*Görsel betimleme: Çok yakın planda çekilmiş küçük bir bebek eli ve bu bebeğin orta parmağının tırnağını kesen bir yetişkin eli.
Yazıyı, Engelsiz Erişim Derneği’nin “Eşit, Erişilebilir, Engelsiz Hayat Dergisi”nin (EEEH Dergi) Haziran 2024 sayısından alıntıladık.
Herkese merhabalar, bu ay biz ebeveynlerin kafasını meşgul eden çocuklarımızın tırnaklarını nasıl keseceğiz konusunu yazmak istedim. Kendi tırnaklarımızı keserken zorlanmazken bir başkasının tırnaklarını kesmek zor olabiliyor. Hele bu tırnaklar minik bir bebeğin tırnaklarıysa durum daha ürkütücü gibi duruyor. Kesemeyenler için diyorum çünkü; biliyorum ki bu konuda sorun yaşamayan ve çocuğunun tırnaklarını zorlanmadan tek başına kesebilen birçok kör ebeveyn var. Ben kesme konusunda cesareti olamayan veya cesareti var ama nasıl keseceğini bilemeyen ebeveynler için anlatmaya çalışacağım.
Evet ben de en başta kızımın tırnaklarını kesemeyen ebeveynlerdendim. Çocuk bakımına dair tüm konuları sorunsuz halledebiliyordum ama tırnak başka bir şeydi. Kızım doğunca ilk olarak etrafımdaki kör ebeveynlere sormaya başladım. Karşımda minicik eller ya acırsa ya kanarsa gibi her türlü olumsuz düşünce aklımdan geçip duruyordu. Kesmeyi beceremediğim sürece de devam edecek gibi görünüyordu.
Öncelikle bir tane bebek tırnak makası seti satın aldım. Setin içerisinde bir tane törpü, bir tane tırnak makası ve bir tane de makas vardı. Tırnak makasını kullanmayı birçok defa denediysem de bir türlü cesaret edemediğim için onunla kesemedim. Tırnak makasını tırnağa yerleştiriyordum ve tam bastıracakken ya etine denk gelirse ve canı çok yanarsa diye düşünüp geri çekiyordum. Törpü kurtarıcım olmuştu. Arkadaşlar da törpüleyebileceğimi söylemişlerdi. Bebeklerin tırnakları çok ince olduğu için törpüyü sürdükçe tırnak kolayca küçülüyordu. Törpü sayesinde tırnağın her yeri de eşit oluyordu. Uzunca bir süre kızımın tırnaklarını törpüleyerek çözümü bulmuştum.
Büyüdükçe törpüyü bırakıp tırnak makasına geçmek gerekiyordu. Yanımızda gören biri olmadığı için destek alamıyorduk. Bir defasında üst katımızda oturan ev sahibimizin kızından rica etmiştik ve kesmişti. Onlar ne zaman destek istesek koşuyorlardı ama biz isteyemiyorduk.
Kızım 8 aylıkken kreşe başlamıştı. Kreşimizin sahibinin çok tatlı bir annesi vardı. Çocuklar birbirlerine tırnaklarıyla zarar verebilecekleri için mutlaka tırnakların kesilmesini istiyorlardı. Toplantıda her çocuk için tırnak makası istemişlerdi. Evde tırnağını kesemeseniz bile biz burada keseriz demişlerdi. Sağ olsunlar gerçekten de kesiyorlardı. Her şeyi kendimiz yapacağız diye bir kural yoktu ama yapmak için de bir engel yoktu. Ben çocuğumun tüm bakımını kendim yapabiliyorken birilerine bağımlı olmayı sevmiyorum. Çocuğumun tırnağı kesilecek ama kendim kesemiyorum üzücü bir durumdu benim için. Artık bu durum gittikçe canımı sıkıyordu ve bu sorunu çözmeliydim. Çözmedikçe içimde büyüdükçe büyüyordu ve kendi kendimi strese sokuyordum.
Bir gece kızım uyurken tekrar harekete geçtim ve tırnak makasını elime alıp kızımın yanına gittim. Uykudayken daha kolay yapabileceğimi söylemişti arkadaşlar. Kızımın yanına oturdum ve minicik ayağını dizimin üzerine koydum. Öncelikle tırnağın et ile arasındaki kısmı iyice inceledim. Et ile tırnak arasına parmağımı yerleştirdim. Tırnağı etten iyice uzaklaştırdım. Parmağım tırnağın önünde durduğu için artık keserken etine denk gelmeyecekti. Makası tırnağa yerleştirdim. Kesmek için makasa bastırdım. Bir şey olur mu acaba diye yine düşünürken bu sefer başaracağım deyip cesaretimi topladım. O cesaretle biraz daha güçlü bastırdım ve çıt sesi geldi. Heyecandan ölüyordum. Kesmiştim. Dikkatli bir şekilde tüm parmakların tırnaklarını kestim. O sevinçle eşimi yanımıza çağırdım ve ona da incelettim. Olmuştu ve çok çok mutluydum. O duyguyu, bastonumla ilk kez tek başıma bir yere gittiğimde ve bir de o gün aynı şekilde hissetmiştim.
Bu arada çocuğumuz büyüdükçe tırnaklarını kesmek biraz daha kolay oluyor. Tırnağını keserken acıdığı zaman kendisi söylüyor.
Tabii zorlandığım zamanlar olmadı desem yalan olur. Bir keresinde çok dikkat etmeme rağmen tırnağın kenarını keserken etine denk geldi ve kanadı. O zaman ne kadar üzüldüğümü tahmin edersiniz. Böyle bir talihsizlik yaşayınca kızımın bana tırnaklarını kestirmek istemediği zamanlar oldu. Gören birine tırnaklarını kestirirken sorun çıkarmıyordu. Ben kesecekken bir süre kestirmemek için direnmişti. Çocukların direncini kırmak biraz daha zor olabiliyor. Sürekli konuştuk ve hala konuşuyoruz. Anneannesinin de benim tırnağımı keserken bazen derinden kestiğinden ya da istemeden etime denk getirdiğinden bahsettim. Bazen ufak tefek kazalar olabileceğini ama daha dikkatli olacağımı söyledim. Bu konu da hayatımızın bir gerçeği olduğu için paylaşmak istedim. Aslında bilmesi gereken tek şey sadece kör olduğum için tırnağını yanlış kesmediğim. Gören birisinin de tırnağını yanlış kesebileceği. Görmediğim için bunu yapamadım diye düşünmenin bize bir faydası olmaz. Faydası olmadığı gibi çocuklarımızla aramızda bir sorun hâline dönüşebilir.
Yaşadığımız konuları yazarken olumlu ve olumsuz yönlerini yazmaya çalışıyorum. Sadece olumlu yönlerini yazsam bir kurgudan ibaret olurdu.
Görmemek bizim bir gerçeğimiz ama sürekli de bahanemiz olmamalı. Bu satırları yazarken o günlere gittim yine. Kızım şu an 6 yaşında. Uzun zamandır tırnaklarını ben kesiyorum. İyi ki o gün cesaretimi toplayıp kesmişim diyorum. Gerçekten eksik olan tek şey biraz cesaretmiş bunu net bir şekilde gördüm.
Hayatımızın genelinde de böyle değil mi zaten? Kendimizin yapabildiği bir konuda etrafımızdaki kişiler “Dur ben istersen yapayım” dediği zaman üzülmüyoruz ama kendinin yapmayı isteyip de yapamadığı bir konuda etrafındaki kişiler yapınca insan kendini yetersiz ve çaresiz hissediyor. Mükemmel olmak zorunda değiliz ama neden yapabileceklerimiz konusunda kendimizi sınırlayalım ki. Böyle düşünürsek hayat bizim için daha yaşanılası bir yer oluyor. Burada yapamam değil nasıl yapabilirime odaklanırsak her şeyin daha farklı olduğunu görebiliriz. Sadece biraz cesaret edip yapmayı istemek gerekiyor.
Bağımsızlığın 3 B.si gibi bir şeydi çocuk bakımında tırnak kesebilmek. Bunu başarabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Yılmadan mücadele etmeye devam.
(DBA/AS)