*Fotoğraf: Pixabay.
İnsanlar farklı nedenlerle birbirinden ayrılabilir. Bireysel ve sosyal farklılıklar, insanları sadece kategorilere ayırmak için değil, aynı zamanda onlara birtakım değerler atfetmek için de yapılır.
İnsanlar, öncelikle biyolojik ve sosyal özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır. Fakat sınıflandırma tarzı ve türü tarihsel süreçte değişmektedir.
Çocukluk, tarihsel açıdan yeni bir yaşam dönemidir. Orta çağda yürümeye, konuşmaya, kendisi giyinip soyunmaya, başlar başlamaz yetişkinlerin dünyasına katılan çocuklar yetişkinlerle aynı işleri yapar, aynı şekilde eğlenirdi.
Çocuk ve yetişkin arasında ayrım yoktu. Çocuklar, gücü ve yetenekleri ölçüsünde ailenin geçimine katkı sağlardı. (Aden-Grossmann 2011).
Eğitim de tarihsel açıdan yeni bir taleptir. Endüstrileşme ve buna bağlı olan şehirleşme, eğitimin zorunlu kılınmasına önemli rol oynamıştır.
Endüstrileşme sürecinde toplumun değerleri ve normları değişmeye başlamıştır. Bu değişim sürecinde eğitim, yeni bir toplumsal değer olarak ortaya çıkmıştır.
Ortalama yaşam süresinin artışı
Endüstrileşme aynı zamanda tıbbi olanakların çoğalmasına da katkı sağlamıştır. Endüstrinin sağlam ve sağlıklı işçiye olan talebi, bunda önemli rol oynamıştır.
Tıbbi olanakların çoğalması, ölüm sayılarında azalmaya yol açmıştır. Buna rağmen 20. yüzyılın başlarında Avrupa'da ortalama yaşam süresi 40 yıl civarındaydı.
Henüz endüstrileşmenin ilk dönemlerinde doğum sayılarında düşüş eğilimi baş göstermiştir. Zorunlu eğitim, daha önce ailenin geçimine katkı sağlayan çocuğun, ebeveynin nazarında ekonomik değerinin azalmasına yol açmıştır.
Endüstrileşme sürecinde çocukluk ve yaşlılık değer kaybına uğrarken, "çalışan kuşağın" değeri hızla yükselmiştir.
Çocuklar ve yaşlılar, ailenin maddi ve manevi yatırımını arttırmaktadır. Aile, çocuklara ve yaşlılara daha fazla zaman ayırmak zorunda kalmaktadır (Höhn 1996).
Koronavirüs salgınının etkisi
Türkiye'de yaşlılar çoğalırken, doğumlar azalmaktadır. Yaşlılıkta daha sık görülen hastalıkların birçoğunun sebepleri ve süreçleri, bunları tetikleyen risk faktörleri ve hastalıkların sonuçları bilinmektedir.
Özellikle yaşlılıkta kronik hastalıkların birçoğunun doğal stratejilerle (sağlıklı beslenme ve düzenli spor, hareket) önlenebileceği artık gerçekten bir sır değildir.
Fakat insanın daima hayatını tehdit edebilecek yeni risklere hazırlıklı olması gerektiğini, korona virüs salgını bir kere daha göstermiştir. Dolayısıyla yeni riskler uzun yaşam beklentisi hesaplarını bir anda bitirebilir.
Artık yaşlı toplumlardan biriyiz. Gelecekte çok yaşlı toplumların arasına katılacağız. Uzun ömürlü insanlar çoğalacak, doğumlar azalmaya devam edecek. Bu süreçte çocuklar ve yaşlılar yeni risklerle karşı karşıya kalabilecektir.
Özellikle sosyal eşitsizliklerin çoğaldığı toplumlarda eğitimde çifte standart dikkat çekmektedir.
Yaşlının eğitimi de dikkate alınmalı
Ekonomik durumu iyi olan ebeveynlerin çocukları, bu açıdan dezavantajlı ebeveynlerin çocuklarından farklı bir eğitim görmektedir. Farklılık, eğitimin kalitesinde kendini göstermektedir.
Çocuğun eğitimi kadar yaşlının eğitimi de dikkate alınmalıdır. Yaşlılık, pasif ve verimsiz bir yaşam dönemi olmaktan kurtarılmalıdır.
Sağlıklı, zinde, topluma katılan yaşlılar için eğitim olanakları yaratılmalıdır. Bunun bir örneği 60+Tazelenme Üniversitesidir. Fakat yaşlılıkta eğitim talebi, eğitim sistemi ve politikalarımızı da yenilemeyi zorunlu kılmaktadır.
(İT/PT)