Bundan yaklaşık 4 yıl önce henüz üç yaşında olan bir çocuğun ‘ölüm’ kavramıyla ilk tanışmasına şahitlik etmiştim. Gittiği kreşte arkadaşından ilk defa duyduğu bu sözcük onu son derece tedirgin etmişti. Hatta öyle ki ne olduğunu yeni öğrendiği ve başa çıkamadığı mesele onu duygusal bir krize sürüklemişti.
Sonra ebeveynleri bu durumu pedagojik yöntemlerle anlatmaya çalıştılar elbette. Onunla birlikte bu süreçten öğrendiğim cümlelerden biri şu oldu: “Yaşam süresi bitti”
Bana hayatta daha önce düşünmediğim şeyleri fark ettiren bu çocuk ile Peynir’i (kedi) seviyorduk dönüp dedi ki: “Yaşam süresi diye bir şey varmış bitiyormuş ama onu çok seviyorum bizimleyken istediği kadar oyun oynasın mutlu olsun istiyorum”
O gün yaşam hakkının ve ölümün aynı kavramda birleştiği bir yerle tanıştığımı hissetmiştim. Bir çocuğun bir hayvanla kurduğu bu muazzam empatik ilişki garip bir his yaratmıştı. Bu hafta size o günlerden seslenen bir kitap öneriyorum.

Önce Şans ile tanışıyoruz
BİA Çocuk Kitaplığı bu hafta evlerinize, düşlerinize Zizi Çocuk Yayınları'ndan çıkan Gönül Ekici’nin hazırladığı Berna Yangın’ın resimlediği “Yaşamak benim de hakkım” kitabıyla konuk oluyor.
17 Haziran 2012’de doğan siyah beyaz bir köpek Şans’ın ağzından “Çocuklar için Evrensel Hayvan Hakları Bildirgesi” anlatısı okuduğumuz bu kitap bir yaşam hakkı hikayesi.
Önce sizi kısaca Şans ile tanıştırayım. Henüz bebekken barınağa terk edilen Şans orada bulunan çalışanlar tarafından defalarca şiddete maruz bırakılmış. Hem omurgası kırılan hem de görme yetisini kaybeden Şans bir süre sonra çizer Berna yangın tarafından sahiplenildi ve 10 yaşında vefat edene kadar birlikte yaaşdılar.
15 Ekim 1978’de UNESCO Merkezinde ilan edilen Evrensel Hayvan Hakları Bildirgesi’nden yola çıkarak hikayeleştirilen bu kitap hem Şans’ın anısını yaşatmak hem de tüm hayvanların yaşam hakkını savunmak, çocuklara bunları uygun bir dille anlatabilmek için yazılmış.

Çocuklar için bir yaşam hakkı hikayesi
Kitabın ilk sayfalarından itibaren Şans, çocuklara seslenerek tüm canlıların eşit doğduğunu, hayvanların da korku, endişe, sevinç, heyecan gibi duygulara sahip olduğunu, bir hayvan ile yaşamanın sorumluluk almayı da gerektirdiğini, hayvanların deneylerde bir nesne gibi kullanılmaması gerektiğini anlatıyor.
“Bakım vermenin, özen göstermenin, hoyrat davranmamanın ne denli önemli meseleler olduğunu 24 sayfada keşke yetişkinlere de anlatabilseydik” dedirten bu kitap yalın anlatımı ile çocukların kafasındaki soru işaretlerini de gidermeye yardımcı oluyor. Öyle ki Şans yaşam hakkı vurgusu yaparken “yaşam süresi bittikten” sonra da hayvanların bedenlerine saygı gösterilmesi gerektiğini anlatıyor.
Kitabın sonunda Şans’ın hayat hikayesinin yanı sıra sadeleştirilmiş bir dil ile Evrensel Hayvan Hakları Bildirgesi maddeleri yer alıyor.
Kendinize ait her duyguyu kucakladığınız, içinizdeki ve yörenizdeki tüm çocuklara nefes olabildiğiniz bir okuma olması dileğiyle.
(NÖ/EMK)






