İsrail’in Filistin’de yürüttüğü soykırım karşısında pek çok hükümet sessizliğe veya suç ortaklığına gömülürken, dünyanın dört bir yanından sanatçılar dilleri ve müzik türlerini aşan bir dayanışmayla seslerini yükseltiyor. Bu dayanışma farklı biçimlerde kendini gösteriyor: Bob Vylan ve Kneecap gibi isimler konser sahnelerini Filistin bayrakları ve sloganlarla birer eylem alanına çevirirken, sayısız sanatçı da öfkesini, yasını ve umudunu yeni şarkılarla ifade ediyor.
Bu şarkıların her biri, bu küresel direnişin farklı bir yüzünü temsil ediyor. Kimi zaman Macklemore gibi ana akım bir isim aracılığıyla Batı medyasının ve hükümetlerinin ikiyüzlülüğünü ifşa eden bir manifestoya dönüşüyorlar. Kimi zaman da Almanya’dan PTK’nin dizelerinde olduğu gibi, bir ülkenin kendi tarihsel suçlarıyla acımasızca yüzleşmesine tanıklık ediyoruz. Bu eserler, Lowkey’in yaptığı gibi doğrudan eyleme çağrı yapıyor, İrlandalı annelerin sesinde olduğu gibi tarihsel acılar arasında güçlü bağlar kuruyor ya da Marwán’ın “ninni”sinde olduğu gibi enkaz altındaki bir çocuğa umut fısıldıyor. Bu derleme, işte bu küresel müzik cephesinin bir anlık fotoğrafı; öfkeyi, yası, umudu ve sarsılmaz bir adalet arzusunu notalara dökenlerin tanıklığı olma hedefi taşıyor.
Macklemore - “HIND’S HALL” (ABD)
“TikTok’u yasaklayabilir, bizi algoritmanın dışına atabilirsiniz
Ama artık çok geç, hakikati gördük, şahit olduk
Molozları, binaları, anneleri ve çocukları gördük
Ve öldürdüğün tüm insanları ve sonra bunu nasıl döndürdüğünü
Savunma hakkını kim alır, direnme hakkını kim alır?”
Amerikalı rapçi Macklemore’un şarkısı, yayımlandığı andan itibaren küresel bir dayanışma marşına dönüştü. Şarkı, adını Columbia Üniversitesi’nde öğrenciler tarafından işgal edilen ve Gazze’de İsrail güçlerince öldürülen 6 yaşındaki Hind Rajab’ın anısına “Hind’s Hall” olarak yeniden isimlendirilen Hamilton Hall’dan alıyor. Macklemore, dönemin ABD Başkanı Biden’ı doğrudan eleştiren, müzik endüstrisinin sessizliğine isyan eden ve geliri tamamen Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) bağışlanan bu tavizsiz şarkıyla büyük bir etki yarattı.
İlk şarkının büyük ses getirmesinin ardından Macklemore, Filistinli sanatçılarla işbirliği yaparak “Hind’s Hall 2”yi yayımladı.
Bu devam şarkısında, Filistinli rapçi MC Abdul ve Filistin asıllı Amerikalı yazar ve komedyen Amer Zahr gibi isimler yer aldı. Bu proje, dayanışma mesajını bir adım öteye taşıyarak, mücadelenin sesini doğrudan Filistinli sanatçıların kendi ifadeleriyle duyurmayı amaçlıyordu.
Κοινοί Θνητοί (Sıradan Ölümlüler) - “Κόντρα στους Καιρούς” (Zamana Karşı) (Yunanistan)
“Filistin’de özgürlük
Yıllardır ayakta
Zamana karşı
Ve insanlıktan geriye ne kaldıysa
Seninle birlikte savaşıyor
Güçlülere karşı”
Yunanistan’ın politik hip-hop sahnesinin bilinen gruplarından, bizim de daha önce üretimlerine dair konuştuğumuz Κοινοί Θνητοί, bu şarkılarında genel bir direniş temasının çok ötesine geçiyor.

‘Sıradan Ölümlüler’ bizi yüreklendirmek için sahnede
Şarkı, “insanın kalbindeki insanın öldüğü” tespitiyle başlıyor ve bu çöküşü; medyanın yarattığı duyarsızlığa (“beynimiz reklam arası veriyor”), Batı ve NATO’nun saldırganlığına ve doğrudan “katil İsrail” olarak tanımladığı şiddete bağlıyor. Yaşananlar, zulmü yaşayan bir Filistinlinin ağzından “80 yıldır sivil bir kaçak” olma, “kendi toprağında yabancı hissetme” ve “bir şeride hapsedilme” gibi sözlerle aktarılıyor. Tüm bu umutsuzluğun ortasında ise nakarat, evrensel bir dayanışma çağrısına dönüşüyor:
“Filistin’e Özgürlük!” ve “Yaşasın Filistin ve Özgürlük!” nidaları, geriye kalanların güçlülerin karşısında verdiği mücadelenin simgesi hâline geliyor. Grup, şarkıyı yalnızca bir ağıt olarak bırakmıyor ve “Eğer biz yapmazsak kim yapacak?” sorusuyla dinleyiciyi kolektif sorumluluk almaya ve harekete geçmeye davet ediyor.
Canto Geral & Terravante - “Viva a Palestina” / “Exemplo Palestino” (Brezilya)
“Beni tutuklayabilirler, dövebilirler
Hatta aç bırakabilirler
Ama fikrimi değiştirmeyeceğim
Gazze’den ayrılmıyorum Gazze’den ayrılmıyorum”
Brezilya’nın köklü sol ve anti-emperyalist müzik geleneğini günümüze taşıyan Canto Geral ve Terravante, Filistin’le dayanışmayı iki farklı ama birbirini tamamlayan perspektifle ele alıyor. Şarkılardan ilki olan “Viva a Palestina” (Çok Yaşa Filistin), Filistinli müzisyen George Totari ve Kofia grubunun 1970’lerde İsveç’te bestelediği kült marş “Leve Palestina”nın coşkulu bir Portekizce uyarlaması.
Diğer şarkıları “Exemplo Palestino” (Filistin Örneği) ise Filistin halkının mücadelesini yalnızca desteklenecek bir dava olarak değil, aynı zamanda tüm ezilen halklar için bir direniş, kararlılık ve ilham “örneği” olarak konumlandırıyor. Bir direniş marşının, bestelendikten yaklaşık 50 yıl sonra, bambaşka bir coğrafyada ve dilde yeniden hayat bulması, “Filistin Örneği” başlığıyla birleştiğinde, enternasyonalist dayanışmanın coğrafya, nesil ve sınır tanımayan gücünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
PTK - “Wahnsinn” (Almanya)
“Derste konu Shoa’ydı (Holokost), ama ne yazık ki asla Nakba değildi
Acıyı nasıl ölçüp karşılaştırırsın ki, imkânsız
Ben ikisini de akıl almaz buluyorum, ama görünüşe göre
Kalplerinizde ikisi için de yeterince yer yok”
Alman rap sanatçısı PTK’nin “Wahnsinn” (Çılgınlık) adlı şarkısı, Filistin’de yaşananlar üzerinden Almanya”nın toplumsal ve politik “çılgınlığını” teşhis eden, acımasızca dürüst bir iç döküş.
PTK, şarkıda bir yanda “roketler çadırları vurup çocukların kafasını koparırken” Almanya’nın talk show’larda “kaç sivil ölümünden sonra bunun bir savaş suçu sayılacağını” tartıştığını ve dünyanın geri kalanının “patlamış mısır alıp izlediğini” söyleyerek medyanın ve toplumun duyarsızlığını hedef alıyor.
Sanatçı, “Bir halk için özgürlük isterken Yahudilerden nefret etmemek aslında çok normal, ama Almanya’da bunu ayrıca belirtmek zorundasın” dizeleriyle ülkesindeki boğucu tartışma ortamını özetliyor.
Keny Arkana - “Gaza” (Fransa)
“Ve güçlüler seni devirmek isteyeni destekliyor
Füze yağmurları sanki seni haritadan silmek istiyormuş gibi
Kafeste doğan çocuk
Enkaz altında yok olacak
Ama medya her şeyin yolunda olduğunu söyleyecek
Kafeste doğan çocuk
Enkaz altında yok olacak
Medya her şeyin yolunda olduğunu söyleyecek”
Fransa’da banliyölerden yükselen politik rap’in en güçlü seslerinden Keny Arkana, “Gaza” adlı şarkısıyla sessizliği yırtıp atıyor. Arkana, şarkının merkezine koyduğu “kafeste doğan çocuğun enkaz altında yok olacağı, ancak medyanın bunun önemli olmadığını söyleyeceği” şeklindeki sarsıcı tekrarla, Batı medyasının kayıtsızlığını ve olayları normalleştirmesini hedef alıyor.
Arkana, yaşananları “savaş” olarak adlandıran medya anlatısını reddederek, “bir orduya karşı bir halk, bu bir soykırımdır” dizesiyle durumu net bir şekilde tanımlamaktan çekinmiyor. Şarkı, bu ham öfkesiyle sadece bir durumu değil, “anlatıya kadar işleyen bir adaletsizliği” ve dünyanın gözleri önünde işlenen suça ortak olan sessizliği mahkûm ediyor.
Lowkey - “Palestine Will Never Die” (Birleşik Krallık)
“Nehirden denize
Filistin özgür olacak
Nehirden denize
Özgür, özgür, özgür, özgür”
Lowkey’in “Palestine Will Never Die” adlı şarkısı “Nehirden denize, Filistin özgür olacak” sloganıyla açılırken, dinleyiciyi yaşananların en çıplak gerçekliğiyle yüzleştiriyor. Lowkey, olayları “savaş değil, sistematik bir soykırım” olarak nitelendirip İsrail’i açıkça “terör devleti” olarak tanımlarken, suç ortaklığına da dikkat çekiyor; Batı hükümetlerine “Bu bombalar burada üretildi” dizesiyle seslenerek kendi ülkesinin sorumluluğunu vurguluyor.
Ancak Lowkey, sadece tanıklık etmekle kalmıyor; müziğin bile yetersiz olduğunu (“bir müzik parçasından fazlası gerekecek”) belirterek, “Palestine Action” gibi doğrudan eylem gruplarını desteklediğini açıkça ifade ediyor. Bu yönüyle Lowkey’in şarkısı, acıyı ve öfkeyi, somut bir eylem çağrısına ve “ne denerlerse denesinler, Filistin’in asla ölmeyeceği” yönündeki sarsılmaz inanca dönüştüren güçlü bir direniş marşı niteliği taşıyor.
Sorah - “Palestine Will Be Free” (Almanya)
“Sömürgecilik üzerine kurulmuş bir ulusa merhamet yok
IDF, siz katilsiniz
Ben eyleme inanıyorum, neslimizin gerçek tutkusuna”
Berlin rap sahnesinin en güçlü seslerinden, Kuzey İngiltere doğumlu, Fransa’da büyümüş Cezayir kökenli Sorah, şarkısını yalnızca bir dayanışma mesajı olarak değil, aynı zamanda sanatçılara yönelik susturma, tehdit ve yıldırma politikalarına karşı kişisel bir manifesto olarak konumlandırıyor. Yayımladığı açıklamada dayanışmasının seçici olmadığının altını çizerek Filistin davasını “Siyahların Yaşamları Değerlidir” ve “Benim Bedenim Benim Kararım” gibi diğer küresel adalet mücadeleleriyle aynı anti-faşist potada eritiyor.
Şarkının kişisel imajından daha önemli olduğunu vurgulayan sanatçı, eserini şu sözlerle ithaf ediyor: “Mevcut olanlara, olmayanlara, mahkûmlara ve onların yokluğuna, sürgündekilere ve yeteneklerine, sömürgeci tacizin kurbanlarına.”
Prodüktörlüğünü Tis L’in üstlendiği bu parça, umutsuzluğun ortasında bir ışık yakmayı amaçlayan, konuşamayanlar adına konuşma sorumluluğunu üstlenen cesur ve ilkeli bir duruşun ifadesi.
Fionnuala Nic Thom & Mothers Against Genocide - “A Mother’s Heart for Palestine” (İrlanda)
“Huzursuz gözler, sıkıntılı ruhumu ortaya çıkardığında,
Kırık kalbimi öfke kaplıyor.
Hayalleri için yas tutuyorum, yaşam tarzları için yas tutuyorum.
Ve hepimizin Özgür bir Filistin göreceğimizi hayal ediyorum.”
İrlanda’nın toplumsal vicdanından doğan “A Mother’s Heart for Palestine”, ülkenin en ikonik şarkılarından “A Woman’s Heart’ın Filistin için yeniden yazılmış bir versiyonu. “Soykırıma Karşı Anneler” hareketinin öncülük ettiği bu proje, İrlanda’nın kendi sömürgecilik ve direniş tarihinden damıttığı acıyı, Filistinli annelerin yaşadıklarıyla birleştiren güçlü bir empati köprüsü kuruyor.
Şarkının sözlerindeki “Hayalleri için yas tutuyorum... Ve hepimizin Özgür bir Filistin göreceğimizi hayal ediyorum” dizeleri, bu derin duygudaşlığı ve ortak umudu yansıtıyor.
Marwán - “Nana urgente para Palestina” (İspanya)
“Bir barış şarkısı yapamam
Eğer hareket bile edemiyorsam
Bir barış şarkısı yapamam
Eğer hareket bile edemiyorsam”
Filistin kökenli İspanyol şair ve sanatçı Marwán, “Nana Urgente para Palestina” (Filistin İçin Acil Ninni) ile geleneksel bir formun sınırlarını zorluyor. Şarkı, adındaki “ninni” kelimesinin taşıdığı şefkat ile sözlerindeki acımasız gerçeklik arasında sarsıcı bir tezat kuruyor.
Marwán, bir çocuğa huzur vermesi gereken bu ezgide, “kreşteki yangına” ve “herkesin sırtını dönmesini” dile getiriyor. Şarkı, pes etmeyen bir ruhun sesi hâline geliyor ve “Dayandım... Ve hâlâ ayaktayım” nakaratıyla bir direniş manifestosuna dönüşüyor.
Eserin sonunda ise bu sesin sahibi belli oluyor: “Herkes bana Filistin der / Ve hâlâ ayaktayım.” Böylece şarkı, çocuklar için hüzünlü bir ninniden, Filistin’in kendi ağzından anlattığı, yıkıma karşı direnen bir kimlik beyanına evriliyor.
Tahterevalli - “Filistin” (Türkiye)
“Bir Filistin vardı
Bir Filistin hâlâ var.”
Tahterevalli, “Filistin” adını verdikleri üretimleriyle Filistin direniş şiirinin önemli ismi Mahmud Derviş’e müzikal bir selam gönderiyor. Şairin “Filistinli Sevgili” ve “Küba Şarkısı” şiirlerinden yapılan bir kolajı, piyano-vokal düzenlemesiyle sunuyor.
Şarkı, tonlarca bombanın ve acının ortasında, “öldükçe dirilen bir karahindibaya” dönüşen Filistin’in sarsılmaz ruhunu notalara döküyor. Tahterevalli, bu yorumla Derviş’in ünlü dizesini yeniden hatırlatıyor: “Bir Filistin vardı, Bir Filistin hâlâ var.”
İsrail gemilerini limanlarına sokmayanlara selamla Yunanistan’dan üç şarkı daha:
Dimitris Mitsotakis - “Ένα τραγούδι για την Παλαιστίνη” (Filistin İçin Bir Şarkı) (Yunanistan)
Yunanistan’ın tanınmış rock grubu Endelechia’nın kurucularından Dimitris Mitsotakis, şarkısını doğrudan Filistin halkına adıyor. Müzikal olarak sade ve dokunaklı bir balad olan şarkı, süslü sözlerden kaçınarak, dünyanın sessizliği karşısında yaşanan acıyı yalın bir dürüstlükle dile getiriyor.
Spyros Grammenos - “Το Καραβάνι Για Τη Γάζα” (Gazze İçin Kervan) (Yunanistan)
Toplumsal ve politik hicivleriyle tanınan sanatçı Spyros Grammenos, Haziran 2025 tarihli bu şarkısını Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan uluslararası dayanışma konvoylarına adıyor. Marş temposundaki eser, zorlu engellere ve tehlikelere rağmen harekete geçen bu dayanışma hareketinin cesaretini selamlıyor.
Social Waste - Αίμα (Συμμ. DeeFlexTwice, Ziad Rajab)
Yunanistan’ın hip-hop sahnesinin öncü gruplarından Social Waste son albümlerinden “Αίμα” (Kan) adlı bu eserde Filistinli müzisyen Ziad Rajab ile güçlerini birleştirerek uluslararası bir dayanışma köprüsü kuruyor.
(DS/VC)







