Haklarında fezleke hazırlanmış milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliği teklifi TBMM Genel Kurulu'nda 20 Mayıs günü 376 oyla kabul edildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri milletvekilleri dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili Anayasa değişikliği teklifinin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yine Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu, yürütmenin durdurulmasını istedi.
Bu gelişmelerden sonra hukuki tartışmalar başladı. Bugün Adalet Bakanı Bozdağ, dokunulmazlık teklifinin iptali için Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruların “kabul edilemezlik” kararıyla karşılaşacağını söyledi. Peki hukuki sorunlar ve olasılıklar neler?
A. Dokunulmazlıkların kaldırılması yönteminin yarattığı Anayasa’ya aykırılık nedenleri
- Anayasa’nın değiştirilemez hükümleri kapsamındaki hukuk devleti ilkesine aykırılık
Yasama işlemleri de yönetimin tüm işlemlerinde olduğu gibi, neden, konu ve amaç yönlerinden hukuka uygun olmak zorundadır. Yasama dokunulmazlıklarının belli bir döneme özgülenerek ve siyasal amaçlarla Anayasa’ya geçici hüküm yerleştirilerek kaldırılması, kamu yararı içeriğinden yoksun olması ve temel hukuk ilkelerine aykırı sonuçlar yaratması yönlerinden hukuka ve Anayasa’ya aykırılık taşımaktadır.
Hukuk devleti ilkesinin alt gereklerini oluşturan, hukuki güvenlik, belirlilik, eşitlik, ceza hükümlerinin geçmişe yürütülemeyeceği, savunma hakkının bertaraf edilemeyeceği yönündeki hukukun genel ilkelerinin tamamı ihlal edilmiştir. Bu nedenlerle, Anayasa’nın değiştirilemez hükümleri kapsamındaki 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı bir sonuç doğmuştur. Anayasa’nın geçici maddesi şeklinde ortaya çıkan yasama işlemi Anayasa’ya aykırıdır.
- Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında hak ihlalleri ve aykırılıklar
Eşitlik ilkesinin ihlali: Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki düzenleme ile TBMM’deki milletvekillerinin tümü yerine, bir kısmının bundan mağdur edilmesi sonucunun yaratılması eşitlik ilkesinin ihlalidir. (Anayasa’nın 10. maddesi ve AİHS’nin Ayrımcılık Yasağı başlıklı 14. maddesi)
Etkili başvuru hakkının ihlali: Dokunulmazlığın kaldırılmasının Meclis kararı yerine Anayasa’ya geçici madde eklenerek gerçekleştirilmesi, Anayasa değişikliklerine karşı başvuru yollarının Anayasal engelleri nedeniyle, etkili başvuru hakkını ortadan kaldırmıştır. Bu sonuç, Anayasa’ya ve AİHS’ne aykırıdır. (Anayasa madde 36 ve 40; AİHS madde 13)
Seçme ve seçilme hakkının ihlali: Dokunulmazlıkların kaldırılması yoluyla ilgili milletvekillerinin, seçilme haklarının engellenmek istendiği açıktır. Bu durum, Anayasa’nın 67 ve diğer bazı ilgili maddeleri ile AİHS’nin 1 No’lu Ek Protokolünün 3. maddesinin ihlali sonucunu doğurmaktadır.
B. Hukuksal Başvuru Yolları ve Olası Sonuçları
- Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası yoluyla başvuru
Anayasa Mahkemesi’nde doğrudan doğruya iptal davası açabilecekler, Anayasa’nın 150. maddesinde tek tek sayılmıştır. Mevcut durumda, bu yolun kullanılmasının olanağı kalmadı.
Bu tür bir başvuru olsaydı bile, Anayasal düzeyde bir geçici madde ile dokunulmazlığın kaldırılması düzenlemesine gidildiği ve Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini şekil denetimiyle sınırlı inceleyeceği için, esastan bir denetim olamayacaktı. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi, yakın geçmişte (2008 Anayasa değişikliklerinde), önüne gelen Anayasa değişikliğinin iptali istemini içeren başvuru karşısında, esasa girerek ve Anayasa’nın değiştirilemez hükümlerine daha üst bir değer tanıyarak denetim yaptı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Anayasa düzenlemesini de değiştirilemezler kapsamındaki hüküm içeriğindeki hukuk devleti ilkesine aykırılık yönünden, esastan inceleyebilirdi. Ancak bu yol kullanılmadı.
- Anayasa Mahkemesi’ne dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki yasama kararının iptali için başvuru
Dokunulmazlıkların kaldırılmasının iptali için Anayasa’nın 85. maddesi çerçevesinde Anayasa Mahkemesi’ne bazı milletvekilleri tarafından başvuru 26.5.2016 tarihinde yapıldı.
Anayasa Mahkemesi, ortada bir TBMM kararı olmadığı ve ilgili Anayasa hükmünün bunu gerektirdiği nedeniyle başvuruları red edebilir. Ancak, dokunulmazlıkların kaldırılması sonucunu doğuran yönüyle, işlemin nitelendirmesi yetkisini kendisinde görerek, genişletici yorum yöntemiyle ve Anayasa’nın amir hükümlerine uyulmadığı ve yöntemin saptırıldığı, bu nedenle hukuka aykırılık yaratıldığı argümanlarıyla, ortaya çıkan hukuksuzluğu gidermeye yönelebilir. Bu yönelim, Anayasa Mahkemesi’nin asli işlevi olan hukuka ve Anayasa’ya uygunluğun sağlanması işlevini yerine getirmesi bakımından beklenenin üzerinde olumlu bir adım olur.
- Anayasa Mahkemesi’ne hak ihlali nedeniyle bireysel başvuru
Anayasa ve AİHS’de yer alan ve örtüşen hakların ihlali nedeniyle 30 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunulabilir.
Anayasa Mahkemesi’nin bu tür bir başvuruyu, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesindeki yasama işlemlerine karşı bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne gidilemeyeceği engeli nedeniyle kabul etmeyecektir. Bir diğer ifadeyle, yasama işlemi nedeniyle doğrudan doğruya bir mağduriyetin doğmadığı nedeniyle bireysel başvuru kabul edilmeyecektir.
Ancak bu yolun tüketilmesi AİHM’ne başvuru yolunu açacaktır. AİHM, mağduriyet kavramını geniş yorumlamakta ve “potansiyel mağduriyet” unsurunu dikkate almaktadır. Ayrıca, AİHM, özellikle etkili başvuru hakkının ihlali temelinde, Anayasa Mahkemesi’nin Kanun gereğince, yasama işlemlerine karşı başvuru yapılamayacağı şeklindeki engele de takılmayacaktır. AİHM açısından esas sorun, Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunu bir iç hukuk yolu olmaktan çıkarmak istemeyişi olabilir. Çünkü, AİHM, Türkiye’deki bireysel başvuru yolunun sürmesini, esas olarak iş yükünden kurtulmak için son derece destekler bir tutum sergilemektedir.
- Alt mahkemelerde açılacak davalarla hak ihlalleri nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin sonucunda, hakkında alt derece mahkemelerde dava açılan her milletvekilinin, düzenleme nedeniyle mağduriyete uğrayacağı için, Anayasa Mahkemesi’ne, Anayasa’da ve AİHS’de yer alan haklarının ihlal edildiği nedeniyle bireysel başvuruda bulunma olanağı olacaktır. Bu tür bir başvurunun reddi halinde iç hukuk yolları tüketildiği için, AİHM’ne bireysel başvuruda bulunma olanağı da doğacaktır. (HK)