Tarihe mümkün olduğunca hakiki belgeler bırakmak üzere Libya isyanına dahil olmaya karar vermiş Donga, görüntülerin sözlerden çok daha tesirli olabildiğinin farkındaydı. Yakın arkadaşı Ali’den öğrendiği fotoğrafçılık, eline silah almayı istemeyen biri olarak devrime iştirak açısından idealdi.
Fakat şahit oldukları onu fazlasıyla yıpratan, psikolojik ve fiziksel açılardan tüketen dinamiklerdi.
Ülkenin diktatörü Kaddafi’nin acımasız rejimini bitirme ülküsüyle yola çıkıldıktan sonra bir türlü bitmeyen ve gittikçe çetrefilli hale gelen Libya savaşı silah endüstrisinin resmigeçidine dönüşecek, sonunda Donga’nın yaralanıp iyileşme sürecinde İstanbul’daki lüks bir otelde uzun vakit kalmasına yol açacaktı.
Savaş sırasında tanıştığı birçok insanla paylaştığı mevzubahis otelde kendisini travma haline gelmiş hadiseleri gözden geçirirken izliyoruz.
Yönetmenliğini Muhannad Lamin’in üstlendiği 2023 Libya yapımı 90 dakikalık Donga adlı belgeselde, kahramanımızın dünyasına hem şahsen çektiği arşiv görüntüleri, hem de kendisine odaklanmış kamera aracılığıyla dahil oluyoruz.
Hollywood’un bize gösterdiği savaşlardan çok daha farklı ve ağır bir boyuta dahil olmanın getirdiği tecrübeyle Donga savaş karşıtı mesajını layıkıyla ifade ediyor.
Futbolcu olacaktı…
10’lu yaşlarındaki futbolculuk hayallerini bir tarafa bırakarak savaş muhabirliğine gönül vermiş Donga yıllar içinde fotoğrafçılığını geliştirmiş, video görüntüleriyle muhtelif haber kaynaklarına katkıda bulunur hale gelmişti.
2011 yılından itibaren coğrafyayı allak bullak eden hadiseler dizisinde halkın dayanışma içinde olması onu cesaretlendirmiş, istikbale ümitle bakmasına neden olmuştu.
Fakat zamanla savaşa dışarıdan dahil olanlar artmış, silah endüstrisinin çağdaş teknolojiyle donatılmış ürünleri çatışma alanlarını çok daha riskli hale getirmişti. Tanıdığı ve tanımadığı birçok insanın gözünün önünde ölmesi, birçok arkadaşını kaybetmesi onu ağır tesir altında bırakmış, aradan uzun vakitler geçmiş olmasına rağmen travmalarından kurtulmasına imkân tanımamıştı.
İstanbul’daki gündelik hayatında da bazı seslerin, kokuların veya renklerin onu savaş anlarına sürüklediğini görüyoruz. Mümkün olduğunca şükretmeye meyilli olsa da, kâbuslardan dolayı uyuyamayan bir arkadaşı gibi savaşın izlerini silmekte fazlasıyla zorlanıyor.
IŞİD’in Libya’da da estirdiği vahşetin hafızasında ayrı yeri var demek yalan olmaz.
Trajik hakikat
Dünya prömiyerini IDFA’da yaptıktan sonra Kızıldeniz Uluslararası Film Festivalinde de gösterilmiş olan Donga, kahramanı gibi savaş karşıtı ve barış yanlısı mesajını layıkıyla aktarıyor.
Muhtelif cephelerde çekilmiş görüntüler seyirciyi diken üstünde tutarken filmin yönetmeni bizi kanlı hadiselere mümkün olduğunca yaklaştırmıyor. Şiddetin pornografisine asgari ölçüde yer verilirken idealist bir gencin geçirdiği evrim teferruatıyla aktarılıyor.
Donga’nın çekmiş olduğu videoların birinde, savaş sırasında çocukluğunu yaşayanların nasıl tesir altında kaldığını, oyuncak da olsa silahlarla savaş mizansenlerine ne kadar meraklı olduklarını bir kez daha idrak ediyoruz. Bu vaziyetten şikâyetçi olan annelerin katıldığı bir çalışma grubunda onlara tavsiye edilen metot çocuklarının ısrarla başka oyuncaklara yönlendirilmesi, silahlardan uzak tutulması ve savaştan bahsedilmemesi yönünde.
Oysa seyrettiğimiz bir diğer arşiv görüntüsünde, çocukları savaşa iyice alıştırma denemesi fazlasıyla manidar. Yalnız savaş alanlarının değil, ağır yaralıların kaldırıldığı hastanelerin de maket biçiminde
küçültülerek çocuklara oyun platformu olarak sunulması savaştan nemalananların kafasından çıkmış olsa gerek. Erkek çocuklarına ellerinde silahlarla yaptırılan askerlik müsameresi de cabası!
Yumuşacık enerjisiyle seyirciye kendini sevdiren Donga ise artık sıradan yaşantısına özlem duyduğunu, arkadaşı Ali gibi evlenip çoluk çocuk sahibi olmak istediğini belirtiyor. Savaşın kazananı ve kaybedeni diye bir şey olmadığını, iki tarafın da mutlaka kaybettiğini ifade ederken sağlıklı herhangi bir ferdin savaş istemesinin mümkün olmadığını da sözlerine ekliyor.
Değişime mutlaka inanıyor ve barıştan yana vizyonunu istikrarlı bir gelecekle harmanlamak istiyor.
(MT/HA)