüp, bilimsel komünlerin ütopik vizyonlarının hakkını verirken, eksikliklerini de gözler önüne seriyor.
Kurulan kapalı ekosistem
"Bu dünyayı insan eliyle gerçekleşen felaketler nedeniyle zehirledik ve gidişata göre ilerleyen yıllarda dünyada canlı yaşamı mümkün olmayacak" diye yola çıkan grup, sözkonusu kapalı ekosistemin sürdürülebileceğine inanarak yola çıkıyor.
Kapalı ekosistemin isminin "Biyosfer 2" olmasının nedeni, zaten bir dünyaya sahip olmamız.
"Özgün deney" olarak anılan deney, tam olarak iki yıl sürüyor ve bir şekilde dünya gündemine giriyor. Bir nevi karantinada yaşayan sekiz kişi, bilim insanlarından ve hayatta kalma konusunda becerilerine güvenilen kimselerden oluşuyor. Aralarında botanikçi, doktor ve veterinerlerin de olduğu grubun yola çıkış hikâyesi hayli ilginç.
Azalan oksijen, grup içinde çıkan tartışmalar ve beslenme sorunlara rağmen Roy Walford, Jane Poynter, Taber MacCallum, Mark Nelson, Sally Silverstone, Abigail Alling, Mark Van Thillo ve Linda Leigh, ekosistemde iki yıl geçirmeyi başarıyorlar. 26 Eylül 1991'den 26 Eylül 1993'e kadar.
Nuh'un Gemisi
Dünyanın her yerinden bitki örneklerinin ve hayvan türlerinin toplandığını gördüğümüz gemide, ürünlerin ekip-biçilmesi, toplanması ve insanlar başta olmak üzere gemideki tüm canlıların beslenme gibi süreçlerini de görüyoruz. Çünkü her biri çok önemli detaylar ve oksijen oranındaki anlık bir dalgalanma, ekosistemdeki tüm canlıları zarara uğratabilir.
Elbette bitki ve hayvan türlerinin tamamı yok bu sistemde. Ancak dünyanın dört bir yanını dolaşarak bilim insanlarının mercan resifleri; sinek kuşu, keçi, yılan gibi canlıları getirmeleri ve yapay bir okyanus inşa etmeleri gibi detaylar takdire şayan. Oluşturulan yapı bir nevi Nuh'un Gemisi'ni andırıyor.
Hangi canlıları alırdınız?
Bu aşamadaki etkileyici sorulardan biri, biyolog olup bu çalışmada yer alan kişilerin hangi canlıları alıp hangilerini almayacaklarını düşünmüş olmaları. Aslında belki de çalışmanın matematiksel yönünü de aşan bir soru bu: Alternatif bir dünya yaratmaya çalıştınız, şimdi bu dünyaya kimleri alacaksınız? "Biyosfer 2" gibi girişimin böyle bir soruyu sordurma çabası bile hayli kıymetli.
Bir diğer önemli çaba ise, henüz 1970'lerin başında ekibin iklim krizini öngörmeleri ve buna dair harekete geçmiş olmaları. 70'lerde yazılan pek çok metinde iklim krizi öngörüsü gündem olsa da harekete geçildiğine çok da tanıklık etmiyoruz.
Ancak ekolojik krize içeriden verilmiş, sağ liberter bir yanıt mıydı "Biyosfer 2", bunu anlamak güç. Grubun ekolojik dertlerine dair tüm hayallerini gerçekleştirmelerini sağlayan büyük bütçelerden bahsediyoruz çünkü. Ve dahil oldukları mekanizmalarla sisteme gömülmüş hallerinden.
Gemi nasıl yürür?
Öyle ki, kapalı ekosistemde yaşarken dahi bunu ticari bir araca çevirerek kendilerini ziyaret eden insanlardan bir giriş ücreti alıyorlar. Hayvanat bahçesi ziyaretinde olduğu gibi. Bir noktada ise sayfalarca şirket sözleşmeleri imzaladıklarını ve "bu geminin başka türlü yürümeyeceğini" söylüyorlar. Elbette izleyiciyi de buna ikna ediyorlar.
Filmde yer alan ekibin başka girişimleri de var.
1960-70'lerde ürettikleri işler ve grubun oluşma süreci de önemli bir detay. İzleyici olarak gözlemlediğimiz farklı iki hâl var çünkü: İlki grubun, dünyayı kasıp kavuran '68 hareketlerinin enerjisine kapılmaları, ikincisi ise sermayeyi de arkalarına alarak devasa bütçeli işlere imza atmaları.
Herakleitos
Grup, 1960'ların sonunda ilk olarak bir tiyatro topluluğu olarak ortaya çıkıyor ve komünal bir örgütlenme tarzı inşa ediyorlar. 91'de deneyle birlikte daha sansasyonel ve Hollywoodvari bir yapılanmaya gidiyorlar ve daha büyük bir sermayeyi arkalarına alıyorlar.
"Biyosfer 2"den önceki işlerinde de ekibe destek olan bir iş insanı var. Bu iş insanı ekolojik sorunlara duyarlı ve meraklı görünse de günün sonunda grubun yerel bölgelerde ilgi çekiciliğini kullanarak, o da "kendi gemisini yürütüyor" izlenimi veriyor. İklim krizi meselesi bu iş insanının da gündeminde; ama hangi vasıtayla?
Yine hayli maliyetli olan bir de gemi inşa süreçleri var: "Herakleitos". Gemi inşaatının gösterildiği anlar her ne kadar coşkulu olsa da izleyiciye "Bu para nereden geliyor?" sorusunun yanıtlarını vermiyor film. Herakleitos gemisi için gerekli finansal altyapıyı grubun nasıl organize ettiğine dair soru işaretleri havada asılı kalıyor. Ancak filmin en etkileyici yanlarından biri bu gemiyi inşa etmeleri ve dünyayı gezmek üzere gemiyi nihayetinde suya indirmeleri.
Böylesi bir deneyden bunca yıl haberdar olmamamız ise biraz garip. 1991'de deney sayesinde yaratılan kıvılcım bir anda sönümlenmiş gibi. Ancak baktığımızda haberlerle dünya basınının gündemine giren, televizyon programlarında bilim insanlarının tartışma sürecine dahil olduğu büyük bir deneyden bahsediyoruz.
Sahi, siz "Biyosfer 2" deneyinden haberdar mıydınız?
(TY)