Balkanların en kapsamlı belgesel ve kısa film festivallerinden 18.Dokufest bu sene 2 ile 10 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşiyor. Etkinliğin altı farklı başlık altında sunulan yarışmalı bölümleri dahil, Dokufest'te Türkiye'den de katılımlar var.
Balkan Dox kısmında yarışan belgeseller arasında Rûken Tekeş imzalı Aether adlı şiirsel eser var. Hasankeyf'in göz göre göre kaybedilmekte olan cennet coğrafyası ve birbirinden çarpıcı insan profilleri seyirciyi hipnotize edip mutlaka etkileyecektir.
Uluslararası kısa belgeseller yarışmasında ise Gürcan Keltek'ten Gulyabani yer alıyor. Deneysel dilini günbegün geliştirmekte olan Keltek sinema estetiğinde yeni ufuklara doğru yol alıyor.
Uluslararası uzun metrajlı belgeseller klasmanında yarışanlar arasında Burak Çevik imzalı Aidiyet var. Daha önce Berinale'nin Forum bölümünde gösterilmiş olan film Fransa/Kanada/Türkiye ortak yapımı.
Festivalin yarışma dışı bölümlerinin birinde küratör olarak Özge Calafato'yu görüyoruz. Sömürgesel Arızalar, Çapraşık İşler olarak tercüme edilebilecek Colonial Glitches, Entangled Affairs başlıklı bölümde Calafato yıllara dayanan uluslararası vizyonunu nitelikli belgesel seçimiyle harmanlarken, ironik yanını da dışa vuruyor.
Bu bölümde yer alan belgesellerden bir tanesininin yönetmen hanesinde Aylin Kuryel ile Fırat Yücel adları var. Ege'den İsrail'e, peruklara malzeme oluşturmak üzere ihraç edilen saçların hikayesi Baştan Başa, eğenceli olduğu kadar, ticarette azınlıktan bir kadın olmak hususunda da bilhassa düşündürüyor.
Etkinliğin Green Dox bölümünün jürisinde Türkiye'den Deniz Buga adı dikkat çekiyor.
Arka planda olsa da kendisini, İstanbul'daki azınlıkların çoğunlukta olduğu bir yaşlılar yurdu hakkındaki Uzak Evren'den tanıyoruz. Shevaun Mizrahi'nin yönettiği filmin yapımcılarından biri, Shelly Grizim'le birlikte Buga'ydı.
Tüm dünyada başarılı festival grafiği çizmiş, Tuna Kaptan'ın Duyuyor Musun Anne? adlı eseri etkinlikte ön plana çıkabilecek eserlerden. Dokufest'in uluslararası kısa film yarışmasındaki Almanya/Türkiye ortak yapımı, Türkiye'de Kürtlere uygulanan zulmü zarif bir dille aktarıyor.
Geniş belgesel spektrumu
18.Dokufest'te gösterilecek filmler arasında Berlin ve İstanbul Film Festivallerinden ikişer ödülle çıkmış Sudan'lı sinemacı Suhaib Gasmalbari imzalı Ağaçlardan Bahsetmek (Talking About Trees), dünya festivallerinin göz bebeği filmlerden bir diğeri, yönetmen hanesinde Luke Lorentzen adını gördüğümüz Geceyarısı Ailesi (Midnight Family), Selanik Belgesel Festivalinde büyük ödülü almış yönetmenliğini Rachel Lea Jones ile Philippe Bellaiche'in yaptığı Avukat (Advocate), Danimarka'nın ilk kadın imamı Sherin Khankan hakkında Marie Skovgaard'ın çektiği Reformist-Bir Kadın İmam (The Reformist - A Female Imam) dikkat çekiyor.
Son yılların revaçtaki yönetmenlerinden Nikolaus Geyrhalter'in Yeryüzü (Earth) adlı belgeseli insanlığın kemirmekte olduğu gezegene acıma duygularınızı azdırabilir. Dünyanın sunduğu nimetleri ölçüsüzce sömürmeye adeta and içmiş arsız işletmeler ölçülü bir dille tek tek teşhir edilirken, gözlemciliğini meditatif bir dille birleştiren usta belgeselci seyirciyi tefekküre sürükleyebilir...
Human Rights Dox yarışması kaçmaz
Osmanlı kasabası görünümünü en azından birkaç sene öncesine kadar korumuş olan Prizren'deki festivalde yer alacak değerli belgeseller arasında Sama İçin (For Sama) öne çıkıyor. Dokufest'in insan hakları hakkındaki yarışmalı bölümü Human Rights Dox'ta yer alan film seyircileri derinden etkileyecektir.
Suriye'deki savaşı doktor olan eşi yüzünden genelde hastanelerden takip eden Waad al-Kaeteb'le filmin yönetmen hanesinde adı geçen ikinci isim Edward Watts, dünya festivallerindeki bol ödüllü yolculuklarını sürdürüyorlar.
Acımasız Suriye rejiminin saldırıları bir yana Rusya uçaklarının bilhassa hastanelere yönelik bombardmanları insanlık adına utanç duymanıza tekrar tekrar sebep olacaktır.
Çocuğunu savaş ortamında doğurmuş bir kadın olarak Waad seyirciyi acılarına ve mücadelesine hassasiyetle dahil ediyor, Suriye'den senelerden beri yükselmekte olan yardım çığlıklarına ne kadar kayıtsız kaldığımızı bir kez daha gözümüze sokuyor.
Dokufest'in aynı bölümünde yer alan Geceyarısı Seyyahı (Midnight Traveler) da seyirciyi duygulandırıp derinden sarsacaktır.
Bir mülteci ailesinin Afganistan'dan Avrupa'ya gerçekleştirdiği gayet meşakkatli yolculuğu sinemacı olan ailenin reisi Hassan Fazili anbean görüntüleyerek zoraki göçün teferruatlarını ustalıkla paylaşıyor, göçmen sinemasına büyük bir katkıda bulunurken belgesel estetiğinde zirveye ulaşıyor.
Dünyaya empoze edilmeye çalışılan din karşıtlığı ise Reetta Huhtanen imzalı Molenbeek'in Tanrıları (Gods of Molenbeek) adlı belgeselde yerle bir ediliyor.
Filmin çocuk kahramanları aracılığıyla Müslüman ile Hıristiyan, veya Batı ile Doğu arasında oluşturulmak istenen düşmanlığın ne kadar anlamsız olduğunu seyirci bir kez daha derinden özümseyecektir.
Dokufest'te yok yok
2019 yılının Ağustos ayında düzenlenen Dokufest'e mevsim itibarıyla sezonun kaliteli filmlerinin hasadı gözüyle bakmakta fayda var.
Mesela Green Dox bölümünde Prizren'i bir tufan, bir deprem, bir tsunami gibi sarsacak Victor Kossakovsky imzalı Aquarela, SSCB döneminden beri Rusya'nın güçlü liderliğine muhtaç olanları tekrar düşünmeye sevk edecek Vitaly Mansky imzalı Putin'in Tanıkları (Putin's Witnesses), Kosova'da Yugoslavya nostaljisini bir kez daha tetikleyebilecek, Werner Herzog ile André Singer'in beraberce kotardığı Gorbaçov'u Tanımak (Meeting Gorbachev) mutlaka seyredilmeli.
Müzik mevzulu filmler arasında ise Pakistan'da gerici dincilerin baskısıyla ortadan kaldırılımak istenen geleneksel müzik entrümanları sektörüne zarif bir bakış atan Jawad Sharif imzalı Indus Blues ile PJ Harvey'i Afganistan'da ve kayıt stüdyosunda yakından takip eden, Seamus Murphy'nin yönettiği A Dog Called Money kaçırılmamalı. Dokufest'in müzik severlere canlı performanslar dışında sunduğu bir diğer şölen popüler rock hakkında olsa da, INXS grubunun müteveffa solistine dair, Richard Lowenstein imzalı Mystify: Michael Hutchence.
Bu seneki ölümleri bilhassa sinema dünyasında büyük üzüntü yaratan Agnès Varda, Barbara Hammer, Dušan Makavejev ve Jonas Mekas'a Dokufest'te, Hiç bir zaman sönmeyecek bir ışık var: Sinemanın radikallerine takdir başlığı altında, layıkıyla saygı duruşunda bulunulacak.
Dokufest 2019 boyunca Prizren'de sinemanın kalbi yoğun atacak!
Festival hakkında teferruatlı malumata buradan https://dokufest.com/2019/ ulaşabilirsiniz. (MT/PT)