*Fotoğraf: AA
Bir önceki yazımızda iki önemli bulaşma mekanizması üzerinde durduk. Büyük ve orta çaplı damlacıkların rolünden bahsettik. Söz konusu büyük ve orta çaplı damlacıklardan başka, daha küçük parçacıklar da söz konusudur ve yapılan yeni çalışmalar hava yolu ile bulaşma mekanizmalarının COVID-19 salgınında çok önemli rol oynadığına işaret ediyor.
Solunum yolu ile hastalığa neden olan damlacıkların davranışına ait mekanizmaları, 1930’lu yıllarda William Firth Wells ve Richard L. Riley başarılı bir şekilde tanımladılar. Bu dönemdeki bilgi çağın özelliklerine uygun duyarlılıkta cihazlarla yapılan araştırma bulgularına dayanıyordu. Ancak son yıllarda hatta son aylarda yapılan araştırmalarda oldukça ileri teknikler kullanıldı ve bilinenin aksine COVID-19’un mikron altı küçük damlacık ya da damlacık çekirdekleri ile de bulaşabileceği ortaya koyuldu.
Kapalı alanlar
Bu mikron altı virüs parçacıklarını taşıyan partiküllerin, daha büyük çaplılar gibi kısa mesafelerde yere düşmeden uzun süreler boyunca havada asılı kalabildiği ve kapalı bir ortamda uzun mesafelere (1,5-2 metreden çok daha uzun) gidebildiği gösterildi.
Kore’de bir çağrı merkezinde hasta bir kişinin 1000 metrekarelik bir alanda, ortamda bulunan 216 kişiden 94’üne hastalığı bulaştırdığı saptandı. Bu işyerinde hastalığa yakalananların 89’u 400 metrekarelik bir alanda çalışıyordu.
Ocak 2020’de Çin Halk Cumhuriyeti’nde Budist bayramı sırasında otobüsler ile ibadet yerine giden kafilelerde gözlemlenen hastalık yayılımı, toplu taşıma gibi kapalı mekânlardaki bulaşmanın önemini bir kez daha ortaya koydu. Yaklaşık bir saat süren yolculuğun sonunda 67 yolcudan 23’üne hastalık bulaştığı gösterildi[1].
COVID-19 hastalığında artık çok iyi bildiğimiz gibi hastaların oldukça önemli bir kısmı açık hastalık bulguları göstermiyor. Kendisini hasta hissetmeyen ancak, asemptomatik hasta olan bir kişi kapalı bir ortama girdiğinde aynı ortamda bulunan kişilere kolaylıkla hastalığı bulaştırabiliyor. Üstelik oldukça kısa süre içerisinde bu bulaşma gerçekleşebiliyor. Salgının başlangıcında Çin Halk Cumhuriyeti’nde oldukça dikkatli bir şekilde yapılan bir araştırmada ise 7,324 hastadan sadece bir hastaya hastalığın dış ortamda, diğer tüm hastalara iç ortamlarda bulaştığı gösterildi[2].
Havayolu ile bulaşma
Anlatılanlara benzer kapalı ortamlarda ortaya çıkan yoğun bulaşların bize gösterdiği gibi, COVID-19 tüberküloz ya da kızamık gibi hastalıklara benzer bir şekilde, havayolu ile bulaşabiliyor. Dolayısıyla şimdiye kadar odaklanılan hijyen ve mesafe söylemlerinin ilerisine geçmek ve bu bulaş yoluna daha fazla önem vermemiz gerektiği ortada.
Nitekim, Temmuz 2020’de çoğunluğu aerosol bilimi ile uğraşan 239 bilim insanının imzası ile bir bildirge yayımlanmış ve CDC, DSÖ gibi kuruluşlar uyarıldı[3]. Bütün bu uyarılara rağmen CDC, havayolu ile bulaş konusunda ilk yeşil ışığı Ekim 2020’de yaktı[4] ve en son 7 Mayıs 2021 tarihinde yaptığı güncelleme ile, hastalığın havadan da bulaşabildiğini resmen kabul etti[5]. Dünya Sağlık Örgütü ise, 30 Nisan 2021’de son yaptığı güncelleme ile hastalığın havayolundan bulaştığını kabul etti[6].
Sigara dumanı örneği
Havayolu bulaşma mekanizması COVID-19 hastalığı için büyük önem arz ediyor. Özellikle havalandırması iyi olmayan kapalı mekanlarda damlacıklar ortam havasında asılı kalabiliyor ve o ortama giren kişilere hastalığı bulaştırabiliyor.
Bu tür bulaşma mekanizmasını zihinlerde canlandırabilmek için, geniş ve kapalı bir ortamda sigara içildiğini düşünün, duman hızla yayılıp bir süre sonra görülemez hale gelirken, koku daha uzun süre ve mekanın uzak noktalarında da hissedilebilir. Kapalı bir mekanda semptom göstermeyen bir hastanın ortama yayacağı virüs taşıyan damlacıkların da tıpkı sigara kokusunun yayılmasına benzer bir şekilde dağıldığı düşünülebilir.
Kapalı mekanlarda ne yapmalı?
Öncelikle kapalı alanların havalandırılması yaşamsal önem arz ediyor. Eğer pencereleri açılan bir bina söz konusu ise mekânda insanlar varken pencerelerin ve hatta kapının karşılıklı açık tutulması çok önemli. Bu şekilde oda içerisinde oluşan hava akımı halk arasında ‘cereyan yapmak’ olarak tanımlanıyor ve genellikle de istenilmeyen bir durumdur. COVID-19’dan korunmak söz konusu olduğunda ise ‘cereyan’ yapan bir mekânda olmak daha güvenlidir.
Pencerelerin açılması ortamda hızla virüs yükünün azalmasını, cereyan yaptırılabilirse çok daha hızlı temizlenmesini sağlar. Japon NHK televizyonun hazırladığı kısa filmde durum çok güzel izlenmektedir [7].
Kapalı mekânlarda bulaşmada diğer önemli unsurlar ise bulunulan süre ve insan sayısıdır. İnsan sayısı arttıkça, hastalığın yayılma olasılığı da artıyor. Fiziksel/sosyal mesafeye uyulduğu düşünülse bile havalanması iyi olmayan bir ortamda artan süre ile birlikte bulaşma riski de artıyor. Hele de bahsedildiği gibi yüze tam oturmayan, burunu ya da ağızı açıkta bırakan maskeler takıldığı da düşünülürse, salgının bir türlü kontrol edilememesinin nedeni apaçık ortaya çıkıyor.
Maskelerin çıkarılmak durumunda kalındığı önemli alanlardan birisi ortak yemekhaneler, restoranlar ve kafelerdir. Bu konuda Kore ’den bildirilen bir raporda, havalandırması iyi olmayan bir restoranda COVID (+) bir bireyin sadece 5 dakika gibi bir kısa sürede 6,5 metre uzaktaki birine hastalığı bulaştırdığı ayrıntılı ortam analizleriyle gösterildi[8].
COVID-19 hastalığının dünyada bu derecede hızlı bir şekilde yayılabilmesinde kapalı mekânların önemi her geçen gün ortaya çıkıyor. Nadiren dış ortamlarda da bulaştığı rapor edilmesine rağmen, hastalık temel olarak kapalı alanlarda yayılıyor. Kapalı alanlarda bulaşmayı kolaylaştıran en önemli dört faktörü özetleyelim.
1. Kapalı alanların havalandırılma durumu
Yaşadığımız mekânlar (ev, işyeri, fabrika, hastane, okul vb.) ya pencereleri aracılığı ile ya da "havalandırma/iklimlendirme sistemleri" vasıtasıyla havalandırılırlar. Penceresi açılan binalar için mümkün olduğunca açık tutmak ya da sık aralıklar ile havalandırmak günümüz koşullarında en kolay uygulanabilir önlemdir. Ancak soğuk havalarda bu mümkün olmayabilir.
Temel yaklaşım iç ortam havasının virüslerden arındırılmış olması ve hasta birey girdiğinde de başkalarına bulaştıramadan virüslerin ortamdan hızla uzaklaştırılması olmalı. Bunun için çeşitli ek önlemler bulunuyor. Pencerelere egzoz fanları takılması, üst oda ultraviyole C (254nm.) lambalarının, tavana bakacak şekilde yerden yükseğe konumlandırılması ile virüs yükünü azaltacak değişik teknik destek çözümler mevcut[9],[10].
Penceresi açılmayan, merkezi olarak havalandırma ve iklimlendirme yapılan binalarda ise, sistemin mekândaki havayı bir saat içerisindeki değiştirme hızı önem kazanıyor. Değişik bina kullanım amaçlarına göre saatlik değişim hızları gerek uluslararası, gerekse de ulusal teknik rehberlerde çok net bir şekilde belirlenmiştir. Bu hızın COVID-19 hastası bulunma olasılığı olmayan mekanlar için kabaca saatte 4-6 arasında, hasta bulunma olasılığı olan mekanlarda ise en az 12 olması isteniyor.
Mekanik olarak havalandırılan bu tür binalarda iç ortam havasının bir kısmı dış ortamdan alınıyor, içerideki hava ile karıştırılarak bina içerisinde dolaştırılıyor. Salgın döneminde ise dolaşan havanın tümünün dışarıdan alınması, virüsleri de süzecek özellikte filtrelerden geçirilmesi öneriliyor. Bu sistemlerin teknik rehberlere uygun şekilde işletilmesi ortam havasını virüsten temizliyor. Binaların yüzde 100 temiz hava ile havalandırılması ek enerji maliyeti getiriyor. Bina işletmecilerinin bu kurallara düzenli olarak uyup uymadıklarını kamu yararına denetleyen bir mekanizma da bulunmuyor.
Bina havalandırma yöntemleri ile ilgili çeşitli sorunlar mevcut olmasına karşın, tümünün çözümlerini bulmak mümkün.
2. Kapalı alanda bulunan insan sayısı
Kapalı alanda bulunan insan sayısı arttıkça, ortam havası daha çok kişi tarafından paylaşılmakta ve böylece bulaşma riski de artıyor. Belirli bir mekan için ideal insan sayısı gibi güvenli bir sayı söylemek doğru olmamak ile birlikte meraklıları için internet üzerinden risk hesaplaması yapan ulusal[11] ve uluslararası [12],[13] web tabanlı siteler bulunuyor. Temel yaklaşım elden geldiğince kapalı alanlarda bulunan insan sayısını seyreltecek önlemleri almak olmalı.
3. Kapalı alanlarda geçirilen süre
CDC kapalı alanlarda 15 dakika gibi bir süre önermiş olmasına rağmen tamamen güvenli bir süre belirlemek zor. Yukarıda Kore’den verilen restoran örneğinde 5 dakikada 6.5 metreye bulaşın olabildiği bir bulaşma olasılığı akılda tutulmalı. Bu örneğin çok genelleştirilebilmesi için daha fazla araştırma ile doğrulanmasına ihtiyaç var, ancak burada sayılan faktörlerin birlikte katkısı derecesinde bu sürelerin kısalıp uzayabildiğini akılda tutmamızda yarar var
Kullanılan maskelerin etkinliği
Maske, kapalı ortamlarda kişisel olarak belki de en fazla kendimizin doğrudan kontrol edebileceğimiz bir araç. Bu nedenle daha önce de anlatıldığı gibi, ağzı ve burunu içine alacak şekilde kapatan ve ikinci bir maske ile desteklenerek özellikle yüze oturuşu iyileştirilen bir maske ya da FFP2, FFP3 ve N95 olarak anılan maskelerin kullanımı bu salgın döneminde bir süre daha can dostumuz olmaya devam edecektir.
Sayılan 4 ana unsuru göz önüne alarak daha güvenli bir yaşam için, mesafe ve temizlik kuralarına da uymaya devam etmemiz gerekiyor.
(HCÇ/NÖ)
KORONAVİRÜSTEN KORUNMA
1- Maske, mesafe, hijyen, iyi de yeterli mi?
2- COVID-19 nasıl bu kadar hızlı bulaşıyor?
Kaynaklar
[1] Superspreading Events Without Superspreaders: Using High Attack Rate Events to Estimate Nº for Airborne Transmission of COVID-19 Mara Prentiss, Arthur Chu, Karl K. Berggren medRxiv 2020.10.21.20216895; doi: https://doi.org/10.1101/2020.10.21.20216895
[2]Qian H, Miao T, Liu L, Zheng X, Luo D, Li Y. Indoor transmission of SARS-CoV-2. Indoor Air. 2020;00:1–7. https://doi.org/10.1111/ina.12766
[3] Morawska L, Milton DK. It Is Time to Address Airborne Transmission of Coronavirus Disease 2019 (COVID-19). Clin Infect Dis. 2020;71(9):2311-2313. doi:10.1093/cid/ciaa939
[4] Randall, Katherine and Ewing, E. Thomas and Marr, Linsey and Jimenez, Jose and Bourouiba, Lydia, How Did We Get Here: What Are Droplets and Aerosols and How Far Do They Go? A Historical Perspective on the Transmission of Respiratory Infectious Diseases (April 15, 2021). Available at SSRN: https://ssrn.com/abstract=3829873
[5] https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/prevent-getting-sick/how-covid-spreads.html
[6] https://www.who.int/news-room/q-a-detail/coronavirus-disease-covid-19-how-is-it-transmitted
[7] https://www.youtube.com/watch?v=H2azcn7MqOU&t=10s
[8] Kwon KS, Park JI, Park YJ, Jung DM, Ryu KW, Lee JH. Evidence of Long-Distance Droplet Transmission of SARS-CoV-2 by Direct Air Flow in a Restaurant in Korea. J Korean Med Sci. 2020 Nov;35(46):e415. https://doi.org/10.3346/jkms.2020.35.e415
[9] Beggs CB, Avital EJ. 2020. Upper-room ultraviolet air disinfection might help to reduce COVID-19 transmission in buildings: a feasibility study. PeerJ 8:e10196 DOI 10.7717/peerj.10196
[10]https://static1.squarespace.com/static/5ef3652ab722df11fcb2ba5d/t/608839f6d2394f40306d1e5d/1619540471284/Safe+Work+TF+Desigining+infectious+disease+resilience+April+2021.pdf
[11] https://www.ttmd.org.tr/covid-19/covid-19-enfeksiyon-hesaplama-araci
[12] https://safeairspaces.com/
[13] https://indoor-covid-safety.herokuapp.com/