Çukurova festivallere alışıktır. Adana Portakal Çiçeği Karnavalı, Altın Koza Film Festivali, 13. Kare Sanat Festivali derken, Çukurova Üniversitesi bunlara bir yenisini ekledi. 4-5 Mayıs 2015’te başlayan Çukurova Üniversitesi I. Kısa Film Festivali, Adana’nın sinema sevgisi ve ilgisi konusunda bahisleri bir kez daha yükseltti. Festival Türkiye’nin dört bir yanından, 35 ayrı üniversiteden genç kısa filmcileri ağırladı. Kurmaca, deneysel ve canlandırma dalında toplam 120 kısa filmin yarıştığı programda 24 film finale kaldı.
Kısa film benim için anlam yaratma uğraşında, heyecanlı, keşifçi ve deneysel bir cesaretin somut karşılığı olmuştur. Nitekim yine benim için, festivale katılan genç kısa filmcilerin eserlerinde sanat, politika ve sorumluluğun yaratıcı bir şekilde birleştiğini görmek, bunun en önemli göstergelerindendi. Festivaldeki kısa filmlerin ortak niteliklerinden biri, yaşadıkları coğrafyayı dikkatle, eleştirel ve yaratıcı bir çaba ile izliyor olmalarıydı.
Gelelim ödüllere. En iyi kurmaca ve görüntü dalında ödülü Adem Başaran adlı film alırken, en iyi deneysel Dönüşüm, en iyi canlandırma Merdivenler, en iyi senaryo ödülü ise Nar Zamanı isimli filme gitti.
En iyi yönetmen ödülünü kucaklayan film Lina oldu.
Jüri özel ödülü ise Mitomani isimli filme verildi.
Genç sinemacılar ödüllerini, savaşın ve katliamların yıkımını yaşayan halklarla dayanışmak sözüyle havaya kaldırdılar, toplumsal barışı talep etmenin sorumluluğunu dile getirdiler.
Ödüller dayanışmacı, teşvik ve motive edici nitelikleriyle şüphesiz çok önemlidir. Öte yandan, jüri üyelerinden yönetmen Kenan Korkmaz’ın da söylediği gibi festivalin sonunda dağıtılan ödüller esasında yarışmaya katılan bütün filmleri kucaklıyordu.,
Bu festival Çukurova’da evini buldu. Zira festivalin organizatörü ve direktörü Songül Yoltay’ın ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Erdoğan’ın da söylediği gibi, Çukurova’nın düşünsel ve sanatsal belleği, sinema ve edebiyat ile her daim iç içedir.
Biliyoruz ki bu coğrafya Yeşilçam’ın ve açık hava sinemalarının kalbiydi, ayrıca Yılmaz Güney, Orhan Kemal ve Yaşar Kemal gibi büyük sanatçılara, edebiyatçılara yurt oldu. Çukurova bugün de birçok sanatçı ve edebiyatçı yetiştirmeye devam ediyor.
Festivale bir söyleşi ile konuk olan genç sanatçılardan Caner Cindoruk da bunlardan biriydi. Beynelmilel, Gergedan Mevsimi gibi filmleriyle ve Hanımın Çiftliği, Aramızda Kalsın dizileriyle tanıdığımız tiyatro ve sinema sanatçısı, aynı zamanda Çukurova Üniversiteli biri olmuş, ÇÜTİK’in (Çukurova Üniversitesi Tiyatro Topluluğu) mutfağından geçmişti. Cindoruk seyircilerle kendi sanatçı serüvenini ve Orhan Kemal’in bir eserinde rol almanın heyecanını paylaştı. Bir yandan da öğrenciyken içinde, sahnesinde seneler geçirdiği salonun ses ve ışık sistemini incelemekten kendini alamıyordu.
Çukurova Üniversitesi’nde öğrenci olmuş bir diğer konuk, 2011 senesinde Lüks Otel filmiyle iki ayrı ödül almış olan yönetmen Kenan Korkmaz. Aynı zamanda jüri üyesi olan Korkmaz festivale yeni filmi Gittiler: Sair ve Meçhul ile konuk oldu, hem filmi hem de söyleşisiyle genç sinemacılarla buluştu. Bu film bize Türkiye’nin kırım, katliam ve sürgün belleğiyle yaralı geçmişinde neredeyse hepten “sair”e ve “meçhul”e düşmüş sayılan Süryanileri bir kez daha hatırlattı.
Festivalin başka konukları da vardı. Büyük Adam Küçük Aşk, Rıza, Nokta, Hiçbiryerde, Laleli’de Bir Azize gibi filmlerin sanat yönetmenliğini yapmış olan Natali Yeres genç sinemacılara sinemasal mekanların kurulma sürecinin meşakkatinden ve büyüsünden söz etti. Gerçek mekanlardan sinemasal mekanlar üretmenin sürprizli zorluklarını ve iş emeğini anlattı. Mekana ve hikayeye yerleşen dramaturjik nesnelerin nasıl kurulduğunu ve kimi zaman nasıl filmin bir oyuncusuna dönüştüğünü örnekledi.
Sinema ve medyada emek verenlerin çalışma koşullarındaki güvencesizlik ve ağır iş saatleri, hemen hemen bütün festival konuklarının kaçınılmaz olarak dile getirdiği konulardan biri oldu. Özellikle dinleyicilerden gelen sorularla birlikte, söyleşilerde dile gelen bir diğer konu ise sanat alanında gittikçe daha da görünürleşen sansür ve otosansür mekanizmalarıydı.
Kimi zaman senaryoların alkol ve sigara kullanımına göre dahi müdahaleye uğradığını örnekleyen Yeres, bu tür basit görünen sansürlerin bile senaryoyu, hikâyeyi, karakterlerin kuruluşunu ne derece zedelediğini dile getirdi.
Ercan Kesal da Çukurova’daydı. Doktorluk, yazarlık, köşe yazarlığı, senaristlik gibi bir çok özelliği ile bildiğimiz, Üç Maymun ve Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle aklımızda yer eden Kesal, bu özellikleri yanında aynı zamanda bir hikaye anlatıcısıdır. Hikâyeleri anlatıya dökmek için önce yaşayabilmek, bunun için ise yola düşmek gerekiyordu. Nitekim Kesal’a göre örneğin Lütfi Akad Hudutların Kanunu’nun içindeki gerçek incelikleri böyle bir serüvenle bulmuştu. “Kasabalarda hayat bozkırda yolculuğa benzer” diyen Kesal kendi hikaye uğraşını “başka bir şey anlatmak için başka bir şey yazmak” olarak niteledi ve sinemacılar için okumanın ve yazmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca Üç Maymun’daki Hacer’in karakter arka planında aslında Madam Bovary’nin, Anna Karenina’nın da olduğunu söylerken, Kesal sinemanın diğer yaratıcı düşünce ve sanat alanlarıyla hem tarihsel hem metinlerarası bağına vurgu yapıyordu.
40 Metrekare Almanya, Mavi Sürgün, Kısmet gibi filmleriyle bildiğimiz sinema oyuncusu Özay Fecht, festivalde oyuncu eğitmeni olarak genç sinemacılarla ve iletişimcilerle buluştu. Kamera Önü Oyunculuğu ve Doğaçlama üzerine bir atölye çalışması yaptı. Sinema ile tanışıklığı çocuk yaşlarda başlayıp hiç bitmeyen SİYAD üyesi ve sinema yazarı Elif Tunca ve “sinemaya aşık olan adam” olarak bilinen sinema eleştirmeni Vahit Tansoy festivalin diğer konuklarındandı.
Çukurova Üniversitesi I. Kısa Film Festivali Birsen Tezer konseri ile son buldu. Tezer’in şarkılarına salondaki izleyicilerin hep bir ağızdan eşlik etmesi, bu coşkunun gelenekselleşeceğinin en açık göstergelerinden biri oldu. Hem festivalin hem de konserin tadı hala damağımızda.
Bu yazı da, Çukurova Üniversitesi II. Kısa Film Festivali’nde ve daha nicelerinde görüşmek dileğiyle, bir Birsen Tezer şarkısı ile bitsin o halde: Hoşgeldin. (GD/AS)