Birbirinden farklı olmasına rağmen aynı kaynaklardan beslenen global sorunlara dair yayınlanan rapor ve açıklamalarla, dünyanın nereye doğru dönmeye devam ettiğinin görüldüğü bir haftayı geride bıraktık.
Dolar milyarderleri büyümeye devam ediyor
Jeff Bezos
Geçtiğimiz ay Fransız mudilerin yaklaşık 10 milyar euro vergi kaçırmasına aracılık etmek suçlamasıyla mahkeme karşısına çıkan İsviçreli UBS Bankası’nın, denetim, vergi ve danışmanlık şirketi PwC ile birlikte hazırladığı “Billionaire Insights 2017" isimli raporu kamuoyuna duyuruldu.
Dünyanın sayılı dolar milyarderlerinin çetelesinin tutulduğu raporu özetlemek gerekirse;
- Geçtiğimiz yıl boyunca Çin’de her hafta iki kişi dolar milyarderi oldu.
- Bir sene içinde yeni dolar milyarderlerinin sayısı 179’u buldu.
- Toplam milyarder sayısı 2 bin 158'e yükseldi.
- Milyarderlerinin toplam serveti geçen yıl yüzde 19 arttı.
- Milyarderlerin toplam serveti geçen yıl 1.4 trilyon dolar arttı.
- Sadece geçen yılki artış, İspanya ya da Avustralya’nın gayri safi yurt içi hasılasını geride bıraktı.
- Milyarderlerin toplam serveti 8,9 trilyon dolar seviyesine ulaştı.
- 701 milyarder 70 yaşını devirmiş durumda.
Sahibi olduğu Amazon adlı e-ticaret ve perakende şirketinde saatte 15 dolara çalışan asgari ücretli bir işçinin 2.5 milyon yılda kazanabileceği 78.5 milyar doları sadece geçen sene kazanan Jeff Bezos, geçtiğimiz hafta borsada 19.2 milyar dolar kaybetmiş olsa bile, elinde bulundurduğu 170 milyar dolar ile halen dünyanın en zengin insanı.
Serveti ile rekor kıran Amerikalı iş adamı iki gün içinde kaybettiği serveti ile bir başka rekora imza atmış olsa da, önceki performansına dönerek günde 215 milyon dolar kazanmaya devam ederse, zararını üç aydan kısa bir sürede telafi edebilir. Hatta gezegenin en zengin diğer iki ismi, Warren Buffet ve Bill Gates ile paralarını birleştirirse, ABD’nin geri kalan vatandaşlarının yarısından daha zengin bir üçlünün başına geçebilir.
Geçtiğimiz yıl, evsizlere yardım etmek ve yeni okullar kurmak için yarattığı vakıf fonuna 2 milyar dolar (servetinin yüzde 1.2’si) bağışlayan hayırsever işadamının şirketi Amazon’un değeri geçtiğimiz ay 1 trilyon doları aşarak, dünyanın piyasa değeri en yüksek ikinci şirketi haline geldi.
Petrokimya şirketi Ineos’un başında bulunan dünyanın en zengin İngilterelisi 66 yaşındaki Sir Jim Ratcliffe’in ise, 28.5 milyar dolarlık bir serveti bulunuyor. Ratcliffe, Kraliçe 2. Elizabeth tarafından iş dünyasına katkıları gerekçesiyle şövalyelik nişanı ile onurlandırıldıktan bir kaç ay sonra, sağladığı vergi avantajları nedeniyle İngiltere'den ayrılarak Monaco'ya taşınma kararı alması ile dünya gündemine gelmişti.
Türkiye milyarderleri kemer sıkarak büyüyor
Aynı rapora göre, 1 milyar dolar ve üstünde serveti olan 36 milyardere ev sahipliği yapan Türkiye, 40 milyardere sahip Fransa'dan sonra 14'üncü sıraya yerleşmiş durumda. 2017 yılında milyarderler kulübüne eklenen 7 kişi ile Türkiye’de milyarderlerin toplam servetleri ise 16.2 milyar dolar artarak, 64.7 milyara ulaştı. Türkiye, ayrıca, bir yıl içinde milyarder artışı yüzde 28 büyüyen Kanada’nın ardından yüzde 24’lük milyarder büyümesi ile ikinci sıraya yerleşerek dünya çapında bir başarıya daha imza attı.
Ama geçtiğimiz hafta, ülkenin bu sene içine girdiği ekonomik kötü gidişattan ülkenin en zengin insanının da etkilendiği ve diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi kemerleri sıkmaya başladığı görüldü. 4.8 milyar dolarlık servetiyle Forbes Dergisi’nin 'Dünya Milyarderleri' listesinde 422. sırada bulunan, Türkiye’nin üst üste beş defa en zengin dolar milyarderi olan Murat Ülker’in iki uçağını sattığı, artık tarifeli sefer kullanacağı açıklandı.
Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker’in haberine göre, Murat Ülker uçağını satmasından birkaç ay önce, 3. Havalimanı müteahhitlerinden iş adamı Mehmet Cengiz, eski uçağı Falcon 2000XLS Dassault’yu Falcon 7X'i ile yenilemiş, Televizyoncu Acun Ilıcalı ise Challenger 300 tipi jetini Challenger 650 ile değiştirmiş.
Göçmen kafilesi yoluna devam ediyor
Esteban Biba / EPA-EFE - Anadolu Ajansı
Kimisi sıfırdan olmak üzere, dünyanın en çok dolar milyarderine ev sahipliği yapan ülke Amerika Birleşik Devletleri’ne göç akını sürüyor.
Başta yoksulluk, çeteler tarafından uygulanan şiddet ve gıdaya erişim konularında karşılaşılan sıkıntılar gibi sebeplerle ülkelerini terk eden binlerce insan Orta Amerika’dan ABD’ye yürüyor. Kafileye 7 binden fazla kişinin katıldığı, aralarında 2 bin 300 de çocuğun bulunduğu bildirildi. Ayrıca, yeni yayınlanan bir raporda, bu büyük göç dalgasının ardında yatan en önemli sebebin, gıda kıtlığı ve açlık tetikleyicisi olan küresel iklim değişikliği olduğu açıklandı.
Gelen göçmenlerin ülkeleri Guatemala, Honduras ve El Salvador'a dış yardımları keseceğini söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, Afganistan savaşından bu yana, bir defada en fazla asker sevkiyatını Meksika sınırına göndererek göçmenleri durdurmaya hazırlanıyor.
"Ordu sizi bekliyor" diye gözdağı verdiği göçmenlere, "Hepinizi çadır kentlere tıkarım!” tehdidinde bulunan, aynı zamanda 3,1 milyar dolarlık serveti ile ABD’nin dolar milyarderlerinden biri olan Başkan Donald Trump, ABD toprakları üzerinde doğan ama ABD vatandaşı olmayan kişilere vatandaşlık verilmesi uygulamasını da kaldıracağını söyledi. Trump, ayrıca, doğum esası üzerine vatandaşlık verme uygulamasının bir tek ABD olduğunu söyledi, ama başta Kuzey komşusu Kanada ve güney komşusu Meksika olmak üzere bu uygulamanın dünyada en az 30 ülkede halen geçerli olduğu biliniyor.
Trump, “ABD'de doğmuş veya ABD uyruğuna geçmiş ve ABD yetkisine tabi olan herkes, ABD'nin ve ikamet etmekte oldukları eyaletin vatandaşıdır" ifadelerinin yer aldığı ABD Anayasası'nın 14. maddesini bir kararname ile kaldırabilir mi bilinmez ama çocuklar dünya dertlerinin ağırlığının altında ezilmeye devam ediyor.
Çocuk yoksulluğu artmaya devam ediyor
OECD’nin yayınladığı, “Zengin ülkelerdeki yoksul çocuklar: Neden politik eyleme ihtiyacımız var?” başlıklı rapora göre, OECD ülkelerinde yaşayan her yedi çocuktan biri yoksulluk içerisinde.
Sözcü Gazetesi’nden Taylan Büyükşahin’in haberine göre, 2008 krizinden bu yana OECD ülkelerinin 3'te 2’sinde çocuk yoksulluğu artıyor. Her hafta iki dolar milyarderi çıkaran Çin, yüzde 33,1 oranıyla çocuk yoksulluğunda zirvede yer alırken, Türkiye yüzde 25,3 oranıyla listede altıncı sırada. Sadece Japonya, Litvanya, Estonya, Norveç, Güney Kore, Slovenya, Finlandiya ve Danimarka'da çocuk yoksulluğu, genel yoksulluğun altında yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yayınladığı son rapora göre ise, çocuklar için sorunlar, daha onlar dünyaya gelmeden önce başlıyor.
Euronews’in haberine göre, WHO’nun raporu Dünya genelinde 15 yaş altındaki 1, 8 milyar çocuğun yüzde 93’ünün sağlık ve gelişmelerini ciddi şekilde tehdit eden çok kirli bir havaya maruz kaldığını ortaya koyuyor. Hem de her gün! Daha yoksul ülkelerde ise bu oran yüzde 98’i buluyor! Solunan kirli hava nedeniyle, 2016 yılında solunum yolları enfeksiyonu kapan beş yaş altındaki 543 bin çocukla, beş ila 15 yaş arasında bulunan 52 bin çocuk hayatını kaybetti.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 91’nin maruz kaldığı kirli hava yüzünden, her yıl yaklaşık 7 milyon insan hayatını kaybederken, raporda kirlilik etkilerinin anne karnındaki doğmamış çocuklara kadar uzandığının altı çiziliyor.
Eylül ayında İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan bir araştırmada da, havadaki zehirli parçacıkların hamile kadınların akciğerlerinden plasentaya geçtiğine dair kanıtlara ulaşılmıştı.
BBC Türkçe’nin haberinde, araştırmaya katılan tüm hamile kadınların bebeklerinin plasentalarında kirli parçacıklar bulunduğu ve bu parçacıkların ceninlere de geçmiş olmasının çok olası olduğunu söylenmişti. Avrupa Çevre Ajansı tarafından aynı tarihlerde yayınlanan bir başka raporda ise, Avrupa Birliği genelinde hava kirliliğinin her yıl 480 bin erken ölüme neden olduğu ortaya çıkmıştı.
Seller devam ediyor…
İtalya'nın kanallarıyla ünlü, zengin turistik şehri Venedik’te, aşırı yağışlar ve şiddetli rüzgâr nedeniyle deniz seviyesi yaklaşık bir buçuk metre yükseldi. 2008'den bu yan görülmüş olan en şiddetli sel nedeniyle ev ve dükkânları su bastı, kanal tekneleri çalışamadı, turistler çizme giymek zorunda kaldı! Ülke genelinde sel ve hızı saatte 180 km’ye kadar çıkan rüzgâr nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkenti Erbil’de meydana gelen selde 100’ün üzerinde ev sular altında kaldı. Ürdün’ün Ölüdeniz bölgesinde geçtiğimiz hafta meydana gelen sel felaketinde ölü sayısı 21’e yükselirken, Nijerya’nın Anambra eyaletinde sel sularının 10 evi yıktığı ve 15 kişiyi öldürdüğü söylendi.
Filipinler'in kuzeyini vuran, bu yılki 18'inci tayfun “Yutu” en az yedi kişinin ölümüne neden olurken, en az 18 kişinin kayıp olduğu bildirildi. Ülkede geçen ay meydana gelen Mangkhut Tayfunu yüzünden 100'den fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Türler yok olmaya devam ediyor
İklim ve çevre ile alakalı felaket haberlerinde genelde hayatını kaybedenlerin sayısı insanlar üzerinden hesaplanırken, Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yayınlanan, 'Yaşayan Gezegen 2018' başlıklı rapor, yaşanmakta olan felaketin boyutlarının çok daha büyük olduğunu gösterdi.
BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre, WWF 1970'lerden bu yana hava ve deniz kirliliği, küresel ısınma, plansız avlanma gibi nedenlerden dolayı Dünya'daki doğal yaşam nüfusunun yüzde 60 oranında azaldığını açıkladı.
Raporda canlı türlerinin yok olma hızının, doğada insan etkisinin olmadığı dönemlere kıyasla 1000 kat arttığını vurgulanırken, bu şekilde devam edildiği takdirde 2020'ye kadar omurgalı canlıların üçte ikisinin yok olacağı uyarısı yapıldı.
59 bilim insanının bir araya gelerek yaptığı çalışmada, 4 binden fazla türü temsilen 16 bin 704 amfibi, sürüngen, balık, kuş ve memeli topluluğu incelendi.
Tatlı sularda yaşayan canlı nüfusunun 1970'lerden bu yana yüzde 80 oranında azaldığı, 1950'lerden bu yana tüm okyanus, deniz ve nehirlerde yaklaşık 6 milyar ton balığın avlandığı ve dünya üzerindeki deniz kuşlarının yüzde 90'ının midesinde plastik olduğu ifade edildi.
Diyetlerinde plastik bulunmayan deniz kuşlarının bu sahte besini nereden bulduğunu ise, iki hafta önce yayınlanan uluslararası çevre koruma örgütü Greenpeace’in açıklamasında görebilmek mümkün.
Dokuz ay boyunca deniz temizleme operasyonlarından toplanan 187 binden fazla plastik parçasının kimler tarafından üretildiğine dair liste şu şekilde:
1. Coca-Cola
2. PepsiCo
3. Nestlé
5. Mondelez
6. Procter & Gamble
7. Unilever
8. Perfetti van Melle
4. Danone
9. Mars Incorporated
10.Colgate-Palmolive
Okyanus, deniz, göl ve nehirleri plastikle dolduran bu şirketlerin sahiplerinin kim olduğunu merak ederseniz de, yazının başına dönerek okumaya devam edebilirsiniz… (CT/HK)