Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahpuslar infaz rejiminden kaynaklı tecrit, sağlık sorunları, sosyalleşebilme ve ekonomik zorluklar yaşıyor. Bu sorunları, infaz rejiminden kaynaklı...
Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan bazı mahpuslar infaz rejimi ile ilgili görüşlerini Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne yazdıkları mektuplarda aktardılar:
“Devlet darağacını kaldırmış olsa da idamı kaldırmış değil. Artık bunu zamana yayarak yapıyor. Hepsi bu.” (2009’dan beri hapishanede – 2015’ten beri hücrede - tahliye umudu yok.)
“Ağırlaştırılmış müebbet hakkında olumlu bir şey düşünemiyorum. Benim istediğim, idam hemen etsinler daha iyi. Burada ölmek, düşünmek bile istemiyorum. Ama maalesef idamı kaldırdılar. İdamla ağırlaştırılmış cezanın farkı; idamdan daha ağırdır çünkü eziyet ederek sadistçe öldürüyorlar.” (2013’ten beri hapishanede – tahliye umudu var.)
“Bu cezanın tek bir anlamı var: biz seni idam edemiyoruz. Ya ipini kendin çek ya da her gün öl ve yaşa! Ki her gün ölüp dirilmek de ayrı bir metanet işi. Herkes o kadar güçlü olmayabilir.” (2002’den beri hapishanede – 2011’den beri hücrede – tahliye umudu var.)
“Ağır müebbet sistemi kendi başına bir vahşettir. Tarifi ciltler dolu kitap yazsam dahi kâfi gelmez.” (2001’den beri hapishanede – tahliye umudu var.)
Hücrelerin fiziksel yapısı
“Hücreler yaklaşık 4.5 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğindedir. Bu uzunluk ve genişlikteki mekânın içi, (...) boydan boya banyo-lavabo-tuvalet bölümü ile yere sabitlenmiş olan ranza kaplamaktadır. Kalan bölüm ise insanın kullanması gereken sandalye-masa-dolap vb. eşyalarla kaplanmakta. Tüm bunlarda hücrenin sınırlandırılmışlığını daha da arttırmaktadır. Günün, 24 saatin, 23 saatinin geçtiği işte böylesi sınırlandırılmış bir mekândır hücreler.” (1995’ten beri hapishanede – 2005’ten beri hücrede – tahliye umudu yok.)
“7 adım uzunluğu, 3 adım genişliği olan bir hücre. Banyo WC dâhil bu alana. 1 saat havalandırma, 23 saat hücrede geçiyor zaman, yıllardır böyle. Bazen nasıl böyle durabiliyorum diye kendime hayret bile ediyorum. Ben çok güzel düzgün cümle kurabilen biriydim fakat burada konuşmaya konuşmaya cümle kurmayı bile unutur oldum.” (2012’den beri hapishanede – 2015’ten beri hücrede – tahliye umudu var.)
“Şu an benim tutulduğum hücre küçücük bir yerdir ve temiz hava alması mümkün değildir. Zira etrafı yedi sekiz metreyi aşan uzun, yüksek dört duvarla çevrilidir. İçeriden baksan gökyüzünün bir avuç olduğunu görürsün. Yani yoğun bir oksijen ihtiyacı duyuyor insan. Oksijen çok az. Kişi ağzından dışarı bıraktığı kendi karbondioksidiyle besleniyor diyebilirim.” (2005’ten beri hapishanede – tahliye umudu yok.)
Güneş ışığı
Hücrenin fiziki yapısından kaynaklı bir diğer sorun; çoğunlukla güneş ışığı almayacak şekilde inşa edilmiş olmalarıdır. Bu durumda mahpuslar, tüm hayatlarını suni ışık ile geçirmek zorunda kalıyor. Bu da görme sorunlarına, güneşe karşı geliştirilen alerjilere ve baş ağrısı gibi problemlere sebep olabiliyor.
“Hücrenin ışık almamasından ötürü ışıklar sürekli (içerideki karanlıktan ötürü) açık olmak zorunda. Bu durum da görme bozukluklarına yol açıyor.” (1998’den beri hapishanede – 2008’den beri hücrede – tahliye umudu yok.)
Tek kişilik bir yaşam
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahpuslar yalnız; tek kişilik bir yaşam sürerler:
“Göz alerjim var. Doktor gözyaşlarımın kuruduğunu, 'refresh' adlı gözyaşı damlasını kullanmamı istedi. Peki, damlayı gözüme kim koyacak? Yahu bir insanın gözüne ilaç damlatmasının bu denli zor olabileceğini düşünmezdim. 10 gün boyunca bu işi öğrenemedim. Sonra alıştım. Bazen şişenin ucunu gözüme soktuğum oluyor.” (2009’dan beri hücrede – tahliye umudu yok.)
Tahliye umudu olmayanlar
Siyasi suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahpuslar hayatları boyunca hapishaneden çıkamayacaklar:
“Zindandan çıkışımızın tek bir biçimi var, ölmek! Yani öldüğümüzde ancak cenazemiz zindandan çıkabilir.” (1992’den beri hapishanede – 2005’ten beri hücrede – tahliye umudu yok.)
Kültürel faaliyetler
Mahpusların büyük çoğunluğu süresi ve sıklığı değişmekle birlikte yalnızca spor faaliyetine çıkarıldıklarını, geri kalan sosyal etkinliklerden faydalanamadıklarını ve bunun kendilerini olumsuz yönde etkilediğini belirtti:
“Haftada sadece bir saat spor amacıyla üstü açık sahaya çıkarılıyoruz. Bunun dışında hiçbir sosyal, kültürel, eğitsel, sanatsal etkinlikten ve ortak alanlardan faydalanamıyoruz.” (1992’den beri hapishanede – 2005’ten beri hücrede – tahliye umudu yok.)
Ziyaret, görüşçüler
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların en çok değindiği sorunlardan biri de görüşler. Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’in 11. Maddesine göre; “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlü olanları; eşi, çocukları, torunları, torunlarının çocukları, annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası, büyükannesi ve büyükbabasının anne ve babaları, kardeşleri ve vasisi dışında kimse ziyaret edemez.
Mahpuslar tarafından en çok dile getirilen bir diğer sorun; Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’in 12. maddesinde; ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin kendilerini ziyarete gelenler ile ancak teker teker görüşebileceğinin belirtilmiş olması:
“Ziyaret konusu ise başlı başına bir işkence. Birçok kuruma bu konuda dilekçe yazmam sonuçsuz kaldı. Aile bağlarım zedelendi.10 tane yeğenim var ancak 7 tanesini daha görüp hasret ve sevgiyle koklayamadım.” (2006’dan beri hapishanede -2010’dan beri hücrede – tahliye umudu var.)
Telefonla konuşmak
Telefon hakkının 15 günde bir kez 10 dakika ile sınırlı olması, mahpusların her seferinde telefon görüşü yapabilecekleri kişilerden bir kişiyi seçmelerine ve diğer kişilerle telefonla görüşmeyi 15 gün sonraya ertelemelerine sebep oluyor:
“Dört çocuğum var. Ben 15 günde bir hangi birini arayayım. Ben bir anneyim, çocuklarım neredeyse beni unutacak. Biz seni çok özledik anne diye ağlaşıyorlar.” (2006’dan beri hapishanede 2010’dan beri hücrede – tahliye umudu var.)
Psikoloji
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü bazı mahpuslar psikolojik olarak kendilerini iyi hissetmediklerini aktardı:
“Bir buçuk aydır hücrede tek başıma tutulup tecrit ediliyorum. Sıkıntımı, derdimi, ihtiyacımı paylaşabileceğim kimsenin olmadığı tek başıma bir hücrede tutuluyorum. Yalnızlığın, çaresizliğin vermiş olduğu ciddi derecede psikolojik sorunlar yaşamaktayım. Yalnızlığım nedeniyle kendimi hiç mutlu hissetmiyorum. Çok bunalıyorum. Hep yanlış düşüncelere kapılıyorum. Tek başıma bir hücrede yatıp kalkmam, yeni bir güne başlamam benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Bir insan tek başına bir hücrede ne kadar mutlu, huzurlu olabilir. Ben canıma kast etme durumuna geldim. Lütfen yardım edin.” (2006’dan beri hapishanede 2010’dan beri hücrede – tahliye umudu var.)
“Bugünlerde bir de sıcaklarla boğuşuyoruz. Kırk dereceyi aşan sıcakta, herhangi bir serinleme olanağı olmadan yaşamak çok zor. Hücre hava almıyor, nemli, boğucu. Psikolojik durumumuzu çok olumsuz etkiliyor. Daha sinirli, daha sıkıntılı ve tahammülsüz oluyoruz.” (1998’den beri hapishanede – 2005’ten beri hücrede – tahliye umudu yok.)
Ekonomi
Bazı mahpuslar hapishanede ürettikleri boncuk ve yün işi gibi el işi ürünlerini hapishane idaresi ya da tanıdıkları aracılığıyla dışarıda satarak para kazanmaya çalışsa da elde ettikleri gelir, ihtiyaçlarını karşılamaktan oldukça uzak. Ayrıca bu tür işler uzun vadeli olarak sürdürülemiyor.
Diğer yandan, çalışmamak, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların yalnızlaştırılmasının da bir parçası. Zira başka bir mekânda bulunma ve çalışarak sosyalleşme ihtimalleri de ortadan kaldırılmış.
Üretme ve kendi ihtiyaçlarını giderme imkânından bile yoksun bırakılmış olan bu mahpuslar katı bir yoksunlaştırma, etkisizleştirilme ve yalnızlaştırılmaya maruz kalıyor.
“Ekonomime katkı sağlaması amacı ile el işi boncuk yapıp aileme yolluyorum satıp parasını bana yolluyorlar.” (2006’dan beri hapishanede – 2010’dan beri hücrede – tahliye umudu var.)
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ne demek?
Türkiye’de idam cezasının kaldırılmasıyla beraber 2002 yılında bu cezanın yerine getirilmiş bir hapsetme yöntemidir ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre bir kişiye verilebilecek en ağır cezadır.
10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ
“En ağır” ceza: Ağırlaştırılmış müebbet ne demek?
29 Aralık 2004 yılında yürürlüğe giren Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’la düzenlenen infaz rejiminin içeriği oldukça sınırlayıcı kurallar bulunduruyor ve bu nedenle diğer tüm hapsedilme biçimlerinden keskin biçimde ayrılıyor.
“Adli suçlardan” ağırlaştırılmış müebbet hükmü verilen mahpuslar için 30 yıl sonra, örgütlü suçlardan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hükmü verilen mahpuslar için 36 yıl sonra tahliye umudu vardır. “Siyasi suçlardan” ağırlaştırılmış müebbet hükmü verilen mahpuslar için ise bu cezanın infazı mahpusların hayatları boyunca devam eder. Yani, “siyasi suçlardan” dolayı ağırlaştırılmış müebbet hükmü verilen mahpusların tahliye umudu yoktur.
(HZA/AS/AÖ)