Surların üzerine çıkmış sivil polisler gözlerini dikmiş, pür dikkat Benûsen Meydanı’na kurulan sahnede şarkı söyleyen 11 kadını dinliyor, bir yandan ellerindeki telsizlerle birbirlerine talimat veriyorlardı. Alanı dolduran binlerce kişi ise şarkılara eşlik edip halay çekerek müthiş bir coşkuyla konserin tadını çıkarıyordu. Buraya kadar herhangi bir sorun yoktu. Ta ki kitlenin zafer işaretleriyle eşlik ettiği final parçası Herne Pêş söylenene kadar… Alandaki polislerde bir huzursuzluk ve hareketlenme olmuş, surun üzerindekiler de aşağı inmeye başlamışlardı.
Sahne kenarına gelerek kadınların inmesini beklemeye koyuldular. Kadınlar gözaltına alınacaktı, talimat vardı. Ortam gerilmişti. Zabıtalar araya girip engel olmaya çalışınca arbede yaşandı. Kadınlar ne yapacaklarını şaşırmış, sahnede kalakalmışlardı. Ancak bir yandan da kitlenin durumu sezmemesi ve olayların daha fazla büyümemesi için mecburen aşağı indiler. Etraflarını saran polisler koridor açıp kadınları gözaltına alarak emniyetin yolunu tuttu...
TIKLAYIN - "KADINLAR SÖYLEMİŞ, ERKEKLERE MALOLMUŞ"
Bu manzara 2002 yılında 2. Diyarbakır Festivali’nde yaşanmıştı. Olayın kahramanları müzisyen ve solistlerinin tamamı kadınlardan oluşan Koma Asmin’di. Kadınlar gözaltında hakaret, küfür ve kötü muameleye maruz kalmışlardı. Polisler sürekli onlara “Neden Kürtçe şarkı söylüyorsunuz” diye sorupdurmuştu. O sırada ifade alınırken işkence ettikleri kişilerin seslerini bastırmak için açtıkları radyodan grup üyelerinden Serap Sönmez’in buğulu sesiyle söylediği “Amediye” şarkısının sesi duyulmuştu. Polisin biri “İşte bakın siz de böyle şarkılar söyleseniz daha iyi olmaz mı” demişti. Gülümsemişlerdi. Grubun elemanı Nurcan Değirmenci’nin konser öncesi yaptığı konuşmada Ahmet Kaya’yı anmasını hatırlatan bir diğer polis “Ahmet Kaya şerefsiz olmasa gidip başka bir ülkede ölmezdi” demişti. Tam o esnada başka bir kadın polisin cep telefonu Ahmet Kaya’nın “Şafak Türküsü” melodisiyle çalınınca polisler bozulurken, kadınlar birbirlerine bakıp dayanamayarak gülmüşlerdi. “Bu ne yaman çelişki anne?”
Koma Asmin Mezopotamya Kültür Merkezi bünyesinde çalışma yürüten gruplardaki kadın sanatçılardan oluşuyordu. Grupta ayrılmalar ve yeni katılımlarla; Rojda, Serap, Ayfer, Nurcan, Zelal, Meral, Yeşim, Gülbahar, Gülhan, Ruken, Gulê, Şengül ve Kader yer alıyordu. Kürtçe kadın ağıtları ve kadın şarkılarını derleyip hem çalıp hem söyleyen bu grup o dönem ilgiyle izleniyordu. Yurtiçi ve yurtdışı konserleri büyük beğeni topluyor, Kürt kadın grubu olarak bir ilke imza attıkları için gıptayla bakılıyordu. İlk defa albümü olmayan bir grubun konser görüntüleri DVD’ye basılarak korsanı çıkıyordu.
Elbette işleri zordu. Bir yandan erkek egemen zihniyetle öte yandan gruptaki erkeklere karşı mücadele vererek kadınların gücünü ortaya koymaya çalışıyorlardı. Çıktıkları sahnelerde ön tarafa gelen erkek dinleyicileri uyarıyor kadınları ön saflara çekiyorlardı. Öyle ki; Hollanda’daki 8 Mart etkinliğinde alanı dolduran erkeklere “Sizin eşleriniz nerede” diye sahneden seslenirken, erkekler “Onlar evde” diye yanıt vermişti. Böyle bir zihniyetle savaşıyorlardı.
Kürt müziğinde kadın olarak sanatlarını icra eden ilk kadın değillerdi elbet. Dışlanan, sanatları yok sayılan dengbêj kadınların geleneğinden geliyorlardı. Sahnede bıçaklanan, Diyarbakır’da barınamayan, acılarla yoğrulmuş bir hayat süren Ayşe Şan’ın, 1949’da ölüm kaydı tutulan ama rivayete göre evlendiği için sanatı bırakıp 1994’e kadar münzevi bir yaşam sürdüren Meryemxan’ın, Bağdat Radyosu’nda yüzlerce eser okuduğu halde hiçbir kaydı bulunmayan ve ablası Fevziye Muhammed müzikle uğraştığı için eşi tarafından boşanan, piyasada eserleri bulunmayan Gülbahar’ın, Ezidi olduğu için dışlanan Zadina Şakir’in izini sürüyorlardı.
Beş yıl devam eden grup hemen her grubun yaşadığı kaderden kaçamamıştı. Birer ikişer gruptan ayrılmalar yaşanınca aslında bir anlamda misyonunu tamamlayarak dağılmıştı. Erkekler olmadan biraraya gelerek kendi varlıklarını farkettirmek istemişler ve bunu da başarmışlardı. Bu grubun mayasıyla yoğrulan kadınlar solo albümlerini daha güçlü bir biçimde çıkarıyorlardı. Zaman zaman Koma Aheng gibi proje üzerinden çalışmalarda yeniden toplanmışlardı. Şimdi grup üyeleri Newayên Jinan (Kadın Melodileri) adı bir proje için yine bir arada; 2. İstanbul Kürt Kültür ve Sanat Festivali’nde verecekleri konsere hazırlanıyorlar.
Zelal Gökçe, Meral Tekçi, Nurcan Değirmenci, Rojda, Ruken Yılmaz ve Hivda Gökel’den oluşan grup dengbêj kadınların eserlerini seslendirecek. Kadınların dilinden kadını, ağıtları, destanları, aşkı, günlük yaşamı anlatacak olan sanatçılar, aralarında Meryemxan, Aslika Kadir ve Ayşe Şan’ın eserlerinin de bulunduğu 15 şarkıyla izleyiciyle buluşacak.
Konser 11 Mayıs saat 20.00’de Şişli Kent Kültür Merkezi’nde. (BD/YY)