Almanya'nın Leipzig şehrinde bu sene 59. kez düzenlenen uluslararası belgesel ve anime film festivalinde Ayşe Polat'ın Ötekiler adlı yapımı Dayanışma, İnsanlık ve Adalet ödülü Ver.di'ye layık görüldü.
Bu onuru Öğretmen Olmak (Zwischen den Stühlen/ To Be a Teacher) adlı yapımın yönetmeni Jakob Schmidt'le paylaşan Polat, etkinliğin kapanış töreninde yaptığı konuşmada ödülünü HDP'nin tutuklu eş başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve partinin diğer tutuklu milletvekillerine ithaf etti.
DOK Leipzig'in büyük ödülü, tecrübeli sinemacı Sergei Loznitsa'nın Austerlitz adlı belgeseline verildi.
Özellikle oyunculuğu ile tanınan Valeria Bruni Tedeschi, Yann Coridian'la yönettiği 90'larında Bir Genç Kız (Une Jeune Fille de 90 Ans/A Young Girl in Her Nineties) adlı ilk belgeseliyle ödüllendirilenler arasında yer alırken, festivalin gerçek galibi, birden fazla ödüle layık görülen Jakob Schmidt oldu.
Orta Afrika Cumhuriyetinde tecavüze uğramış olan kadınlara odaklanan Afrika Defteri (Cahier Africain), siyasi kimliğinden ödün vermeyen kadın sinemacı Heidi Specogna'ya iki adet ödül sevinci yaşattı.
Anadolu'da Ermeni olmak
Osmanlı devrindeki Ermenilere yönelik soykırımdan kurtularak hayatta kalmayı başarmış bazı insanlar Anadolu'da asimile olarak yaşamlarını sürdürdüler. Van coğrafyasında tarihi Ermeni kalıntılarıyla gerilimli ilişkiler bir yana, insanların ailelerindeki Ermeni köklerini keşfetmesi de kolay kabul edilen bir süreç olmayabiliyor.
Ayşe Polat'ın Ötekiler belgeselinde irdelediği karmaşık dinamikler Türk, Kürt ve Ermeniler'in ortak tarihine ışık tutup, yüzleşmeye ve geçmişle hesaplaşmaya uygun bir zemin oluşturuyor.
Türkiye-Almanya ortak yapımı, 68 dakikalık belgesel Almanya belgeselleri klasmanında yarışıyordu.
Berlinli Polat, DOK Leipzig'in kalabalık seyirci kitlesinin önünde ödülünü kabul ederken filmini festivale davet edenlere, ödüle layık gören jüriye, belgeseldeki kahramanı Ali Sulmaz'a, Goethe Enstitüsüne ve yapımcısı Mehmet Aktaş'a teşekkürlerini sundu.
Belgeseli iki sene önce Türkiye'de barış ve uzlaşma süreci devam ederken çekmiş olduğunu, son bir sene içinde ise durumun tamamıyla değiştiğini ifade etti ve filmi şu anda çekmenin artık mümkün olmadığını belirtti.
Eleştirel bütün seslerin Türkiye'deki hükümet tarafından susturulmaya çalışıldığını, aralarında çocuklara yönelik Zarok TV olmak üzere tüm Kürt kanallarının kapatıldığını söyledi. Aslı Erdoğan ve Ahmet Altan gibi isimlerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, yazarların, Cumhuriye gazetesi çalışanlarının tutuklandığını sözlerine ekledi. Türkiye'deki gerçek muhalefetin tek temsilcisi olan ve altı milyon insanın oy verdiği HDP'nin liderlerinin de tutuklandığını, durumun Türkiye ve Kürdistan'daki tüm dostlarını derinden etkilediğini ifade etti.
Polat vaziyetin sadece Türkiye'yi ilgilendirmediğini, sorunun Almanya'yı ve Avrupa'yı da bağladığını belirtirken, milyonlarca Kürdün ve Türkün Almanya'da yaşadığını hatırlattı.
Ödülünü Halkların Demokratik Partisi'nin liderleri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer tutuklu milletvekillerine, ayrıca demokrasi ve insan hakları savaşında, hayatlarını riske atarak cesurca mücadele edenlere ithaf etti. DOK Leipzig'in kapanış töreninde hazır bulunanlar konuşmayı hararetle alkışladı.
Diğer filmler
Milliyetçi politikacıların izindeki fanatik sağcılar Avrupa'da seslerini tekrar duyurmaya başlamışken, çok da eski olmayan bir mazide Nazilerin gerçekleştirdiği soykırımın hatırası gücünü yitirmişe benziyor. Sergei Loznitsa Austerlitz'de kamerasını, mesela Dachau'ya yerleştirip günümüzde toplama kampına gelen turistlerin duygu yoğunluğunu sorguluyor, hatta ziyaretçilerin kayıtsızlığını, laubaliliğini ve saygısızlığını teşhir ediyor. Sabit kameranın önünden yüzlerce insan geçiyor, acı ve kederden çok, seyirciye sıradan turistik bir gezinin sıkıcılık hissi hakim oluyor.
Ailesini teşhir eden otobiyografik kurmacaları da başarıyla yönetmiş olan oyuncu Valeria Bruni Tedeschi, 90'larında Bir Genç Kız belgeselinde aşkın huzurevindeki yaşlı bir insana ne kadar iyi gelebildiğini bize zarafetle aktarıyor.
Jakob Schmidt Öğretmen Olmak adlı eseriyle, Almanya'da mevzubahis mesleği öğrenmeye çalışan genç öğretmenlere odaklanıyor. Kıvrak bir kamera, yetkin bir montaj, özenli bir senaryo ile gayet olağan okul dinamikleri zevkli bir seyirliğe dönüşüyor. Bu yüce görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışan idealist öğretmenleri yakından tanırken, her yaştan çocukla da vakit geçirmenin lüksünü yaşıyoruz.
DOK Leipzig'in programında, kaçırılmış bir fırsat olarak yorumladığım Callshop İstanbul adlı belgesel de vardı. Yönetmen hanesinde Sami Mermer ve Hind Benchekroun'u gördüğümüz yapım, İstanbul'da, büyük bir kısmı mülteci olmak üzere birçok yabancının uğrak noktası, uluslararası telefon hizmeti veren dükkanlara eğiliyordu.
Bu sene Türkiye'den filmlerle oluşturulan ülke fokusunda, Rüzgâr Buşki'nin yönettiği #direnayol'unLeipzig'de en coşkulu seyirci kitlesini çektiğini ve en heyecanlı soru-cevap kısmınının #direnayol 'un sonunda yaşandığını da kayda almakta fayda var.
Festivalde yer alan iddialı yapımlar arasında, yönetmenliğini Zaynê Akyol'un yaptığı Gülistan'ı da unutmamak lazım. DOK Leipzig'in de dahil olduğu önemli belgesel festivalleri birliği Doc Alliance'ın ortak seçimi olan yapım, Irak ve Suriye topraklarındaki PKK'nin kadın gerillalarına kamerasını yöneltiyor.
Festivalin toplu sonuçlarına ulaşmak için tıklayın.