*Harita: Wikipedia.
Makalenin İngilizcesi için tıklayın
Her ne kadar sorun Yunanistan-Kıbrıs-Türkiye arasında gibi görünse de doğalgaz çalışmaları konusunda bölgenin aktörlerinden olan İsrail ve Mısır da önemli noktada.
Fransa ise hem bölgede etkinliğini artırma hem de Mısır ve Libya ilişkileri nedeniyle gelişmeleri yakından takip ediyor. Hatta son bir aydır gönderdiği fırkateynler ve Yunanistan ile anlaşmalarıyla aktif role girişiyor.
İsrail oyun değiştirici oldu
Bölgenin enerji kaynakları arayışında dönüm noktalarından biri, İsrail'in 2009'da Doğu Akdeniz'de büyük hidrokarbon kaynakları keşfetmeye başlaması oldu.
Akdeniz'in Ortadoğu'ya yakın Doğu Akdeniz suları, Kıbrıs sorununu da, bölgedeki diğer çekişmeleri de güncelledi.
Kimler, kimlerle yakınlaştı?
Akdeniz'de yeni enerji kaynağı haberi veren İsrail keşfinin ardından dengeler değişmeye başlarken, keşif Mısır, Güney Kıbrıs/Yunanistan ve İsrail'i birbirine yakınlaştırdı.
Öteki taraftan bu sırada Libya ile Türkiye ilişkileri de ilerlemeye başladı.
Türkiye'nin dış politikasında Mısır'ın mevcut yönetimine zıtlığı, bu gerilimle birleşmeye başladı. Zaten son iki aylık gerilimde de Mısır'ın büyük etkisi var.
Gerilimin yakın tarihi
Tarihte bir sıçrama yapıp 2020 Haziran'ına gelelim.
Son on yıldaki gelişmelere paralel olarak yakınlaşan Yunanistan ve Mısır, Haziran ayında Kahire'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ile ilgili son teknik görüşmeyi Kahire'de yaptı.
Türkiye bunun üzerine Oruç Reis gemisi için Rodos ve Meis etrafında sismik araştırma yapmak için NAVTEX ilan etti.
Yunanistan'dan sert tepkiler gelirken, Fransa Akdeniz'deki varlığını güçlendirmeye başladı.
Devreye Almanya Şansölyesi Angela Merkel girdi. Sıkı bir diplomasi yürüten Merkel'in girişimleri sonrası Türkiye, Oruç Reis'in faaliyetlerini askıya aldı.
Peki sonra ne oldu da bütün yazı Doğu Akdeniz'e kilitleyen gelişmeler yaşandı?
Yunanistan ve Mısır, "deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmasını" Ağustos ayında imzaladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan ile Mısır arasında imzalanan anlaşmasının, hem Türkiye'nin hem de Libya'nın kıta sahanlığını ve haklarını ihlal ettiğini söyledi.
Libya'dan da hemen açıklama geldi: "Türkiye ile imzaladığımız (Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin) Mutabakat Muhtırasını uygulamaya bağlılığımızı tekrar ediyoruz.".
Tehlikeli oyunlar
Ankara, Atina yönetimini Mısır ile anlaşma sonrası "sözünü tutmamakla" suçladı. Oruç Reis için ardı ardına NAVTEX ilanları başladı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 Ağustos'ta "Oruç Reis'imize sakın saldırmayın, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik ve bugün ilk cevabı aldılar" açıklamasını yaptı.
14 Ağustos'ta Reuters haber ajansının haberine göre bir gün önce şunlar yaşanmıştı:
Yunanistanlı bir yetkili, Oruç Reis gemisinin Yunanistan donanmasına ait gemiler tarafından bir süredir takipte tutulduğunu söyledi.
Yunanistan gemisi Limnos, Oruç Reis'e yaklaştı ve bu sırada önü Türkiye'ye ait Kemal Reis gemisi tarafından kesildi.
Haber ajansına konuşan Yunanistanlı kaynak, Limnos'un bir çarpışmayı önlemek adına dümen kırdığını ancak Limnos'un burnunun Kemal Reis'in arka bölümüne çarptığını söylerken "Olay bir kazaydı" dedi.
Atina-Ankara-Berlin hattı
Konuya hakim Almanya'nın Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı sıfatıyla aradaki gerginliği azaltmak için tekrar girişimlere başladı.
Bakan Heiko Maas, 25 Ağustos'ta önce Atina'ya, sonra Ankara'ya uğradı.
Maas aynı gün iki tarafa da "diyalog kurun" çağrısı yaptı. Ancak Yunanistan basınında yer alan haberlere göre Atina'ya Avrupa Birliği zirvesi için şu mesajı da verdi:
"Yunanistan'ın sesinin özel bir ağırlığı olacak."
AB zirvesinde ne oldu?
Aslında Ağustos sonunda yapılan zirvede uyarılarla yetinildi. Olası yaptırım kararı ve esas görüşmeler bu ay sonunda yine Brüksel'de yapılacak zirveye ertelendi.
Fakat ipucu verebilecek açıklamalarda AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'ye uygulanacak yaptırımlar konusunda bir anlaşmaya varıldığını açıkladı.
Yaptırımların, Türkiye'ye ait gemileri kapsayabileceği, AB'nin şimdilik sadece anlaşmazlıkla bağlantılı isimleri listelediği kaydedildi. Bunun kesinleşmesi ise Eylül ayındaki zirveye bağlı.
Öte yandan Şansölye Merkel, zirve sonrası AB ülkelerini Yunanistan'a destek vermeye çağırdı:
"Avrupa Birliği üye ülkeleri olarak hepimizin, Yunanistan'dan dostlarımızın haklarını ve söylediklerini ciddiye alma ve haklı oldukları yerde destekleme görevimiz var" dedi.
Bir sonraki zirve ne vaat ediyor?
Son olarak Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, 24-25 Eylül'de gerçekleşmesi planlanan liderler zirvesinin en öncelikli konusunun Doğu Akdeniz'de ve Türkiye'ye uygulanabilecek olası yaptırımlar olacağını açıkladı:
"Bu Türk dosyasını birkaç gün önce diğer dışişleri bakanları ile birlikte Berlin'de, Türkiye'ye karşı misillemede bulunmak için kullanılabilecek tüm yaptırım seçeneklerini sıralamak için hazırladık."
Görüldüğü üzere Kıbrıs sorunu, ülkelerin üçüncü ülkelerle ilişkileri ve hatta mülteci sorunu gibi dalları da içine alan gerilimde kilit yıllardan birini yaşıyoruz.
İki tarafın da birbirini "iç politikalarındaki problemleri bu gerilim ile unutturmayı" hedeflemekle suçladığı şu günlerde diyalog çağrılarına iki ülkeden de net adımlar gelmiyor.
Şimdi bir sonraki odak noktası Eylül sonundaki Avrupa Birliği zirvesi...
(PT)